Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK DURBAŞ

Bir başına Dranaz'da...

Toprağa kar düşmüş, karın yüzüne bulutlar... Bulutların ayak uçlarında ağaçların yeşili... Gökyüzü, mavinin hangi rengindedir Dranaz'da? Ne diyor Cevdet Kudret: "Ne uçmayı bilirim, ne gökten haberdarım, Bir karış bile fazla yükselemem yerimden: Toprağa basmak için yapılmış ayaklarım." Bir yamacın ucunda Garandu. Bu kadar dik bir yolu Anadolu'nun başka neresinde görebilirsin? Yamacın alt yanında kamyonlar duruyor. Üst yanından gelen traktörler sırayla kamyonları çekiyor yukarıya. Daha soluğun yerine gelmemişken karşında Bürnük... Şimdi rahat bir soluk alabilirsin, çünkü artık Dranaz'dasın. Güneşle ayın kardeş olduğu geçit, Dranaz... Güneş, ışığını vurdukça kayalara, toprağın tozuyla kar kristallerinin kardeş olduğu geçit, Dranaz. Telgraf tellerine tutunan kuşlarla yankısı kendisine çarpan sözlerin kardeş olduğu geçit, Dranaz. Bu yüzden mi adını bir şaire soyadı olarak vermiş? Ahmet Muhip'e... "Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir Kâğıtlarda yarım bırakılmış şiir; İnsan, yağmur kokan bir sabaha karşı Hatırlar bir gün bir camı açtığını, Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu, Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı... Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir." Yağmur kokan bir sabaha karşı değil, gün akşama doğru devrilirken geçtim Dranaz'dan. Güneşin aylasına ayın gölgesi düşmüştü. Ayın gölgesine bulutlar... Ağacın rengi yeşildi. Bulutun rengi bulut. Toprağın rengi hüzün. Bir taş üzerine oturup peynir ekmek yiyemedim. Önümdeki şu kar beyazı özlemi bir aşabilseydim denizi görecektim. Sinop kalesinin duvar diplerine vuran Karadeniz'i... Ne uçmayı becerebilen, ne gökten haberdar kederimi... Öylece kalakaldım bir başıma Dranaz'da. Deniz sesini versin diye sesime. Gök sesini versin diye sesime. Toprak sesini versin diye sesime. "Versem kendimi bütün bütün Bir yelkenli olup engine. Konsam bir an güzelliğine Kuşlar gibi serseri ömrün," diyen Orhan Veli'yi düşündüm. Telgraf tellerini bir de Dranaz'da, kuşlar gibi 'serseri' ömrümün... Mavi gökyüzünün elini koyarak elimin üzerine... Elimin üzerine bulutları ve kar kanatlı kuşları koyarak...

İNADINA ŞİİR
Toprağa kar düşmüş
karın yüzüne bulutlar
gençliğim, ah!
bulutlardan uzak
Ne uçmayı becerebildim
ne gökten haberdar
kederim
Ağacın rengi yeşil
bulutun rengi bulut
toprağın rengi hüzün
gençliğim, tuzak
Mavinin hangi renginde
kar beyazı hasretim
REFİK DURBAŞ

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA