Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Endeavor'ın seçtiği girişimciyi fon da seçiyor!

Önceki gün girişimcileri çok heyecanlandıracak bir satış gerçekleşti. Meraklıları takip etmiştir. Yemeksepeti. com'un artık dünyaca ünlü bir azınlık hissedarı var. 14 milyar euro büyüklüğündeki fonuyla dikkat çeken General Atlantic, 44 milyon dolar vererek Yemeksepeti'ne ortak oldu.
Açıklama yapıldıktan sonra Twitter'da "Girişimciler Yemeksepeti'nin yükseliş öyküsünü örnek alsın... Tabii bu arada Endeavor'ın da ne müthiş kapılar açtığı kanıtlamış oluyor. Yemeksepeti Endeavor'ın girişimiyle büyümüştü" diye yazdım. Bazı takipçiler de "Haksızlık olmasın. Yemeksepeti Endeavor'dan önce de büyüktü" dediler.
Gerçekten böyle mi?
Ben hâlâ Türkiye'de doğru yola girmiş ancak hangi kapıları açması gerektiği konusunda emin olmayan girişimciler tarafından kurulmuş potansiyeli yüksek şirketlerin sağlam bir yol haritasına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Düşünün ki Yemeksepeti, 2001'de kuruldu. Endeavor tarafından 2007'de seçildikten sonra ivme kazanıp, yeni kapılardan geçmeye başladılar.
Endeavor Genel Sekreteri Didem Altop'u
arayıp 2007'den sonraki süreçleri dinledim. Yemeksepeti, ilk sermaye başvurusu yaptığında şirkette kimsenin bu konuda bir tecrübesi yokmuş. Altop, "Biz 7 teklif almalarını sağladık ve bu tekliflerin değerlendirilme ve müzakere sürecinde de Endeavor'ın uluslararası takımını yanlarına verdik. Deneyim paylaşımı çok önemli" diyor.
Ciddi bir boşluğu yakalamış olabilir girişimci. Ama tecrübe çok önemli oluyor. Nitekim Altop da o günlerde Yemeksepeti'nin büyüme stratejisiyle ilgili 'sağa mı gidelim sola mı gidelim' diye çalışmaya başladığında; büyüme stratejisinin Endeavor'ın uluslararası takımının da yardımıyla belirlendiğini hatırlatıyor.
Peki Yemeksepeti, girişimcilerin önünü açan onları yurtdışında tanıtan Endeavor ile tanışmasaydı da bu gelişmeyi gösterebilir miydi?
Didem Altop, "Yaparlardı tabii ama bir el yordamıyla düşe kalka yapmak var, bir de düşmüş kalkmış insanlardan öğrenmek var. Bu gerçekten büyük bir fırsat" diyor.
Zaten şimdi de Yemeksepeti bu deneyimini aynı yoldan geçmek isteyen girişimcilerle paylaşmaya başlamış. Altop'un dediği gibi çok değil, daha 10 yıl öncesine kadar kimse uzun vadeli plan yapmıyordu. Şirketler önlerini en fazla 3 ay görebiliyordu. Uzun vadeli plan yapmakTürk kültüründe yeni bir şey. Kısa vadeli kârlılıkla oynamak herkesin tercihiydi. "Herkes o şaibeli durumda küçük olsun, benim olsun" felsefesini benimsemişti. Oysa şimdi kalkınma olacaksa birlikte olacak noktasına Türkiye yavaş yavaş geliyor ve Yemeksepeti de bu tecrübesini başka internet şirketleriyle paylaşıyor.
Türk şirketlerine yatırım yapmak isteyen şirketler birer ikişer Türkiye'ye gelmeye başladı. Türkiye'nin girişimciler üzerinden büyüyeceğine eminim; o nedenle önlerinin açılması çok önemli. Ne de olsa Yemeksepeti gibi örneklerin çoğalacağı aşikar.
Girişimcilere ne yapıp edip, Endeavor'ın dikkatini çekmelerini tavsiye ediyorum. Ellerini değdirdikleri üç şirketin durumu işte ortada. Yemeksepeti'nden önce de Amazon. com'un Çiçeksepeti'ne ve ABD'li Invus'un Bülent Çelebi'nin kurduğu Air Ties'a yaptığı yatırımları hatırlayın. Hepsinin arkasında girişimciliğe ivme kazandıran küresel hareket yani Endeavor var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA