Mutlak zafer...
Bilic'in kafasında 40 tilki dolaşıyor. Sezon başından bu yana Terim'i ve G.Saray'ı yenmenin planlarını yapıyor. İster buna, EURO 2008'den kalan eski bir hesaplaşma arzusu, ister
"Fatih Terim Efsanedir" sözlerinin sahibinin büyük bir zafer kazanma arzusu deyin. Gerçek şu ki; lige 4'te 4'le giriş yapan Bilic, kalbinde Terim'i, aklında G.Saray'ı yaşıyor. Şu ana kadar, G.Saray'ın çıplak gözüyle 3 maçını izlemesi, aslında her şeyi daha da iyi ifade ediyor.
Bilic, futbolcuları ile yaptığı değerlendirmede 2 şey üzerinde durdu. Bir taraftan
"Siz rakipten değil, rakip sizden korksun" yaklaşımını sergilerken diğer taraftan oyuncularına
"Teknik ve taktik olarak Real Madrid maçının ilk 35 dakikasını dikkate alalım, psikolojik olarak yaralı bir rakiple oynayacağımızı da unutmayalım" uyarısını yapıyor.
Bilic'in taktik çalışmalarda, üç önemli nokta üzerinde durduğunu biliyoruz. 1-Orta sahada hakimiyet kurup, Galatasaray'ın oyun planını bozmak. 2 - Duran toplar ve kanat organizasyonlarıyla gol aramak. 3- Ve en önemlisi Gökhan Töre ve sakatlıktan kurtulan Fernandes ekseninde, başta Töre olmak üzere Olcay'la vurucu ve yıkıcı hamleler yapmak... Bilic yeni bir zafer için hazırlıkları tamamlamış durumda.
Seyircinin maça Olimpiyat'ta, festivallerle başlayıp 80 bin kişiyle rekorlara yelken açması, Beşiktaş'ta yeni bir zafer için her şeyin hazır olduğunu gösteriyor.
