Bu önerileri hayata geçirenlerin gerekçeleri de hazırdır; "Onlar Fenerbahçe'yi kurtarmıştır." Ancak aslında bu durumun ve gerçeğin böyle olmadığı, çok yakında UEFA kararlarıyla tüm kamuoyu tarafından görülecektir.
Fenerbahçe Spor Kulübü ve onu her platformda destekleyen milyonlar olarak; dik duruşumuzun kaynağı olan, adil yargılanma ve savunma hakkımız tahtında 19 maçta şike ve teşvik olduğu iddialarının, neden ve nasıl 3 maça indiğini ve bu 3 maçın da hangi pazarlıklar sonucunda olmazsa olmaz şeklinde hayata geçirildiği, ivedilikle açıklanmalıdır.
Nasıl olur da kurul raporlarında basit bir şüpheden öteye geçmeyen iddialar, cezaya neden olacak şekilde kabul görmektedir? Bir futbolcunun özel hayatında, futbol dünyasından tamamen uzak kişilerle yaptığı konuşmaları delil olarak kabul edenler, bunun gerekçelerini kamuoyuna açıklamak zorundadır.
Kurullarda göreve başlamadan önce, bilirkişi edasıyla yorum yapanlar, 'Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım Operasyonu' için sipariş edilen 6222 sayılı yasanın imal sürecine bizzat katılmakla kalmamış; şu an da 'Kurul Üyesi' sıfatıyla karar merciinde yer almaktadırlar. Bu kişiler, gereğini yapmadığı takdirde, kulübümüz, bu kişileri kamuoyuna sunmaktan kaçınmayacaktır.
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kavgaya çekilmek istendiği aşikardır.
Bu ana kadar, bu kavgadan kaçınmamızın tek nedeni, Türk Futbolunun uğraması muhtemel zararlardı. Sayın Başkanımıza, Yöneticilerimize ve taraftarımıza yönelik bu eylem ve tasarrufları yakından takip etmekteyiz.
Açıkça ifade etmeliyiz ki, sabrımız taşmak üzeredir.
Gelinen noktada, camiamız ve spor kamuoyu, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne karşı hukuk dışı yolları tercih edenlerle, her yerde ve her tür bedeli göze alarak savaşmaya hazırdır.
Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe darağacında değildir; Unutulmamalıdır ki Fenerbahçe son sözünü henüz söylememiştir."