Geçen hafta "Eze eze yenildik" diyen Galatasaraylılar dün akşam oynanan Fenerbahçe - Beşiktaş maçında bir kez daha neden Fenerbahçe'nin kazandığını anlayamadılar. Alex, Emre ve Sow'suz Fenerbahçe, mutlak puana ihtiyacı olan Quaresma, Simao ve Fernandes'li tam kadro Beşiktaş karşısında yine kazandı. Bu sezon kimsenin inanamadığı şekilde Fenerbahçe hem lig şampiyonluğuna, hem de kupaya çok yakın. Bunca krize, giden yıldıza, kopan motivasyon bozucu gürültüye rağmen… Peki Fenerbahçe bunu nasıl başarıyor?
Bir önceki sezonun kadrosunu dağıtıp, milyon milyon euroları saçarak yepyeni bir takım kurduğunuzda rakamlarla konuşmak doğal gelir. Kim kaç metre koştu, hangi şut kaç metre ile kaleye gitti, hangi takım kaç isabetsiz şut çekti...
Bu "garip ama gerçek" tadındaki bilgiler futbolu doğduğu "duygusal" dünyadan, paranın hakim olduğu matematik boyuta taşır.
Devre arasında "Oynama" diyen doktora Volkan Demirel'in "Dikişlerimi al açık kalsın, maçtan sonra tekrar atarsın. Oyundan çıkmayacağım!" demesi hangi sayısal veriyle yansıtılabilir?
Volkan'ın takım arkadaşlarına sakatlandıktan sonra "Pozisyon vermeyin" demesinin "inanç" kavramının sadece "galibiyet arzusu" olmadığını 3 Temmuz'dan beri etle tırnak gibi bütünleşen Fenerbahçeli futbolculardan başka kim anlayabilir?
***
Fenerbahçe bu sezon Trabzon'la 3 maç yaptı kaybetmedi. Beşiktaş'la da 3 maç yaptı, ikisini kazandı birinde berbere kaldı. Galatasaray'a bir kez yenildi, bir maç berbere bitti, son maçı da kazandı…
Volkan'ı 9 dikişle o sahada kimse tutamaz o yoksa…
Doktorun "oynar" dediği rakip takım oyuncuları İstinye'de gezerken,