SABAH'ın internet sitesinde Osmanlıca hastalık isimlerinden matrak bir haber vardı geçenlerde. Avdet-i devr-i veled : Alzheimer Kabz-ul meshane : Prostat Mefta-ül uçkur :AIDS Redd-i nimet : Anoreksiya nevroza Efkar-ı mütemadi : Depresyon Manyak-ı cinneti inhitatiye : Manik depresif Gibi gibi. Tahmin edebileceğiniz gibi ben en çok efkar-ı mütemadi'yi sevdim. Mütemadiyen efkarlı bir kadın olarak. Yok kış geldi depreş, yazın sıcak bastı depreş, bahara girerken Allah'ın emri depreş derken, gerçekten de mütemadiyen depresif bir hal içindeyim. Ara ara ölçüsüz bir neşe-mutluluk geliyor üzerime, işte o da manyak-ı cinneti inhitatiye oluyor demek ki! Manik hale geçiyorum o dönem. Sadece leyleklerin geliş zamanında toparlıyorum durumumu. Bunu da nereden biliyorum, çünkü istisnasız her yıl, leyleklerin geçişini karayolundan güneye inerken izliyorum da ondan! Demek ki o dönemler üzerimdeki şu sevimsiz ruh halini atıp, yollara düşecek enerji ve neşeyi buluyorum. Eh artık darısı bu yılın da başına. Fırtına takviminde 11 Nisan 'leyleklerin geçişi' olarak işaretlidir. Şunun şurasında 11 Nisan'a ne kaldı? Cacıııık gir kızım bavulun içine. Bize çok yakında yine yol göründü!