Mehmet Ali Aydınlar, en büyük idealinin Fenerbahçe Başkanlığı olduğunu belirtirken, şöyle devam etti: "Ancak şu aşamada istemem. Ama yarın neyi getirir bilemem. Fenerbahçe'nin müzesindeki en büyük kupayı ben getirdim. Fenerbahçe'yi düşüren başkan olarak anılmam. Benim Fenerbahçeliliğimi tartışacak insanlar, benim kadar hizmet etmedi." İstifa etmemesi için Fenerbahçe Kulübü harici 17 kulüpten ısrarlı baskı geldiğini söyleyen Aydınlar, "Ben aday olurken de istemediler. Başkasına söz vermişlerdi. Göksel Gümüşdağ'a söz vermişlerdi. Recep Mamur pazartesi geldi, Hasan Akıncıoğlu da geldi, Sadri Şener de geldi. Bana ısrar ettiler. Bu koşulda bu işin yapılması çok zor. Bu tünelde ışık görünmüyor. Bu tünelin ucu karanlık dedim. Türk futbolu için söylüyorum bunu. Bu tünelin ucu karanlık. Ben bu kadar ısrarlı olunca yönetimle konuştum. Gazetelerde bir takım haberler çıktı. Senin yanındayız dediler. İşin sonuna gelinmiş devam edelim dedim. Akşam eve gittim, TV'yi açtım. Kısmet Erkiner dedi ki, TFF istese Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne gönederirdi. Ben bunu gündüz tercüme ettim yanlışlık olmasın diye. Sinirlerim yıpranmış, Lutfi Arıboğan'ı aradım, 'Bu doğru mu' dedim, 'Ben bilmiyorum' dedi. Federasyon hukuk bölümünü aradım. Doğru olduğunu söylediler. Yıkıldım o zaman, demek ki bu benden saklanıyor. Ben Fenerbahçe'yi nasıl savundum. Cas'ta kendimizi şöyle savunduk. Gazetelerle savunma yapmayalım dedim. Fenerbahçe'yi göndermemenin tek sebebi 23 Ağustos'taki yazısıdır. Türkiye'yi riske etmemek için Fenerbahçe'yi göndermedik savunması yaptık. Hayatım boyunca yan yollara sapmadım. Helvacı'ya sormadım, yardımcısına sordum. 'Sabah ben bu yazıyı istiyorum' dedim. Hakerete varan söylemler TV'lerde. Aile baskısı da vardı. Ev ve işi ihmal ediyorsunuz. Sadece maillerle takip ediyordum kendi işimi. Göksel Gümüşdağ sabah beni aradı. Konuşmuştuk daha önce, kongreden sonra istifa ediyorduk. Bana 'İstifa ediyorum' dedi, 'Bekle' dedim. '12.30'da yanıma gel' dedim. Yazıyı istiyorum diye baskı yapmaya başladım federasyona. Helvacı'nın teli kapalı, üniversitede dersteydi. 3'te icra kurulunu çağırdım. Dedim ki çocuklar çekiniyorlar ve oturdum istifa mektubunu kaleme aldım. Lutfi Arıboğan da siz yoksanız ben de yokum dedi. Hüsnü'ye vekaleten sen devam et dedik. Yazı yayınlandıktan sonra Helvacı'dan bana mail geldi. Daha sonra gerçeği öğrendik. Maalesef Kısmet'in dedikleri doğru değil. Yorum yapıyor çünkü. İlhan Helvacı düzgün, dürüst bilim adamı. TFF için de son derece faydalı biri. Biz bu insanları tuttukları takımlara göre değerlendirmeyelim. Helvacı'ya yüklenmeyelim. Ben sanırım o dönem üzdüm onu. Hak etmiyor, ondan da özür diliyorum. TFF yeni başkanı kim olacaksa onunla çalışmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. 2 lisanı var İngilizce ve Fransızca biliyor. Arkadaşlarımın hepsi iyi yönetici, dürüstler. Bu insanları karalayarak taraftarın önüne atarak aylıp ediliyor. Eşleri, çocukları var. Yarın bunların başına bir şey gelirse vicdan azabı çekerler. Bunlar kolay yetişmiyor, sahip çıkalım. Toplumları tanrik ederek kötü hale götürmeyelim" dedi.