Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Hastasıyım ben bu yapının

Türk insanının en çok izlediği programlar "Türk aile yapısının temelini dinamitliyor!" gerekçesiyle 'sakıncalı' bulunduğu ve yoğun şikâyet konusu oldukları için bir süre sonra yayından kaldırılırlar. Yani en çok satan da en çok şikâyet edilen de aynı formattır. Ve nedense hep eğlenceli programlardır bunlar. Çok ciddiye alınmayacak, denk gelindiğinde gülüp geçilecek. Ama malumunuz eğlenen, gülen insanlara doğuştan alerjisi olan bir toplumuzdur biz. Komşumuz parti yapsa üşenmez polisi arar, müzik sesinden şikâyet ederiz ama aynı komşu kocasından her gece dayak yese, kavga sesinden rahatsız olmaz, bir de utanmadan bardağı duvara dayar, ağzımızdan zevk salyaları akıtarak küfür dinleriz! Sonuç: Bizim için ağlayan komşu, gülen komşudan iyidir! Nasreddin'in torunlarıyız falan ya, o da hikâye. Ne şaka kaldırırız, ne espriden anlarız, ne gülmeyi, eğlenmeyi layığıyla becerir, severiz. Varsa yoksa dayayacaksın burnumuza kan-gözyaşı-dram. Al işte; bir ailenin başına, bütün memleketin toplamının başına gelmeyen felaketlerin dadandığı Yaprak Dökümü'nü reytinglerde geçebilen var mı?

BU KADAR DA OLMAZ
Yok. Gerçi günahlarını almayayım, bu dizinin takipçileri "Artık bu kadar da olmaz be birader," deyip bir taraflarıyla gülüyorlardır senaryoya. Biz ağladıklarını sanıyoruzdur, kimbilir! Neyse işte sonuçta kimsenin aklına ağlatan, insanın içini kanırtan, karartan, baykuş formatlı programları şikâyet etmek gelmez de, şu aralar olduğu gibi ekran başındakileri gülümseten ve çok da ciddiye alınmaması gereken evlendirme programları şikâyet üstüne şikayet alır. Baksanıza "Türk aile yapısını, milli, manevi değerleri örseleyecek, rencide edecek seviyelere ulaştığı ve Türkçe kullanımından, insan onuruna, çocuk ve kadın haklarına kadar birçok alanda ihlal tespit edilen," izdivaç programlarına, yasak gelecekmiş. O Türk aile yapısı ki, "Erkeklerle gezdi," diye babası ve dedesi olacak herifler tarafından canlı canlı toprağa gömülen 16 yaşındaki Medine'yi de bu kadar umursamadı bile. Oturup üşenmeden dandirik programlar için RTÜK telefonlarına sarılanlar, töre cinayetleri için isyan etmeyi, Medine ve arkadaşlarının yaşam haklarını savunmayı akıllarına bile getirmediler. Aaaaa ama olur mu hiç? Aile içi işlere karışmayız biz değil mi? Üzerimize vazife olmayan işlere balıklama dalar, bunun karşısında karısını sokakta doğrayan adamı ağızda sigara, eller arkada bağlı, trene bakan öküz misali sakin sakin izleriz. Kızını "Erkeklerle gezdi," diye toprağa gömen babayı ihbar etme zametinde bile bulunmayız. 'Türk aile yapısı'na çok önem veririz çünkü. Bir dandik programla bu yapıya halel gelecek diye ödümüz patlar, isyan bayrağını çekeriz. Peki nedir bu aile yapımızın temel düsturu: "Kocadır döver, babadır keser!" Hadi ordan len!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA