Tam da Başbakan ile Sağlık Bakanı arasında geçen aşı polemiğinin olduğu gün Bakan Zafer Çağlayan'a soruldu. "Siz domuz gribi aşısı yaptıracak mısınız?" diye... Meğer Güney Afrika Gezisi'ne çıkmadan hemen evvel yaptırmış aşıyı Çağlayan. "Sağlık Bakanı'ndan rica ettim. Korumalarım, danışmanlarım dahil etrafımdaki herkese aşı yaptırıp öyle yola çıktım" dedi.
Kendisine Başbakan'ın aşıyı yaptırmayı reddettiği hatırlatılınca da, "O kişinin kendi kararıdır. Başbakan aşıyı yaptırmak istemiyorsa istemiyordur!" dedi.
Ben Bakan Çağlayan'a bu konuda katılmıyorum. İnsan sağlığı ile ilgili çok önemli bir konuda kararı kişinin kendisine bırakmak kafa karıştırmanın ötesine geçmez çünkü.
Peki ne yapmalı?
Tez elden devlet büyükleri oturup, kamuoyunu doğru şekilde yönlendirebilecek bir karara bağlamalı bu aşı işini. Böyle bir komedi olamaz çünkü. Sağlık Bakanı, "Yaptırın" diyor. Başbakan, "Ben yaptırmam" diyor.
Eee bu durumda ben ne yapacağım?
Kimin yolundan gideceğim?
Aşıyı yaptırmayı reddeden Obama ve Başbakan Erdoğan'ın mı? Yoksa Sağlık Bakanımızın mı?
Düşündüm, taşındım ve kararı verdim...
Koskoca iki liderin o aşıyı vücutlarına zerk etmediklerine göre bir bildikleri vardır herhalde. Anlayacağınız ne zaman Obama ya da Erdoğan, "Ben bu aşıyı yaptırıyorum" derse ben ancak o zaman "Tamamdır" derim. Aksi takdirde hiçbir güç bana bu aşıyı yap-tır-tamazzzzzz!