Adalet Bakanımız uzun uzun anlattı, poşu taktığı için 2.5 yıl tutuklu yargılandıktan sonra, 33 yıla mahkum olan üniversite öğrencisinin cezasının neden "Adil" olduğunu.. Ülkesinin insanlarını, onların vicdanlarını, onların "Adalete Güven" duyularını boş verip, teşkilatına sahip çıktı..
Dedi ki..
"O ceza, poşu taktığı için verilmedi."
Poşu taktığı için verilmedi de, gerekçeli kararda "Poşu" niye suç unsuru ilan edildi?. "Suç unsuru olduğu için" denilerek niye müsadere edildi?.
O kararda, poşu dışında, başka suç kanıtı var mıydı?.
Şahit var mıydı?. Parmak izi falan?. Ya da belge?..
Sadece "Poşu" vardı Sayın Bakan.. Ona da el koydunuz.. Şimdi devletin bir poşusu var!.. Aman çok tehlikeli.. Dün gazetelerde resimlerini gördüm.. 850 kilo eroini imha etmiş devlet..
O poşuyu da derhal imha edin ki, bir başkasını daha yakmasın..

***
Şimdi "O olay eskidi" diyenler olabilir. Başta Sayın Bakanın kendisi.. O mahkumiyet kararı orda durdukça, eskimez.. Biz bir üniversite öğrencisinin çalınan 2.5 senesine yanarken, şimdi de 11 yıl yatacak.. 33 vermişler de, indire indire bu kadara indirmişler..
Keşke eskise.. Ama bu ülkede, Adalet o kadar feci durumdaki, o eskise, her gün yenisi çıkıyor, Adalet duyusunu hançerleyen kararların..
Buyrun..
17 yaşında, yani henüz rüştünü ispat etmemiş genç kıza, iki öz dayısı tecavüz ediyor.. Hamile kalıyor, korkusundan kimselere bir şey diyemeyen kız.. Karın büyüyünce anlatmak zorunda kalıyor. Daha çok ırza geçen küçük dayı.. "Çocuğun babası o" diyor.. Küçük dayı tutuklu, öbür tecavüzcü dayı tutuksuz yargılanıyor. Öz yeğene tecavüzden tutuksuz!. (Poşu takan 2.5 yıl tutukluydu, unutmayın..)
Araştırmalar. Adli tıp açıklıyor ki, çocuğun babası, tutuksuz büyük dayı..
Amma velakin, başka dayılar da, ailenin namusuna (!) meraklı.. Ana kızı ölümle tehdit edip, davacı olmaktan vaz geçiriyorlar..
Ana kız davadan vaz geçince, tutuklu dayı da serbest bırakılıyor ve dava kapatılıyor..
Eee.. Şikayetçi olmayınca, dava da olmaz. Peki ya karındaki bebek.. Boş verin canım!..
O kadarla kalsa iyi.. Dahası var.
Mahkeme ırz düşmanı dayıları serbest bırakıyor ama, ana kızı ölümle tehdit eden dayılara 1 er yıl 8 er ay, hapis cezası veriyor..
Yani Türk Adaletine göre "Ölümle tehdit" kesin ve cezası kesiliyor.. Ama o tehdit yüzünden geri alınan esas dava yok!..
Bu mudur, Sayın Adalet Bakanı, bu mudur?. Hadi bunu da izah edin?.
Ortada tehdit varsa, o zaman tecavüz suçu da kesin değil mi?.
Ortada tecavüz suçu yoksa, tehdit cezası neyin nesi?.
Bakın, suç yargıçlarda değil.. Böyle utanç verici kararların çıkmasına sebep olan bizim ceza yasalarımız..
"Bu ülkede Anayasa'dan önce bir Adalet Reformuna ihtiyaç var" demekten dilimde tüy bitti..
Bu reform için de bir Adalet Bakanına ihtiyaç var tabii..
Allahın günü gazetelere düşen ve kamu vicdanını kan revan içinde bırakıp, adalete güveni sıfırlayan bu kararlardan rahatsız olan bir Adalet Bakanına..
Var mı?.
***
Dayıların öz yeğenlerine tecavüz edip serbest kaldıkları ilimizde, 19 Mayıs Bayramı'nda bir erkek ve bir kadın güreşçimizin "Gösteri" diye el ense tutmalarına, devlet soruşturma açtırdı..
Bakar mısınız?.