Bir insan hep mi güzel olur. Hani tepeden tırnağa.
Bir insan hiç mi bozmaz kendini.
Hiç mi gülümsemesini eksik etmez o melek yüzünden.
Her bakışında etrafındakilere huzur vermek hangi ruhtan armağandır?
Aklın, kalbin, yeteneğin, zarafetin, olgunluğun, sevginin gencecik bir bedende buluşması mümkün müdür?
Mümkünse eğer benim böyle bir insan evladıyla tanışıyor olmam ne harika bir ödüldür.
Belçim Bilgin... Hatta Belçim Bilgin Erdoğan.
Gördüğüm ilk dakikadan beri seviyorum. Hatta her defasında daha çok seviyorum. Ondaki gittikçe büyüyen güzelliklerden büyüleniyorum.
Bir kadın olarak varlığıyla gurur duyuyorum. İçimden sevgi akıyor ona.
Hem arkadaş, hem eş, hem anne, hem oyuncu, hem kadın hem her şey o. Her şeyin en iyisinden o.
65. Cannes Film Festivali'nde Rezan Yeşilbaş'ın 'Sessiz' filmi ile 'En İyi Kısa Film Ödülü'nü almak için sahneye çıktı Belçim. Herkes saçını, makyajını, kostümünü, Fransızcasını konuştu.
Evet görüntüsü mükemmeldi.
Ama aslında mükemmel olan bence başka bir şeydi; hiçbir kıyafetin, hiçbir makyajın bize katamayacağı o şey... Zarafet! Belçim'in iliğine kemiğine işlemiş kalp güzelliği.
Seni seviyorum Belçim Bilgin. Seninle gurur duyuyorum. Böylesine bir kadın olduğun için. O sahnede herkesten başka parladığın için.