Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Hani farzeyleyelum deduk

Bir okuyucum yolumu kesti, "Engin Bey," dedi, "şu Kılıçdaroğlu şöyle hiç olmazsa altı aylığına başbakan olsa da millet neyin ne olduğunu yaşayarak görse"...
"Yaratacağı tahribatı, vereceği zararı ziyanı sonra kaç ayda gidereceksiniz, bırakacağı enkazı kaç yılda kaldıracaksınız?" diye sordum ben de. Sustu.
Fethullah'ın yargıçlarından biri paralel örgütten sözederken "CHP-MHP iktidarını altı ayda devirirler" demiş de oradan hatırladım.
Adının açıklanmasını istemeyen yargıç da Fethullah taraftarı ama ortaya dökülen rezilliklerden de utanan bir adam. Pişmanlık duymuş.
Bir CHP-MHP koalisyonu görünür bir gelecekte hiç mi hiç mümkün değil ama avukat ağzıyla "bir an için" gerçekleştiğini düşünelim...
Kodesteki bütün "paraleller" salıverilirler. Ve de yuvalanmaya bıraktıkları yerden yeniden başlarlar.
Bunun arkasından "Kılıçdaroğlu tapeleri" de gelir. Beslediği karga Çakma Gandhi'nin gözünü oyar.
CHP-MHP koalisyonu gider, yerine önce şeriat gelir, arkadan da ordu. Türkiye'nin bölünme süreci hızlanır. Daha önce PKK örgütü de, "savaşı bırakmayalım, daha fazla Kürt öldürelim" diyen Bahçeli'ye "hay hay, emrin olur" diyeceğinden, iç savaş yeniden başlar.
Bu arada borsa düşer, döviz kurları fırlar, yabancı sermaye kaçmaya koyulur. Doları beş liraya, avroyu sekiz liraya alır, hiçbir şeyinizi ihraç edemezsiniz. İthal malınıza da alıcı bulamazsınız. Maliyetler zınk diye yukarı çıkar. Üretim de durur tüketim de. Muhalif iktisatçıların başları göğe erer.
Bütün büyük yatırımlar durdurulur, ne köprü biter ne havaalanı. İnşaatında inekler otlarlar, Alman basınına haber olur.
Avrasya Tüp Tüneli projesi ya Sarayburnu açıklarında ya da Kızkulesi önlerinde tıkanır kalır. Belki Marmaray da tehlikeli bulunup kapatılır.
"Pendik'ten sonra yola nasıl devam edeceğiz?" diye soran salakların uyarıları doğrultusunda Hızlı Tren seferleri iptal edilir.
İstanbul'un Elmadağ tepelerinde de bir kısım inşaatın patır patır yükseldiğini görürsünüz bir anda, "Doğan Sitesi", "Ertuğrulevler", "Zafer Konakları" falan...
Türkiye kırk yıl geriye gider, "kalkınma istemeyen ilericiler" de sevinirler.
Belki o zaman Langa bostanında buz gibi kuyu suyuyla yıkanmış hıyarları iki şak eder, tuza banıp yeriz.
Neyse ki bu ülkede "ellerim kırılsaydı da keşke Kılıçdaroğlu'na oy vermeseydim" sözü ancak muhalefetin küskün kesiminden duyulacaktır.
Bir CHP-MHP koalisyonu olmayacağı için de o birliktelik bir "paralel kazığı" yemeyecektir, bu tehlike yoktur, değerli yargıç üzülmesin.
Halk belki cahildir ama Kılıçdaroğlu'nu iktidara getirecek kadar da cahil değildir.
Haa, meğer ki Aydın Bey yeni ve parlak bir buluşla onun yerine "Türk Mandelası", "Türk Obaması" gibilerden diyelim esmer bir vatandaş getirmeye... Gerçi seçimi o da kazanamaz ama şenlik olur.
Son numaraları Sarıgül vardı, o da tutmadı. Fakat Mahsun Kırmızıgül ya da Yılmaz Morgül'ü denediler mi ki umutsuzluğa kapılıyorlar?
Ekmeloğlu fiyaskosundan iyidir nasıl olsa.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA