Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Bir tosunun ağına takılanlar...

Eda Taşpınar'dan ayrılan Nurettin Hasman'ın Hollandalı akrabası var mı? Tolga Karel'in şöhret hazımsızlığı ne boyutta? Sosyetik güzel Süreyya Yalçın'ın Ankaralı aşkı sosyeteyle ne kadar uyumlu? İşte yanıtlar...

'Sosyetik Güzel' diye anılan bir Süreyya Yalçın var, malumunuz. Yani bir yere 'cv' gönderse, çok renkli olacak. Meslek: Sosyetik güzel... Bugüne kadarki deneyimleri: Falanca falanca kimselerle adı 'aşk dedikodu'larına karışmak, filanca 'beach'te fotoğraflanmak, mutat zamanlarda frikik vermek... Böyle akıp gidecek... Efendim, bir gazetede okudum, şimdi bu 'sosyetik güzel'imizle 'Ankaralı işadamı' diye anılan - müteahhitmiş- Barış Demirok'un 'aşkları' doludizgin devam ediyormuş. Ayrıldıkları iddia edilen çift, geçenlerde bir akşam Joke Perestroyka'da eğlenmiş. 'Âşıklar' çıkışta el ele görüntü vermiş. Sovyetler Birliği'nin çöküşünü hazırlayan 'perestroyka'nın, yani 'yeniden yapılanma'nın adını mekânına veren zihniyet, "Burada piyasa var!" demek mi istiyor, onu da çözemedim de, konumuz ayrı. Esas bizim 'sosyete'nin 'aşk' seçimine hayretle bakıyorum ben. 'Sosyetik güzel'in Ankaralı 'aşk'ı, sosyeteyle tam bir tezat oluşturuyor. Giydiği takım elbise mutlaka pahalı bir markadır da, göğüs kıllarını gösterecek kadar, neredeyse göbeğe kadar düğmeleri açılmış o gömlek ve futbolcuların bile terk ettiği parıl parıl parlayan altın zincir nedir?! Evet, gece kulüplerine Ferrari'yle gidebilir, bir gecede 12 bin liralık hesap ödeyebilirsiniz. (Bu arada, hakikaten, o hesap ne be anam?!) Ancak kıllar gömlekten çıktı mı, cemiyet rahatsız olur... 'Sosyete'miz uyuyor mu?

KENDİSİ AKRABAM OLUR!
'İşadamı' Nurettin Hasman da, sekiz yıllık sevgilisi 'sosyetik güzel' Eda Taşpınar'dan ayrıldıktan sonra kendini eğlenceye vurmuş. Şimdi efendim, bu 'işadamı' tabiri de ayrıca incelenmeli tabii. Ben mesela, Nurettin Bey'i şöyle bir inceledim, 'serbest sanayici' diye geçiyor. Ben de grekoromen sanayici olmak istedim birden. Neyse efendim, Nurettin Bey'in Eda Hanım'la olan münasebetleri, artık magazin camiasının tepesine ördek tüyü dikmişken bitmiş ve Nurettin Bey yeni sulara yelken açmış işte. Geçen gecelerden birinde, bir mekândan 'Yabancı Gelin' programıyla ünlenen Hollandalı manken Lorraine Brujin ile birlikte çıkan Nurettin Bey, gazetecilere, "Çekmeyin! Akrabam olur. Kızın nişanlısı var!" demiş. Yahu, Sayın Hasman, hadi neticede medenisiniz, Anadolu'da yaşamıyorsunuz çünkü de, bu kadar muasır medeniyet seviyesine ulaşılmaz ki! Batı'yla akrabalık derecesinde bütünleşilir mi? Yani, tabii neticede hepimiz kardeşiz de, böyle de akrabalık geliştirilmez artık... Bu arada, Kanal 1'de yayınlanan bir magazin programında, İngilizce bilmeyen muhabir, anlaşılan, "Akıcı İngilizce konuşurum," diyen bir yerel zamparaya tercüman olarak güvenip, Bodrum sahillerinde güneşlenen Hollandalı bir kıza, "Burada erkekler size asılıyor mu?" diye sordurdu; tercümanlığı yapan kardeşimiz hem İngilizce bilmiyor, hem de her an zıplamaya hazır bir Tarzan. Kızı kamera önünde yiyecek gibi... Hollandalı 'akraba'larımızın durumu çok zor kanaatimce...

ALDANMA ÇOCUKSU, MAHZUN YÜZÜNE...
Evet efendim, Müslüm Baba'nın eski ve kafa eserlerinden biri bu dizeyle başlar, "Hesabı vermeden gidecek bir gün," dizesiyle devam eder. Tolga Karel'le ne alakası var şimdi bunun, diye soracaksınız doğal olarak. Mahzun mu bilemem ama çocuksu bir yüz var bu genç aktörümüzde. Fakat artık nasıl bir şöhret hazımsızlığı yaşıyorsa, uçakta dayak yiyor, mekânlardan atılıyor, hanımlar yol veriyor, adı hep vukuatla anılıyor ama o hep yanlış anlaşılıyor, yanlış anlaşılıyor işte!.. Bir önceki hafta alınmadığı bir mekâna geçen hafta almışlar arkadaşı, o da sabaha kadar eğlenmiş, -bu 'eğlenme' durumunu da ayrıca bir konuşmak lazım tabii-, içeride bir-iki kavga çıkarmış, sabaha karşı da hesabı vermeden ortadan kaybolmuş. Garsonlar arkadaşı takside yakalamış, işletmeciler devreye girmiş, pos makineleri gelmiş, zar zor hesap ödenmiş. Sonra, yine mekâna giriş yasağı... Güzel kardeşim, insan bünyeye bu kadar yüklenmez ki. Sonra, annen, baban, akraban yok mu senin? Şimdi bayrağı Zuhal Topal'ın devraldığı İzdivaç işlerinde de skandal üstüne skandal yaşanıyor. Yaşlı bir İsmail Amca var, benim anladığım kadarıyla kendisine televizyonlarda hanım diye modern köle arıyor, "Bana bakacak kadın lazım," diye. Tamam, olabilir. Ama tarihe geçmiş ses sanatçılarımızdan Huri Sapan'ın, İsmail Bey'in taliplisi olarak canlı yayına katılması, sonra da, "Oğlum kızdı, evlenemem," diye cayması çok acayipti. İsmail Bey, tabii gevşedi ilk görüşmede, Huri Hanım'a 'Hayal Hanım' diye hitap etti, ardından, "Kuşumu görmek ister misiniz?" diye sordu, 'Çapkın' diye bir kuşu varmış, kafeste stüdyoya getirdi... Sonra, "Bana bakacak, saygıda kusur etmeyecek, yalan söylemeyecek bir bayan arıyordum. Siz tahminimce turnelere falan çıkarsınız. Bu benim kriterlerime uymaz!" diye çıktı ekrana!.. Kısmet değilmiş... Yani kıymetli okurlar, şimdi bu işlerin sonu nereye varacak, Kuşum Aydın'a sormak istiyorum, kendisine ulaşamıyorum... Okuyorsa lütfen bana mesaj atıp aydınlatsın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA