Yaz, tatlı esintilerin arasında sürüyor. Sıcak henüz tam iktidar değil. Mevsimler değişiyor sanki. Değişen mevsimlerin, dönüşen günlerinde 'sözcüklerin kuyumcusunu' yitirdik birkaç gün önce. Şair, yazar, sevgili Hulki Aktunç'u. Genç sayılabilecek bir ölümle tanıştı belki şair.
Ama ölümün zamanı olmuyor işte.
Hüzünlerin arasından uçuverdi sonsuzluğa.
Edebiyatımızın son yıllardaki verimli kahramanı; dilimizin kuyumcusu; sevgili şair Hulki Aktunç.
"Sözcük sözcükle konuşur
Konuşur barışır savaşır
Adını ararken söner bir şiir" demişti 'söz kuytusunda'.
***
Ardından;
"İki dize birbiriyle konuşur
Dizeler dizelerle konuşur
Biri yanıp sönünce biter şiir
Söz kuytusunda bekler sönmemiş dizeler." diye sonlandırmıştı o şiiri.
***
Argo sözcüklerin boynu büküktür artık.
Çünkü Türkçe'ye Büyük Argo Sözlüğü'nü kazandırmıştı.
Denemeler yazmış, romana el atmış, hikayede varlık göstermiş özel bir isimdi.
Haziranda ölmek zordur.
Hulki Aktunç, haziran ayının son gününde öldü.
Bir hikaye kitabının adı ise
"Kurtarılmış Haziran"dı.
Haziran, belki hüzünle kurtarıldı.
Temmuzlara aktı ömürler.
Kendi dilini kurgulayan bir şair gitti.
***
Büyük Argo Sözlüğü bile tek başına yeter Hulki Aktunç'u giderken ayakta alkışlamak için.
Belki de alanındaki ilk derli toplu etimolojik çalışma.
Bir yanıyla
'argo antolojisi' niteliğinde.
Aslında bizim coğrafyamızın insanının, elbette bir bölümünün, bakışını, yaşam tarzını, ruhsal durumunu, gündelik tavrını yansıtan sade bir kaynak.
Söz kuyumcusu Hulki Aktunç, tam 16 yıl uğraşmıştı Büyük Argo Sözlüğü ile.
Bir sözlük okuma hastasıymış zaten sevgili Hulki Aktunç.
***
Hep 'bir çağ yangını' ortasındayız.
Okuyamadım, denk gelmedi bir türlü; işte ilk romanının adı
"Bir Çağ Yangını" adını taşıyordu. Hulki Aktunç, bu romanı için,
'bu da benim kalbimin argosu' demişti.
Kitaplarının adını da çok severdim, içindekiler gibi.
Bir kitabının adı;
"Güz Her Şeyi Bilir" di. Ne güzel,
'güz her şeyi bilir' gerçekten de.
"Gidenler Dönmeyenler" ayrı bir güzel ad işte. Yine de favorim;
"Bir Yer Göstericinin Hayatı"ydı. Bir de şiir kitapları arasında
"Istıraplar Ansiklopedisi" ni çok sevmiştim.
En büyük çelişkisi,
'değerli' ile
'önemli' arasındaki ciddi mesafe olan, popüler kültürün esiri bu ülkede; çok sayıda
'önemli' 'değer' gibi, bence
'hakkı teslim edilmemiş'lerin arasında biriydi, Hulki Aktunç.
***
Bazen bizim gibi ülkelerde edebiyatçıların yazgısı böyledir.
Eminim geç de olsa, ölümünün ardından, şimdi çok daha iyi anlaşılacak, daha iyi sindirilecektir Aktunç, yavaş yavaş, sessizce.
Boş koşuşturmaktan, ruhlarımızın gölgelerimizin gerisinde kaldığı günümüz insanlık çizgisinde, belki de dönüp dönüp
'iyi ki bu dünyadan bir Hulki Aktunç geçmiş' diyeceğiz çoğumuz. Evet
"sözcüklerin yergöstericisi, sonunda salonu bırakıp gitti."
Bizler ise salondayız. Film devam ediyor. Edebiyatın nitelikli, güzel insanı Hulki Aktunç ayrıldı filmin karelerinden. Sevgiyle anıyoruz, saygıyla selamlıyoruz
Hulki Aktunç'u.
Edebiyatımızın, ailesinin, tüm sevenlerinin, Türkiye'nin başı sağolsun.
