Ercan'ın hiç bilmeden müzik setine arka arkaya taktığı CD'ler beni aldı, 70'li yıllara götürdü..
CD'lerin ikisi Esin Afşar.. Esin Afşar ve Odeon Yılları.. Esin Afşar ve Nâzım Hikmet.. Öteki Attila Atasoy, Orda mısın?.
O yıllar Ankara'da Basıntepe dediğimiz İkinci Basın Sitesi'nde oturuyorum. Cep delik, cepken delik.. Esin Gız da, Birinci Basın Sitesi'nde bir çatı katında.. O da benden farklı değil..
Almanya'da Köln'de yaşayan bir ortak dostumuz var, genç yaşta kalpten kaybettiğimiz Mehmet Bari.. Esin Afşar hayranı. Hatta âşık.. İstanbul'a geldi mi, bende kalıyor..
"Hadi Esin'e gidelim" diyor.. Esin'in evi yürüme mesafesinde.. Arayıp, "Geliyoruz Gız" diyorum..
Zavallı Esincik bize yumurta kırıyor.. Ekmekleri bana bana yiyoruz.. Dünyanın en lezzetli yemeği..
O sırada pikapta Esin'in 45'liği var, Mehmet'in bayıldığı Selmi Andak bestesi..
"Gel dosta gidelim gönül.."
O kadar çok "Dost"a gittik ki, Mehmet'le, yağda yumurtaya banmak için..
O yıllarda ben, televizyonda Sil Baştan diye bir yarışma sunuyorum. Yılmaz Tekin Onay, düşünmüş, bulmuş.. Cenk Koray da yönetecek. Cenk'i aniden askere aldılar. Program bana kaldı.. Kısmet.. Cenk teskere alırken, ben hastalandım, o meşhur bir sene süren Gülhane maceram başladı. Programı bitirmek, orijinal sunucusu Cenk'e nasip oldu, bakar mısınız?.
Sil Baştan'da genç bir ekip var, yardımcı..
Aileler yarışıyor ya.. Onları karşılamak, ağırlamak, programın aksamadan yürümesini sağlamakla görevli gençler bunlar..
Birisi yakışıklı bir delikanlı.. Oraya buraya koşuştururken, arada bir şarkı da mırıldanıyor.. Sesi de güzel..
O delikanlı Attila Atasoy'du işte.. 1974 Eurovision seçmeleriyle adını duyurdu..
Bir yandan CD'leri dinliyorum, bir yandan dalıp dalıp, o Ankara, o ilk televizyon günlerine gidiyorum..
Esin Afşar'ın Odeon Yılları'nda 6 numara "Gel Dosta Gidelim!.."
Daha neler neler var.. Nino Varon/ Diley Diley Yar, Baha Boduroğlu/ Karacaoğlan/ Yağan Yağmur, Engin Atamar/ Kaygusuz Abdal/ Kaz, Esin'in kendi yapıtı Çatladı Dudaklarım, dahil..
Nâzım CD'si de en güzel dizelerle dolu. Daha yakınlarda kaybettiğimiz Tarık Öcal'ın "Tahir ile Zühre'si" ve Zülfü'nün Karlı Kayın Ormanı yorumları Esin'in dorukta..
Düzenlemeler hoş, duygusal.. Gürültüye, ritme, tempoya boğulmamış.. Esin'i dinliyorsunuz, keyifle..
Attila Atasoy'un dört şarkılık CD'si de öyle..
Bu ucuz ve insanı bıktıran, usandıran, müzik zevkini yok eden çastra çastra şarkılar arasında, dinlenir müzik yapmaya cesaret eden Attila'yı kutlamam gerek..
İkisi kendi bestesi, ikisi Selahattin Erhan'a ait dört şarkının dördünü de sevdim..
"İlle de en güzeli" derseniz, sözleri Aysel Gürel'den, CD'ye de adını veren "Orda mısın?.."
