ANKARA, YAŞAMASI ÇOK KOLAY BİR ŞEHİR
Türkiye'de nereleri görme fırsatınız oldu?
İlk geldiğimiz yıl 10 bin kilometre yol yaptık. Buradan yola çıktık, Amasya, Trabzon, Ayder, Kars, Ani, Erzurum, Erzincan, Sivas, Kangal, Kapadokya, Nemrut Dağı, Malatya, Antakya, Gaziantep, Şanlıurfa, dolaştık, güneyin ve Ege'nin tamamını gördük. Mardin'i ve Van'ı görmedik. İstanbul'u 5 kez gördüm.
Yurt dışında bulunduğunuz şehirler?
Geçen yıl arabayla Bulgaristan'a doğru yola çıktık. Oradan Hırvatistan'a, Dubrovnik'ten Sirbistan'a gittik. Bunlar seyahatti. Görevli olarak gittiğimiz yerler. Kore, New York, Londra, Çin Pekin'de Paris'te ve Sri Lanka'da bulunduk.
Bu kadar ülke ve şehir görmüş biri olarak Ankara'yı kent olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burası sakin ve yaşaması kolay bir şehir. Gerçekten rahat edebiliyoruz. Ayrıca diplomatik misyonlar arasındaki insan ilişkileri de gayet iyi, dost olabiliyoruz.
Ankara'da nereleri gezdiniz?
Ulus, orayı çok seviyorum. Özellikle Ankara Kalesi'nin etrafında küçük küçük dükkanlar var, onları seviyorum.
Bu şehirde kültür-sanat etkinliklerini takip ediyor musunuz?
En son operada Notre Dame'ın Kamburu ve Harem balelerini izledim.
SUSHİ'DE HİJYEN ÇOK ÖNEMLİ
Tercih ettiğiniz restoranlar?
Kale'de Erzurum Cağ Kebabı yapan bir restoran var, orayı seviyorum, Misafirlerim gelince de onları oraya götürüyorum.
Mutfaktan devam edelim… Sushi ustası olduğunuzu duydum… Rezidansta sushi dersleri verdim. 10 kez yaptık ve 40-50 kişi derse katıldı.
İyi bir sushinin özellikleri nedir? Eğer nigiri ise balığın tazeliği çok önemli. Eğer makizuşi ise pirincin tadı ve kalitesi çok önemli. Sushi'de hijyen çok önemli, eller ve malzemeler çok iyi temizlendikten sonra yapılması gerekiyor.
Peki, Türk mutfağıyla aranız nasıl? Çok iyi, iki yılda 3 kilo aldım. İki yıl daha kalırsak toplamda 6 kilo, düşünebiliyor musunuz? (gülüyor) Kayseri Mantısı, Hünkar Beğendi, Çerkez Tavuğu, künefe ve aşureyi çok seviyorum.
Bu lezzetleri yapmayı denediniz mi? Türk Japon Kadınları Dostluk ve Kültür Derneği'nin ayda bir düzenlediği Türk yemekleri dersine katılıyorum. Yemekleri sadece zihnimde yaptım, Japonya'ya gidince pişireceğim.
Türk sanatçılardan bildiğiniz, beğendiniz var mı? Mustafa Ceceli'nin "Sevgilim" şarkısını beğeniyorum. Ayrıca Türkiye'deki pek çok sanat eserini beğeniyorum. Seramik ve halı sanatı çok gelişmiş.
Türkler'in size göre ayırt edici özelliği nedir? Gerçekten nazikler ve dost canlısı insanlar.
Boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben dışarıda vakit geçirmeyi çok seviyorum ve tenis oynuyorum. Yürüyüşü çok seviyorum.
Kentte eksikliğini gördüğünüz bir şey var mı? Uluslararası mutfak kültürünü sunan restoranların daha çok olmasını isterim.
Türkiye'den ülkenize ne götürmek isterdiniz? Çaydanlık.
KIZ ÇOCUKLARI İÇİN ÖZEL FESTİVAL
Japonya'ya özgü geleneklerden 'Kız Çocuk Festivali'ni anlatır mısınız?
Kız çocuğu olan aileler evlere Hina Ningyo- Hina Bebekleri alıyorlar. Aileler, kızlarının sağlığı ve esenliği için yılda 1 kez 3 Mart'ta bunları sergiliyor. Sergilemenin yanı sıra o güne özel yiyecek ve içeceklerle bu günü kutluyorlar. Çocuklara özel kıyafetler giydiriliyor. 5 Mayıs'ta da erkek çocukları için kutlama yapılıyor. Bu bayramda da samurayların başına giydiği miğfer sergileniyor, evin dışına da aile fertlerini temsil eden sazan balığı flaması uzun bir direğin üzerine asılıyor. Çocukların yine esenliği ve sağlığı dileniyor.
Peki, Türkiye'de öğrendiğiniz gelenek görenek var mı?
Japonya'da olduğu gibi çayın çok tüketildiğini ve eve girildiğinde ayakkabıların çıkarıldığını gördüm. Düğünlerde şaşırdığım şey altın ve paraların gelen ve damadın üzerine iliklenmesi.