Başlık sakın sizi yanıltmasın; F.Bahçe kazanmış ama yazık oldu diyoruz. Yazık olan şu; F.Bahçe biraz şanslı olsaydı dün Benfica'yı 3-4'lük yapıp işi neredeyse İstanbul'da bitirirdi. Benfica karşısında içeride veya dışarıda bir takımın F.Bahçe gibi oynayabilmesi çok zor. Bu Benfica Avrupa kupalarında deplasmanda Moskova dışında maç kaybetmemiş. Kendi ülkesinde de kaybetmemiş ama dün gece şanslarıyla hezimetten kurtuldular.
Fenerbahçe bazı şeyleri çok iyi yaptı. Rakibe sahada oyun alanı bırakmadı. Pas trafiğini kesti ve klasiği olan ayağa pas anlayışından vazgeçmedi. Rakip Benfica'nın yakaladığı neredeyse tek bir gol pozisyonu yok. Buna karşılık direkler olmasa Benfica bitmişti.
İlk yarı sahanın en iyilerinden biri olan Kuyt ortaladı, Sow vurdu direkten döndü. İkinci yarı Kuyt vurdu, yine direkten döndü.
Gökhan Gönül'e ise ayrı bir parantez açalım. Sanki 2 ya da 3 kişilik oynayabilecek bir enerjisi vardı dün gece. İlk devrenin sonlarında da ceza alanına mükemmel girdi, darbeyi aldı ve penaltı geldi. İşte o penaltıda da dün gecenin en önemli şanssızlığı yaşandı. Cristian kaçırdı. Birçok kişi "Penaltıyı Webo niye atmadı?" diyebilir. Çünkü Lazio maçında o kullanmış ve gol atmıştı. Ama futbolda bunun pek tartışması olmaz. Cristian Baroni de topa çok iyi vuran oyunculardan biri.
Şimdi Fenerbahçe Lizbon'a tarihinin en zorlu rövanşına gidiyor. Final kolay değil ama bundan sonra zor da değil.
Bir sözümüz de Webo'ya olacak. Sevgili kardeşim, kart sınırındasın. Düdükten sonra neden topa vurup sarıyı görüp cezalı duruma düşüyorsun. Bu takımın Lizbon'da sana çok ama çok ihtiyacı olacaktı. Şimdi yoksun.

HATA F.BAHÇE'YE YARADI
Gelelim Sırp hakem Mazic'e. Birkaç yıl içinde Avrupa'nın, hatta dünyanın en iyilerinden biri olacak. Çok sakin ve çok yetenekli. Maçta tek hata yaptı bunda da Fenerbahçe'nin golü geldi. Top Webo'dan auta gitmişti Mazic korner verdi. O kornerde dönen topa Egemen vurdu, çizginin içinden çıkartıldı ve gol oldu. Gol kararı doğru ama korner kararı yanlıştı.