Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Ar'af'taki Çiçek!

Çözüm için formül üretilmesi, o sorunu çözecek reçeteyi uygulama iradesine sahip olunduğu anlamına gelmiyor.
CHP ve BDP'nin "yemin boykotu"nun sona ermesi amacıyla başlatılan temas trafiğinin kilit adamı TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in rolünü doğru okumazsak hata yaparız.
Her şeyden önce Çiçek, arkasında artık siyasi gücü bulunmayan bir isim. Sanıldığı gibi "sorun çözen" konumda değil.
Sadece, "çözümü kolaylaştıran" pozisyonda.
Bilmeyenler için söyleyelim. Çiçek, Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde, asker-sivil ilişkileri temelinde kritik görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerde hep Başbakan Tayyip Erdoğan'dan aldığı güçle hareket etti. Erdoğan'ın bilgi sahibi olmadığı veya onay vermediği hiçbir iş ve işlemin içinde yer almadığını her fırsatta ifade etti.

***

Bu noktada, Çiçek'in üzerindeki baskı fazla. Böyle zamanlarda mutad olduğu üzere, sessiz kalmasını nasıl yorumlayabiliriz? Kuşkusuz, "Ar'af'ta kalmak" olarak. Çiçek'in gayretleri, karşılıklı sert açıklamalarla giderek birbirinden uzaklaşan siyasi tarafları yeniden birbirleri ile konuşabilir hale getirmekten ibaret.
Bir tür arabuluculuğa soyunsa da AK Parti Grubu adına bağlayıcı taahhütler veremez.
Başbakan'a rağmen mesafe alamaz. Hatta herhangi bir mutabakat zaptına imza atamaz.
"Yemin krizi" diye adlandırılan bu tuhaf süreçte, Başbakan Erdoğan başlangıçta ne dedi ise bugün de aynısını söylüyor:
"Ön şart ileri sürmeksizin gelsinler, yemin etsinler. Çözümü, Meclis'te arasınlar!"
Başbakan'ın, 28 Haziran'daki yemin töreninden sonra tek düzeltmesi, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın dile getirdiği 15 Temmuz tarihi oldu. Ancak temel prensibin altını çizmekten geri durmadı. Hem Meclis'i çalıştıracağını vurguladı hem de mazeretsiz olarak yasama faaliyetine katılmayan CHP'lilerin vekilliklerinin düşürülebileceğinin altını çizdi.
***

Başbakan Erdoğan bu kadar net iken mucizevi çözüm mahareti bilinen Adalet Bakanı Sadullah Ergin de kısa vadeli yasal düzenlemeye ve kanun yararına bozma formülüne karşı çıkarken TBMM Başkanı Çiçek acaba ne yapabilir?
Sadece ve sadece, sözlü uzlaşma mimarisi kurabilir. Nitekim dün AK Parti'nin ağır topları ile yapılan toplantıdan çıkan sonuç şu:
"Çiçek'in kendisi CHP için başlı başına bir teminat!"
Bu demek oluyor ki Meclis Başkanı'nın siyasi becerisi hem AK Parti'yi hem de CHP'yi kamuoyu karşısında eş anlı tatmin edecek manevrada düğümleniyor.
CHP açısından sürdürülmesi zor olan "yeminsizlik" hali, partide çatlak sesleri giderek yükseltiyor. Krizi tırmandıran beyanatları yüzünden Süheyl Batum, İsa Gök gibi aktörlere yönelik sert tepkiye dönüşüyor.
CHP'yi tatmin etmese de ikna edebilecek güncel seçenek, Çiçek'in inisiyatifine endeksli.
O da ne kadar savunulabilirse o kadar çözüm niteliğinde. CHP'nin deklare edeceği ancak içine sindirmeye çalıştığı zorlama formül şöyle:
"Yeni Meclis Başkanı seçildi. Kendisine güveniyoruz. Ciddi görüşmeler gerçekleştirdi.
Partilerin temsilcilerini bir araya getirmesi bile tutuklu vekiller sorununa Meclis'in el koyması demektir.
Bundan sonra TBMM zemininde etkili takibi sürdüreceğiz, netice alıncaya kadar mücadele edeceğiz!"

***

Eğer CHP, Çiçek'in Meclis'i etkileme gücüne dayanarak önümüzdeki hafta Genel Kurul'da yemin edecekse, gözler AK Parti'ye çevrilecek. AK Parti baştan beri sürdürdüğü duruşunu değiştirmemiş görünecek. Meclis Başkanı'nın katkısı ise iktidar partisinin bu durumu, "Tükürdüklerini yaladılar" şeklinde siyasi malzemeye dönüştürmemesini ricadan ibaret olacak.
CHP'nin gölgesinde kalsa da BDP'li vekillerin Meclis'e gelme arayışı da önemini koruyor.
İmralı'dan gönderilen son talimat, yemin etme kapısını kısmen aralıyor. Lakin İmralı'nın bu adımı, "yerellik" görünümüyle kamufle ettiği "Kongre-Parti Modeli"nin orta vadeli hedefini yani Kürt Devleti'ne gidişatı görmeyi engellemiyor.
Sonuç olarak...
CHP siyaseti, iki vekile tutuklu kalırken, BDP siyaseti ülkenin geleceğini esir alıyor. Yemin etmeyip, sadece Meclis'te bulunmak ise CHP'yi, BDP'den ayrıştırmaya artık yetmiyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA