Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

En acı veda

Akif Beki, önceki günkü yazısının bir bölümünde, Sayın Başbakandan bir anekdot aktarmış.
Başbakan Erdoğan,
-Anacığım!
-Nasılsın anam, iyi misin?
-Ne var ne yok şöyle bir arayayım, özledim sesini ya…
-Haberleri mi izleyisun?
….

-Peki anneciğim ellerinden öpüyorum. Sağ ol, sağ ol, sağ ol…

***
Sayın Başbakanın, "Anacığım" sözcüğünü nasıl yürekten, nasıl candan söylediğini tahmin edebiliyorum.
"Özledim sesini ya…"
derken de anasına olan hasretini ve sevdasını ne de güzel ifade etmiş.
***
Her Karadeniz uşağı, eşine, çocuklarına ve ailesine düşkündür. Ama anasına bir başka sevdalıdır.
Memleketimin ortak güzelliğidir bu.
Çilekeş anamızın sesini duymadan edememek…
Nerede ve hangi makamda olursak olalım, anamızın sesi bize ayrı bir mutluluk, ayrı bir huzur ve güven verir… Ben de öyleydim.
Anamla günde en az üç kez konuşmasam günüm iyi geçmezdi ki...
Tabii anam da telefonumu beklerdi…
Tenzile Ana da eminim ki aynıydı.
***
12 Eylül öncesi Tayyip'ini hep beklemişti çünkü.
Bir röportajında "O günlerin sıkıntısını anlatamam. Evimizin iki tarafı balkondu. Bir tarafa çıkarım silah sesleri gır, gır, gır, gır… Diğer tarafa çıkarım yine aynı gır, gır, gır, gır… Her yerden kulakları sağır edercesine silah ve patlama sesleri. Nasıl dayanırsınız bu acıya… O kötü anarşi zamanları. Her gün bir şey duyuyorsunuz. Yüreğim ağzımda bekliyorum Tayyip'imi… Her gece sabahlara kadar gözümü kırpmadan beklerdim onu. Her gün sanki ondan kötü bir haber gelecek sanırdım" demişti.
***
Cenazedeki Erdoğan Başbakan değil, ana sevgisiyle yanan bir evlattı. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Omzunda anneciği vardı. Makam aracına binmemiş, cenaze arabasında annesiyle birlikte gitmişti kabristanlığa.
İmamın 'helallik' sözüne 'helal olsun, helal olsun' derken akıttığı gözyaşlarında, 'Asıl anamın bizde hakkı var. Bizim onda ne hakkımız olabilir ki' ifadesi vardı.
Töreni izlerken annemi kaybettiğim günü tekrar yaşadım sanki.
Ben de anama çok yandım.
Onu görmeden, sesini duymadan duramazdım.
İçimdeki özlemi o kadar büyük ki anlatamam.
Ana hasreti insanı bu kadar mı yakar?
Yakar işte.
Hem yakar hem kavurur.
***
Fatih Camii'nden ne cenazeler kalktı bugüne kadar.
Ne generaller, ne büyük zenginler, ne siyasetçiler gördüm anasının cenaze namazını dahi kılmayan.
Tabutunu başkalarına taşıtan...
Anne ya da babasının cenaze namazında saf tutmayan kara gözlüklü sosyeteler de gördüm.
Sayın Başbakan 'iyi evlat nasıl olur', 'ana sevgisi ne demektir' cenaze töreninde herkese gösterdi.
Bir evladın anne ve babasına yapacağı son görevi de...
***
Başbakan Erdoğan bir defasında Meclis grubunda Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsü'nü gözyaşları içinde okumuştu.
Eminim ki yine aklına, anacığının şahsında tüm analar gelmişti.
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.

***
Cenaze mahşeri kalabalıkla defnedildi. Tüm Türkiye Tenzile Ana'ya ağladı. Çünkü Sayın Başbakan anacığını son yolculuğuna uğurlarken herkese annesini hatırlatmıştı.
Cenazeden ayrılanlar ya annesinin yanına koşmuş ya da telefonla hatırını sormuştu.
Ne mutlu anne ve babasının duasını alan evlada.
Yazıklar olsun yaşlı anne ve babasını huzurevine terk edip gidenlere.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA