Son dönemde ne romantik-komedi türü filmleri görecek gözüm var, ne de ağdalı dramları.
Hoş, hiçbir zaman ilgili çekmedi ya bu türler...
Artık iyice tahammülsüzüm, hatır için bile oturup izleyemiyorum demek daha doğru olacak.
Varsa yoksa entrika, komplo teorileri, dedektifler, CIA, CSI vs.
Hem kitapta hem de tv ekranı ve sinema perdesinde...
O yüzden Dan Brown'ın Kayıp Sembol'ünü Godot'yu bekler gibi bekledim.
Sonuç: Hüsran!
Bir gecede bitiririm ben o kitabı, hap diye yutar bir köşeye koyarım diye tahmin ediyordum ama kitap resmen elimde sündü, süründü!
Brown, Aydınlanma Çağı konusunda geç aydınlanmış anlaşılan.
Bu konuda bin tane kitap yazıldı.
Masonluk mevzusunda da bilinmeyen kalmadı ki artık.
Ya da benim pek 'sır' saklamayı bilmeyen biraderlerim oldu, ritüeller vs. bir cazibesi kalmadı.
Haa bir de mantık hataları var tabii... Eli bilekten kesilmiş bir adamın sivilcesine bant yapıştırmış ergen kadar rahat ortalarda dolaşması falan.
Neyse benim için yılın son hüsranı da işte buydu.