Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu'na hakikaten bravo!
Halka açık şirketlere üçte bir oranında bağımsız yönetim kurulu üyesi kotası getiren SPK düzenlemesinin uygulamasında kadınlara öncelik verilmesi için bir proje tasarladılar. İsveç Konsosolosluğu projenin finansal, Egon Zehnder de stratejik desteğini verdi. Projenin adı, 'Bağımsız Kadın Direktörler Projesi' Karar kalitesi için yönetim kurullarında daha fazla kadın diyen proje hayata geçerken KAGİDER, TÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşları da destek veriyor. İsveç Başkonsolosluğu'nun bir davetiyle projenin ilk yuvaırlak masa toplantısı dı geçen hafta yapıldı.
Ne yazık ki Türkiye'de kadınlar yönetim kurullarında yer almıyor. Dışarıda tutuluyor. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, şirket yönetim kurullarında şirketin önemli bir hissedarı olmayan profesyonel yönetim kurulu üyelerinin sadece yüzde 4.9'nun kadın olduğunu hatırlatıyor ve projeyle şirketlerin 'uygun kadın aday bulma' konusundaki çabalarını destekleyeceklerini söylüyor.
Çeşitli defalar yapılan araştırmalar hep aynı sonuçları veriyor. O nedenle bu projede de kadınların yönetim kurulunda eşit olarak yer almasının, hangi olumlu sonuçları vereceği üstünde özellikle duruluyor.
Araştırmalar gösteriyor ki yönetim kurullarında daha fazla kadın olan şirketler, yönetim kurulları erkek egemen şirketlerden çok daha faklı davranıyor. Örneğin, kadınların da yer aldığı şirketler daha müşteri odaklı, daha şeffaf, çevresel konularda daha duyarlı olurken ve insan kaynakları politikalarında da kadınları gözetirken, daha fazla kadın direktörü olan şirketler daha az oranda toplu işten çıkartma kararı alıyor.
Ancak ne yazık ki Kurumsal Yönetim Forumu'nun dile getirdiği gibi, Türkiye'de yönetim kurulları erkeklerden oluşuyor. 2010 yılında IMKB-100 şirketleri içinde 1000'den fazla yönetim kurulu üyesi içinde sadece 49 profesyonel kadın olduğunu hepimiz biliyoruz.
Umarım SPK'nın yeni düzenlemesi uyarınca, 'uy ya da açıkla' ilkesine göre şirketler neden kadın üyeleri olmadığını açıklamaya ya da bir an önce yönetim kurullarına kadın üye almaya başlarlar.
Sabancı Üniversitesi'nin bu projesini çok faydalı buluyorum, çünkü toplumun tüm kesimlerinde farkındalık yaratarak, şirketler üzerinde, şirketleri yönetenler üzerinde bir baskı ancak böyle kurulabilir. Bugüne kadar kadın kotasıyla ilgili kurallar göz ardı edilmiş olsa da bugünden sonra şirketlerin göz ardı etmeden bir kez daha düşünmek zorunda kalacaklarına eminim.
Ben Türkiye'de yönetim kurullarına aday olacak çok kadın yönetici olduğuna eminim. Her gün iş yaşamında müthiş başarılı kadınlarla karşılaşıyorum zaten. Artık isim isim kadınların bilinmesine rağmen; vurgulanması ve göz önünde olmalarına rağmen nihayet 'aday olarak görülmeleri' gereken, zorunlu günlere geldik. Ne güzel!
