Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Tercih ve vazgeçiş

Yenilenen Anadolu'da belirginleşen bilinç; her tercihin bir vazgeçiş olduğu gerçeğinin artık kabul ediliyor olmasıdır.
Bunu, hangi bölgede olursanız olun, gayet net görebiliyorsunuz.
Örneğin; Artvin. Geçen Yüzyıl'da Batum'un yaylası olarak kurulan kent, bir tercih yapmış; HES'ler ve turistler...
İkisi de beraberinde Artvin'e "vazgeçişler manzumesi" sunmuş.
HES; hidroelektrik santralin halk diline pelesenk olmuş kısaltılmışı...
Hidroelektrik dediysek Keban sanmayın.
Neredeyse cebe girecek santrallere dönüşecekler. Bazen bir ırmak, çoğu kez de küçük bir dere, milyonlarca yıldır aktığı yatağını, "plastik boru" ile değiştiriyor ve ortaya Karadeniz'in HES manzaraları çıkıyor.
Peki ne işe yarıyorlar? Türkiye için enerji, Artvin için, 15 yıl boyunca istihdam edilecek 3 bin insan... Peki bunun vazgeçişi nedir? Kaba anlamda "çevre" demek, gerçekten kaba bir analiz olurdu. Öncelikle topografya değişiyor. Dere kenarı yolları, oluşan HES göletleri yüzünden dağın eteğinden yamacına taşınıyor.
Göletin altında kalanlar "Hasankeyf" kadar ünlü olmayabilir fakat bu "endemik floranın" daha az değerli olduğunu sanmıyorum.
Hele ki Artvin'in vahşi yeşil ve çılgın coğrafya zenginliği söz konusu ise...
HES'ler aynı zamanda bir yaşam tarzı da oluşturmaya başlamış. Öyle ki; daha şimdiden kent, 15 yıl sürecek inşaata dair "ulaşım ajandası" oluşturmuş. Patlatılan dinamitin heyelanı yüzünden günde 3-5 saat Artvin'in dış dünyayla teması kesilebiliyor.
Peki bunlara değer mi? Belediye Başkanı Emin Özgün, kendinden emin; "değer zira baraj gölleri, eko turizmi canlandıracak."
Eko turizm, son yılların gözde zenginlik alanlarından biri...
Bunun için bakir bir ekolojiye ve özgün bir coğrafyaya sahip olmalısınız. Benim gördüğüm; Artvin'in bu iki özelliği, fazlasıyla barındırdığıdır.
Öncelikle endemik zengini ekolojisi, baraj gölleri altında kalmamak kaydıyla, önemli bir değer.
Coğrafyası için bildiğim bir tabir var: Derler ki "Artvin şoförü ancak 1 kez kaza yapar." Anlatılmak istenen, yörenin vahşi coğrafyasıdır.
Kaçkarlar'ın yamacındaki yaylalar ve zirvesindeki 6 bin yıllık buzullar...
Artvin'in geleceğe yürüyüş planında, kente büyük avantaj sağlayacağı kesin. Yeter ki HES tercihinde kantarın topuzu kaçmasın, "vazgeçişin" faturası ağırlaşmasın. Aksi takdirde turist tercihinin vazgeçişi; niteliksiz turizm olur.
Rize, Artvin'den farklı bir tercih-vazgeçiş manzumesi barındırıyor. Çay geliri, son 20 yılda yıllık 2 milyardan 1 milyar liraya inse de kentin sermaye girişi, 2 tür etki yaratmış. Birincisi, çay geliriyle kentsel büyüme. İkincisi de çay geliri yüzünden düşülen konfor tuzakları...
Çay parasıyla sıvasız cepheli yüksek binalar dikebilirsiniz ama kentin estetiğinden vazgeçmeniz gerekmez.
Çay parasıyla daha lüks otomobillere binebilirsiniz ama daha iyi eğitim için, bunu talep etmeniz gerekir.
Ancak kentin akil adamları, çayın dışında farklı varoluş alanları oluşturacak zihin yapısında artık. Organik çay üretimi, Mardin Otoyolu, bu "farklı varoluş" arayışlarının somut örneği...
Benim gözümden; Artvin ile Rize'nin Yeni Anadolu perspektifindeki görünümü; bu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA