Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Onlar da ana! Acılarını duymak ve duyurmak lazım!

Kanlı eylemlerinin sebebini, "Kürt halklarının hak arama arayışı" olarak açıklayan PKK'ya isyan bayrağı açan Kürt kökenli bazı yurttaşlar sosyal medyada bir kampanya başlattılar. PKK'ya silah bırakma çağrısında bulunulan ve "Benim için öldürme!" sloganıyla taçlandırılan bu kampanya sadece Türkiye'de yaşayanlardan değil, dünyanın dört bir yanında yaşayan Kürtlerden inanılmaz destek buldu.
Sanatçısından aydınına, sıradan yurttaşından siyasetçisine, vicdanı olan her Kürt insanının sorgusuz sualsiz altına imza attığı bu metin belki PKK ve ona sempati duyan çevrelerde beklenilen karşılığı bulamadı ama sinirlerini bozdu. Dün, Kürt meselesinin çıkış noktasını enine boyuna bilen adı bende saklı bir istihbaratçıya sordum bu konuyu; "Çok merak ediyorum. Yüzbinlerce Kürt yurttaştan destek alan bu kampanya hakkında PKK ve bağlantılı oldukları bilinen BDP'li siyasetçiler gerçekten ne düşünüyor?"
'Biz sizin için değil zaten! Sizin gibi aslını inkar eden, aslına, özüne sahip çıkmayan, inkarcılar için değil! Kendi haklarımız ve özgürlüklerimiz için savaşıyoruz!' diyorlar ama bir yandan da sarsılıyorlar. Kürt Halkı üzerindeki hakimiyetlerini kaybetme korkusu ve Kürt kökenli yurttaşların isyanı onları bayağı panikletiyor. PKK'yı durduracak en sağlam ve doğru yol bu aslında! Bu işin çözümü sağduyu sahibi, silah karşıtı Kürtleri sahiplenmekten, onları öne çıkarmaktan geçer. Dağa çıkışların önünü kesmek, dağdaki gençlerin aşağı inmesini sağlamak için bu tür kampanyalara, çağrılara daha çok yer vermek ve her fırsatta Kürtlerin temsilcisinin sadece PKK ve onun bağlantılı olduğu çevreler olmadığını hatırlatmak gerekir!"
Konuşmayı tam bitirmek üzereydik ki, haber kaynağım birden; "Ha bir şey daha var... Yazabilir misin bunu bilmiyorum ama çok önemli bir nokta" dedi.
Ve sonra da ekledi; "PKK'yı güçsüzleştirecek, moralini bozacak bir yol daha var. O da oğlunu PKK'ya kaptırmış anaları, babaları, aileleri konuşturmaktır! Medya genellikle bunu yapmıyor. 'Terörist' olarak adlandırılan bir gerillanın anasını konuşturursam kamuoyu tepki gösterir çekincesi yaşıyor. Yanlış. Çünkü evladını kaybetmiş anaların çığlıkları, PKK'lı da olsa, asker de olsa farklı değildir! O da ana! Onun da yüreği cayır cayır yanıyor. Ekranlar, manşetler onların da çığlıklarını, acılarını duyurmalı. Duyurmalı ki diğer Kürt anaları da evladının dağa çıkmasını önlemek konusunda daha temkinli olsun! Yavrusunun ölüme ve öldürmeye doğru yol almasının önünü kessin!"
Biliyorum. Onlarca gencecik fidanı toprağa verdikten hemen sonra, onlarca ananın yüreğini ateşler kavururken bu ifadeleri okumak insanın kanını donduruyor.
Tüylerini diken diken ediyor...
Şimdi bu yazdıklarımdan dolayı birçoğunuzun bana hiddetlendiğini ve; "Ne yani bir de teröristlerin analarına sahip mi çıkalım! Bir de onların acısını mı paylaşalım!" dediğinizi biliyorum.
Yine birçoğunuzun her zamanki gibi beni bu yazdıklarımdan dolayı, 'PKK yandaşı, bölücü, hain' diyerek yaftalayacağını da biliyorum. Ama yapacak bir şey yok!
Eğer amaç gerçekten akan bu kanı durdurmak ise...
Derdimiz gerçekten PKK'yı ayakta tutan ve besleyen olguları ortadan kaldırmak ise...
En başta dağa çıkışların önünü kesmek zorundayız!
Bunun da tek bir yolu vardır; o da evladını dağa çıktığı için kaybeden anaların sesine kulak vermek ve onların acısının büyüklüğünü de mümkün olduğunca anlaşılmasını sağlamaktır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA