Galatasaray'da Başkan Polat'ın "Para sihirbazı" diye adlandırdığı yönetici Ali Haşhaş yönetici arkadaşı Cemal Özgörkey için, "Pazarlamada kulübe çağ atlattı. Yönetimini profesyonellerden kurdu. Düşünceleri ve üretimiyle büyük işler yaptı" şeklinde övgüler yağdırmıştı.
Gerçekten Cemal Özgörkey iş başına geldikten sonra profesyonel kadrolarıyla Galatasaray, pazarlamaya yüzde 173 bir ivme kazandırdı. Özgörkey'in bu başarısında becerisinin yanı sıra iş disiplininin payı da büyüktür. Özgörkey kılı kırk yarar, işin ayrıntılarına önem verir ve takip eder.
Özgörkey sayesinde Galatasaray Store'ları 500'ün üzerindeki ürün yelpazesiyle üç büyükler arasında lider konumundadır. Cemal Özgörkey'in başarısının sırrı, Napoleon'un, "Üzerime aldığım her işi başardım. Çünkü başarmayı şiddetle istedim" sözüyle eş değerdir. 2009-2010 sezonunda Galatasaray taraftarının beğenisini kazanan ve satış konusunda rekor düzeye tırmanan "Mor" forma, Özgörkey ve ekibinin yaratıcılığıdır. Bu ekibin yeni sezon için de Galatasaray taraftarını storelarda kuyruğa sokacak ve mutlu edecek yeni bir formanın konseptini hazırladıklarını biliyorum.

***
Feneriumlar'ın sorumlusu Fenerbahçe Asbaşkanı sevgili büyüğüm Abdullah Kiğılı, "Dört büyükler aynı mağaza altında buluşsun" önerisini ortaya attı. Bu öneriyi açarsak:
1- Mağaza içi mağaza konseptinde her futbol kulübünün kendi taraftar ürünleri satılacak.
2- Her takımın satış elemanları ayrı olacak.
3- Takımların kasası ayrı çalışacak, cirolar karışmayacak.
4- Elektrik, vitrin tasarımı, kira giderleri azalacak. Genel giderler dörde bölünecek.
Abdullah ağabey önerdiği projenin, sporda şiddeti azaltacağını, aynı sporun içinde olan insanların kulüpleri ayrı olsa da kaynaşmayı öğreneceğini savunuyor.

AVRUPA'DA YOK
Bu projenin hayata geçmesi için önce kulüp yöneticilerinin Abdullah Kiğılı gibi kaliteli, kalbi sevgi dolu ve en önemlisi "fairplay" ruhuna sahip olması gerekir.
Yöneticinin küfür ettiği, birbirlerine etmedik laf bırakmadıkları, hakaretlerin yarış halinde olduğu bir ortamda dört büyüklerin ortak kullanacağı storelar yangın yerine döner.
Bugün tribünlerde yan yana oturtamadığınız insanları, aynı store çatısı altında buluşturmak hayalcilik olur.
Yönetici ve taraftar ilişkisi ne yazık ki; imam-cemaat ilişkisine benziyor. Önce şeref tribününde bile yan yana gelmeyen, birbirlerinin elini sıkmayan yöneticiler, şiddeti ve terörü tırmandıracak iddialı ve küfür içerikli söylemlerden uzak durmayı öğrenecek.
Abdullah ağabeyin projesi kağıt üzerinde çok güzel, ama Real Madrid, Barcelona, Manchester United, Bayern Münih, Arsenal, Juventus gibi külüpler bile kendi mağazalarında taraftarlarına hizmet veriyor. Avrupa'da büyük kulüpler bunu yapamıyorsa, Türkiye'deki taraftar profili aynı çatı altında buluşmaz.