Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

CHP yarışı

CHP İzmir, yarın önemli bir il başkanlığı yarışına tanık olacak. Delegelerin özgür iradeleriyle bir seçim yaşayacakları ortamda, belki yapılan yorumların anlamı kalmayacak. Önemli olan, yarışın demokratik bir olgunluk ortamında geçmesi, olumsuz görüntülerin, İstanbul'dan sonra İzmir'den de kamuoyuna yansımamasıdır.
Bir değişim sürecinde olduğu öne sürülen CHP'de, başkan adaylarıyla ilgili bir analiz yaparken, kimseye haksızlık yapmamak için, ön yargıları bir kenara koymak gerekli. Adaylara bakalım. Birincisi uzun bir süredir CHP İzmir İl Başkanlığı'nı yürüten Tacettin Bayır.

ÖZGÜR İRADE
Çok yakından olmasa da, yıllardır tanıdığımız, bildiğimiz bir isim. CHP'ye emek vermiş bir isim. İl başkanlığı döneminde ne kadar başarılı oldu, elbette bu konuda herkesin söyleyeceği farklı şeyler olacaktır. Ama eksikliklerine rağmen, niyet ve duruş açısından nitelikli, kaliteli, güvenilir bir görüntü sergiledi. Bu gerçeği görmek gerekir. Bayır'ın İl Başkanı olarak devam edip edemeyeceğine, elbette delegeler karar verecek.
Diğer güçlü aday ise Ali Engin. Ali Engin'i de yıllardır tanıyoruz. Nitelik çıtası yüksek, güvenilir, dürüst bir isim, İzmir'i iyi tanıyor. İzmirlilerin tanıdığı bir insan. Ali Engin'in bir değişim rüzgarı estirdiği algılanıyor. Siyasi söylemleri içerik açısından iyi. Siyaseti kuru bir laf kalabalığı ile değil, söyleminin içini doldurarak yapmak istiyor. Bu bir olumluluk. Hatta bu olumluluğun CHP'de yerel siyasette çoğaltılması gerekir. Her iki aday demokratik yarışta söylemleriyle öne çıkacak. Ali Engin dışarıdan bakınca, iletişim açısından daha başarılı görünüyor.
Üçüncü aday ise, Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren.
Biz tanımıyoruz. Mutlaka değerli bir insandır. Ön yargılı olmamak gerekir.
İthal aday olduğu eleştirilerine tam katılmıyorum.
Ama her ne kadar geçmişten gelen bir İzmirliliği olsa da, demeçlerinden İzmir'i yeterince tanımadığı, kentin yerel dinamiklerinden çok uzak olduğu anlaşılıyor. Bu başlı başına ciddi bir eksiklik. Çünkü İzmir gibi bir kentte il başkanı olmanız için, CHP'yi tanıdığınız kadar, İzmir'in yerel dinamiklerini de yakından tanımak zorundasınız. İşte bu anlamda İzmirli olmak zorundasınız. Hatta Eyipişiren'in verdiği bazı demeçlerden, 'eğer il başkanı seçilirse İzmir'e yerleşeceği, tersi olursa sadece kente arada sırada gelip gideceği' anlaşılıyor.
CHP gibi bir siyasi partinin il başkanlığı makamına aday olunurken, bu yaklaşım sanki çok yerine oturmuyor gibi görünüyor. Böyle bir mantıkla siyaset üslubu geliştirmek zor gibi duruyor.
Eyipişiren belli ki genç ve değerli bir arkadaş ama yarattığı bu algı kendisi için bir handikaptır. Yani, niyet öyle olmasa da, ciddiyet eksikliği yönünden sorgulanacak bir tablo. Elbette yine de ön yargılı olmamak gerekir. Ancak somut olarak görünen bu.
Ne diyelim, sonuçta hak eden kazansın. Eğer böyle olursa İzmir'de yerel siyasetin çıtası daha da yükselir. İzmir de kendisine yakışan bir siyaset zemininde hareketlenir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA