Bülent Korkmaz'ın gelişinden beri Galatasaray arka arkaya kazanıyor. Hiç kimse Korkmaz'la gelen şansı inkar etmesin. Mesela dün gece... Galatasaray 2-1 kazandı ama yakaladığı tek gol pozisyonu yok. Buna goller de dahil. Çünkü goller sadece sayı olarak gol. Biri Bursasporlu Volkan'ın kendi kalesine attığı, diğeri de 10 yılda bir görülecek İvanov'un Aydın'a çarptırarak attırdığı gol. Hepsi bu. Sezon başından beri Galatasaray'ın en az kritik alan bölümü forvet ve gol pozisyonlarıydı. Ama dün gece gol pozisyonundan eser yoktu.
Son dakikalara bakıyoruz, Bursaspor forveti biraz becerikli olsa maçın berabere bitmesi işten bile değildi. Bunun temel nedeni Bülent Korkmaz'ın Galatasaray'a getirdiği felsefe. Skibbe zamanı ailece hücum edilir, arkada da defalarca rakibe pozisyon verilirdi. İleri giden çabuk dönmez, hatta canları isterse dönerlerdi. Ama şimdi Galatasaray ailece gidemiyor. Dolayısıyla da sezon başından beri rakiplerine verdiği kontr pozisyonları daha az veriyor.
Ayhan çok diri. Arda'nın yokluğu sadece dün geceki maçta değil tüm maçlarda hissedilebilecek bir eksiklik. Sabri'nin cezası nedeniyle sağda Serkan Kurtuluş oynadı. Pek fazla da sırıtmadı ama hücum yönü Galatasaray için çok yetersiz. Kewell tam hazır değil. İlk golün hazırlayıcısı ama hala fizik olarak çok eksik. Bülent Korkmaz da Baros'u tek forvet oynatarak başladı. Bu mantık Galatasaray için özellikle Ali Sami Yen'de oynanan maçlarda ne kadar geçerli? Ama bundan böyle kimse iyi futbola puan vermiyor. Şampiyonluk yarışında artık alınan galibiyetler önemli. Kötü de oynasanız iyi de oynasanız dün akşamki gibi kazanmanız gerek.

PENALTIYI ES GEÇTİ
Son 15-20 dakika dışında Bursaspor'u hiç beğenmedim. Organize olamıyorlar. İyi futbolcuları var ama kolektif anlayışları çok eksik. Hakem İlker Meral hakemlik fundamentali olarak çok iyi. Her şeye çok çabuk sarı kart göstermiyor. Ama son dakikalarda Emre Aşık'ın bir hava topunda Bursasporlu oyuncuya yaptığı penaltıyı fark edemedi.