Tabii ki bu tosun sapıttı mı acaba diye düşündünüz başlığı okuyunca. Hayır efendim, 'kamuoyu' olarak ne yazık ki sizler sapıttınız, ben teşhis ediyorum. Şimdi, kıymetli 'pilatesçi' kardeşimiz Ebru Şallı baharda çıkacak 'Zenci Poposu' adlı dvd'sinin tanıtım çalışmalarına şimdiden başlamış, "Şişman olan, 'Ben güzelim' dememeli," diye açıklama yapmış. Pardon, ben güzelim. En azından kendi kendimi beğeniyorum. Bana bunun aksini kanıtlayacak tek bir bilimsel yöntem yok. Zenci popolarını ise hiç çekici bulmuyorum. Ama konumuz ayrı... Şahsen Ebru Hanım'ın 'estetik'ten ne anladığını merak ediyorum. Muhtemelen törpü, dolgu gibi şeyler... Halbuki, 'estetik' üzerine ciltler yazıldı. Bunu, ayıptır söylemesi, 'zenci poposu'ndan okumak ise farklı bir entelektüel ekolden gelmeyi gerektiriyor. E, Okan Bayülgen bu işlerin tilkisi, hemen Ebru Şallı'nın güzel olmadığını söyledi televizyon programında. Vallahi ben de aynı kanaatteyim. Durmadan kendinle oyna, silikonu taktır, çıkarttır, çene törpület, kaş ektir... Hayır, mevzu o değil, estetik tutkusu kocasına da geçmiş. Adamcağız yüzünü gerdirip yanaklarını doldurtmuş... Suratlarını, vücutlarını şantiyeye çevirmiş bir kısım insanla muhatap olduğumuz açık. Okan Bayülgen de Ebru Şallı'yla yetinmedi, Demet Şener'in ördeğe benzediğini ve suratlarına birtakım maddeler enjekte ettirme işini abartan hanımların giderek Serpil Çakmaklı'nın son halinde eşitlendiğini ekledi. Bu da son derece haklı bir tespit. Dikkatli okurumuz hemen hatırlayacaktır, 'Serpil Çakmaklı dudağı' fenomenine çok önceleri dikkat çekmiş, bunun toplumsal bir yara haline gelmekte olduğu konusunda uyarılarda bulunmuştum. Şimdi toplumcak merak ettiğimiz konu, 'zenci poposu'na ne şekilde ulaşacağımız. Törpü var mı mesela?.. Gelelim işin meme kısmına... Malumunuz, Beren Saat'in adı, Gecenin Kanatları isimli filmdeki sevişme sahnesiyle ilgili sıkça anılmaya başladı ve sahnedeki 'partner'i Murat Ünalmış'ın, "Beren'in göğüslerine bakmadım," açıklaması 'olay' yarattı. Konuyu yorumlamasa çatlayacak olan Müjde Ar, şöyle laflar etti: "Bakmamış, çünkü bakacak bir şey bulamamış. Ben kadın olduğum için anlıyorum. Hiçbir şey yok. Benimle oynasaydı da görseydi gününü. Resmi gördünüz değil mi, Beren'in resmini? Nazi kampındaki kızlar gibi! Hakikaten kemikleri sayılıyor. Resme bak! Kemikleri sayılıyor gerçekten tek tek. Artık çağ değişti. İsterse o da taktırır yani, büyütür bir dahaki filme..." Buradaki kritik laf, "Benimle oynasaydı da görseydi gününü," lafıdır. Ne yani, "Sadece kaldırıp bırakarak kafa ezerim," mi demek istiyor? Adamcağız nasıl gününü görecek? Kaldı ki, yeniyetme bir oyuncunun göğüs çevresiyle rekabete girmek, yakışıyor mu koskoca Müjde Abla'ya? Ama şeytanı soktu bir kere aklıma, tuttum internetten Beren Saat fotoğraflarını arattırdım. Hani 'mertliği bozan' dolgulu sutyen ihtimalini de dikkate alarak, göğüs bölgesinin üst kısmındaki bombeleri gösteren fotoğraflarını esas alıp Beren Hanım'ın 'yeteri kadar' malzemeye sahip olduğunu müşahade ettim. Şimdi siz benim bir çeşit ruh hastası olduğumu düşünebilirsiniz ama gidin bunu aklıma sokanlara anlatın! Etrafımdaki tüm medya şöhretleri memelerden, popolardan bahsediyor. Mesela televizyon programcıları bile, yaratıcılığıyla falan değil, orasıyla-burasıyla tarif ediliyor. Şöyle bir haber okuyabiliyorsunuz: "Özge Uzun'la uzun geceler' adlı programda, güzel bacaklarıyla tanınan genç sunucu yılın gafını yaptı. Programına Cemal Hünal'ı davet eden Özge Uzun program sırasında Hünal'a 'İlginç koleksiyonlar yaptığınızı öğrendik. Duyduğumuza göre mızrak ve balata koleksiyonu yapıyormuşsunuz' deyince genç oyuncu şaşkına döndü. Hünal tam cevap verecekken güzel sunucu bir de kocaman bir fren balatası çıkarınca iyice şoke oldu. En sonunda olaya açıklık getiren Cemal Hünal koleksiyonun 'Balata değil balta' olduğunu açıkladı..." Tamam arkadaşım, fren balatası işi hakikaten yarıcı da, haberi yazarken niye 'güzel bacaklarıyla tanınan genç sunucu' diyorsun? Bu bir çeşit sapıklık değil mi? Ne bileyim, ben birilerinden söz ederken, 'enteresan pozisyonlarıyla tanınan olgun anchorman' tabirini kullansam hoş olur mu? Pardon, lütfen getirin şu fren balatalarını bana! Daha konuşursam skandal patlayacak!..