- Diyelim müşteri ikinci şişeyi açtırdı. Daha önce vermediğin şeyler çıkar ortaya. Müşterinin zevkine göre ya sahanda sucuk, ya da iki yumurta veya pastırma masasına götürülür. Tükenmez bilir misiniz, nedir?
- Vişneyle falan yapılır.
- Geç onu; tükenmez o değil. 'Bre evladım, bana bir tükenmez ver' der, sahanda beyaz peyniri kaynatırsın, biraz zeytinyağı, üzerine de kırmızıbiber serper verirsin. Ama suyunu çekmemiş olacak. Şimdi gelir bizim mastori, batırır ekmeği suyuna, kenarından biraz peynirden yer. Suyu biter; 'Evladım bunun suyu eksik, kaynat biraz,' der.
- Anladım şimdi, niçin tükenmez dediklerini. Su ilave edilecek, böylece bir parça peynirle epey idare edecek akşamcı. Bugün böyle bir şey yok.
- Bunu artık hiçbir garson bilmez. Tezgahta mezeci, beyaz peyniri verirken sudan geçirir, sonra suyu dökerdi. Mezeci unutmuşsa, Türk, Rum, Yahudi müşteri dalga geçer, 'Garson buna bir ufak su dök de getir' derdi. Her yöne çekilir ama kimse kızmazdı.
- Doğru; beyaz peynir sudan geçirilerek yenir ama şimdi kupkuru geliyor.