Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Turquality uçurmuş!

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın, 2006'da tüm sektörlere açılan Turquality programının sonuçlarını paylaşmak üzere düzenlediği yemeğe katıldım.
Programda 83 firma 95 markasıyla yer alıyor. Marka Programı kapsamında ise 33 firma 36 markasıyla destekleniyor. Zafer Çağlayan programın geldiği noktayı bizlerle paylaşırken yanında Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, Şölen Çikolata İcra Kurulu Başkanı Elif Çoban, Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Öztiryakiler Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Tahsin Öztiryaki, Çilek Mobilya Genel Müdürü Muzaffer Çilek ve Desa Genel Müdürü Burak Çelet oturuyordu.
Çağlayan, firmaların aldıkları bu destekle markalaşma konusunda aşama kaydettmeleri sonucu ülkenin kazancını şöyle anlattı:
" 2011'de Almanya ihraç ürünlerinin kilosunu 4.1, Japonya 3.5, Güney Kore 3 dolardan satarken bu değer Türk ihraç ürünleri için 1.47 dolar oldu. Ancak Turquality programı kapsamındaki firmalarımız ihraç ettikleri ürünlerin kilosunu 2.14 dolardan sattılar."
Ancak tabii ki Çağlayan da bunun yeterli olmadığının farkında. "Hâlâ kat etmemiz gereken çok mesafe var" diyor. Nedenini de, "Bugün itibarıyla küresel anlamda, henüz en değerli marka listelerinde ilk 100'de, ilk 500'de markamız yok. Türkiye'deki en değerli 100 markanın toplam değeri bile sadece 30 milyar dolar. En değerli markamızın değeri ise 2 milyar dolar. Oysa Coca-Cola ve Apple 70 milyar dolarlık marka değerine sahip şirketler. Zara'nın marka değeri de 5 milyar dolar" diyerek açıklıyor.
Zafer Çağlayan "Türk malı kalitelidir" algısı üzerinde çalıştıklarını ve Turquality programının olumlu sonuçlarına örnek verirken de Rusya'da kot pantolon dendiğinde akla sadece Colin's markasının gelmesinin sevindirici olduğunu söylüyor.

Şölen ihracattan kazandı
Başlangıçta 5 yıl olarak öngörülen ancak sonra belirli bir düzeyin üstündeki firmalar için 5 yıl daha uzatılan programın ilginç sonuçları var. Bakanlık tarafından yapılan bir anket çalışmasında, tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin desteklerin yüzde 55.2 ile en çok faydalanılan destek kalemleri olduğu ortaya çıkmış. Program dahilindeki firmaların yüzde 83'ü Turquality sonrası satışlarının arttığını beyan etmiş. Yüzde 72'si de ihracat yaptıkları ülke sayısının arttığını söylemiş.
Sohbette programa katılan markalar kendi firmalarına Turquality'nin katkısını da anlattı. Şölen Çikolataları İcra Kurulu Başkanı Elif Şölen "Turquality sonrası markalaşma sürecini daha hızlı tamamladık. İhracat satış fiyatlarmız 2.4 dolardan 3.5 dolara çıktı. Ciromuz da 45 kat arttı" dedi.
Öztiryakiler Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki programda ilk 5 yılın bittiğini belirterek, "108 ülkeye ihracat yapar hale geldik. Parasal desteğin de dışında bizim gibi firmalara bu program bir vizyon verdi" diye konuştu.

Koton büyüdü

Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, yurtdışında 25 mağazalı bir markayken bugün bu sayıyı 90'a çıkardıklarını belirtti. "Mağazalarımızın kirasının yarısını Turquality ödüyor" diyen Yılmaz, şöyle konuştu: "5 yıl önce ortalama mağaza büyüklüğümüz 300 metrekareydi, şimdi 1000 metrekare. Aldığımız desteğin yüzde katı sermaye girişi sağladık ülkeye."

Her ay bir mağaza!

Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş "En fazla desteği biz aldık. Yurtdışı mağazalarımızın kirasının yarısını devlet ödüyor. Böylece rakiplerin karşısına çok büyük avantajla çıkıyoruz. En pahalı ihracatı biz yapıyoruz. Yani kiloya vurunca 250 bin dolar. Daha önce 5 mağazamız vardı, şimdi 42 mağazamız var. Gelecek yıl her ay bir mağaza açacağız" dedi.

Çilek'i caddeye çıkardı!
Çilek Mobilya Genel Müdürü Muzaffer Çilek yurtdışında en yaygın Türk markası olduklarını belirterek, şöyle konuştu: "66 ülkede 138 mağazamız var. Bizim işimizde bazı caddeler ve bazı alışveriş merkezzeleri çok önemli. Rekabet için oralarda olmamız gerekiyordu. Turquality olmasaydı, oralarda mağaza açamazdık. Maddi desteğin yanında aldığımız manevi destek çok önemli. Şirketlerimizin ufku açıldı, daha vizyoner olduk."

Desa'yı sıçrattı

Desa Genel Müdürü Burak Çelet ise 6 yılda aldıkları desteğin aslında cirolarının yüzde 1'i bile olmadığını belirterek, "Ancak program altyapımıza müthiş destek verdi. Sıçrama tahtası oldu bizim için. İnsan kaynağımız yetersizdi. Vehbi Koç'un bir sözü vardı. 'Yapalım yapalım da kimle yapalım' Perakende sektörü çok hızlı büyüdü. İnsan kaynağı önemli. Program sayesinde yurtdışı operasyonlarında görev alacak 8 arkadaşımıza üst düzey yönetici master programlarına gönderdik" diye konuştu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA