Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

Çanlar kimin için çalıyor?

1980 öncesi güçlü bir sol dalga vardı. Taksim'deki 1 Mayıs'lara yüz binler katılırdı. Ama ne yazık ki, bu koca sol hareket yekpare değildi. Pare pare idi. Mitoz bölünme illeti bünyeye sirayet etmişti. Küçücük örgütler bölünüyor, 'minicik' örgütler çıkıyordu. Saçılmış nar taneleri gibi. Dayanışma ruhu tuz ruhuna dönmüştü! Kimse burnundan kıl aldırmıyordu. Oysa 'hava kurşun gibi ağırdı'. Faşizmin ayak sesleri kapıdaydı. Ve olanlar oldu. Darbeciler teşrif etti. Filmin gerisi malum. Sonrasında düşünmüşümdür. Eğer o günlerde yan yana durulabilseydi, tarih nasıl akardı? 12 Eylül darbecileri oluşturulacak bir 'demokratik cephe', bir 'direniş cephesi' karşısında yine bu kadar fütursuz olabilir miydi acep?

BOSNA'YI UNUTMAYIN
Bugünlerde hava yine kurşun gibi ağır. "Gene kavim-kardaş, can-cana düşman/ Gene yedi boğup akrep/ Sarı engerek..." Geçenlerde gazeteden bir arkadaşım taksi şoförüne, "Kürt açılımı için ne düşünüyorsun?" diye sormuş. Aldığı yanıt: "En iyi Kürt, ölü Kürttür." İnternet dünyasında dolaştığınızda bazı yazılanlar insanın kanını donduruyor. Kürt-Türk düşmanlığı bir leke gibi yayılıyor. "Türkler ve Kürtler et ve tırnak gibidir" edebiyatına da pek güvenmeyin. Balkanlar'da olanlar daha dün gibi. 14 Aralık Bosna Savaşı'nı noktalayan Dayton Anlaşması'nın yıldönümüydü. Taraf'ta Sezin Öney, sıradan insanların nasıl birer vahşiye dönüştüklerini sorgulayan güzel bir yazı yazdı. Bir kısmını özetleyerek sizinle paylaşmak istiyorum: "Savaş boyu Saraybosna'da yaşayan ve Le Figaro'nun muhabirliğini yapan Eric Biegala, bir arada sorunsuz yaşayan insanların gün gelip de birbirlerinin boğazına sarılır hale geldiğini hâlâ anlayamadığını söyledi. Ona göre, savaşın neden patlak verdiğiyle ilgili en iyi yanıtı, savaşta bir bacağını kaybeden bir başka Fransız muhabir vermişti: 'Çünkü savaşta kurşun sıkmak, sıradan işlerde ömür tüketmekten daha zevkliydi.' Sıradan hayatın küçük adamları, çatışmaların erittiği ahlaki ortamda sivriliyor, 'büyük adamlar' haline geliyordu... Bir gün de, bir havan topu, Eric'in gözleri önünde, çocukların üzerine düşüvermişti. Bosna'nın çocuklarının ölüm haberini annelerine vermek de Eric'e düşmüştü. Sonra da darmadağın vaziyette, ailelere bir şeyler alabilmek için cephenin Sırp tarafına geçmişti. Sırp tarafındaki askerlerden biri, Eric'e gülerek soruvermişti; 'Sabahki atışım nasıldı?'"

ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
Sakın, bizim içimizden çocukları öldürdükten sonra "Sabahki atışım nasıldı?" diye sorabilecek 'küçük adamlar' çıkmaz demeyin. Barış isteyenlerin ihanetle suçlandığı bir ülke burası. Türk ve Kürt milliyetçiliğin kör kuyularında insanlığını unutan 'küçük adamlar' pusu da bekliyor. "Kaleden kaleye şahin uçurdum, ah ile vah ile ömrü geçirdim" Şevki Bey'in bir parçasıdır. Üstat şarkıyı bu vesileyle kullandığım için beni affetsin ama herkes 'şahini'ni uçurmaya başladı. Ortalık 'şahin'den geçilmiyor. Güvercinler ise ürkek. Güvercinler suskun. Sorun da burada. Aynen 12 Eylül öncesinde solun yan yana duramaması gibi. Bugün de barış isteyenler, demokrasi isteyenler yan yana duramıyor. Aydınlar, liberaller, Aleviler, demokrat dindarlar, solcular, Kürtler. Yani tüm 'yetimler'... Bu insanlar şimdi, 'siyasi özne' olamayacaksa, ne zaman olacak? Şimdi değilse ne zaman çocuklarının geleceğine sahip çıkacak? Bu ülkede meydanlara dökülüp "Savaşa, şiddete hayır! Demokratikleşmeye evet" demek kolay değil. Ama imkânsız da olmamalı. Çünkü, savaş isteyenlere esir düşecek bu toplum. Ve ömrün geri kalanı şarkıdaki gibi ah ile vah ile geçiştirilemeyecek kadar karanlık olacak. İsterseniz sözü Hemingway'in İspanya iç savaşını anlattığı kitabına isim babalığı yapan şair John Donne'a bırakalım: "Ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA