Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gana'da mevkidaşı Mahama ile ortak açıklama yaptı. Erdoğan Gana ile ticaret hacminin 2020 yılında 1 milyon dolar olarak hedeflediklerini açıkladı. BATI AFRİKA'DAKİ EN YAKIN DOSTLARIMIZDAN BİRİSİ Gana 1957 yılında sahra altı Afrika'da özgürlüğünü ilan eden ilk devlettir. Gana bugün güçlü ve sağlam demokrasisi, siyasi ve sosyal istikrarı, aktif diplomasisiyle Afrika'nın ilham kaynağıdır. Kana bizim Batı Afrika'daki en yakın dostlarımızdan biridir. MEVCUT İŞBİRLİĞİMİZİ DAHA DA TAHKİM EDECEKTİR Gana'yı kalkınma ortağımız olarak görüyoruz. Ekonomik, kültürel, ticari hedefleri kapsayacak bir ortaklıktır bu. Afrika'da yeni büyükelçilikler açmaya başladığımızda ilk etapta Gana yer aldı. Önümüzdeki dönemde barışa veya barışlara müşterek olarak katkı sağlamakta kararlıyız. Türkiye ile Gana mevcut işbirliğinin kapsamını genişletme kararlılığındadır. Bu konuda aramızda bir siyasi irade mevcuttur. Gana ile Türkiye arasında 5 yıl içinde 18 anlaşma ve muhtıra imzalanmıştır. Bunlar inanıyorum ki mevcut işbirliğimizi daha da tahkim edecektir. KENDİLERİNİ TEŞVİK EDECEĞİZ Şu an 400 bin dolar olan ticaret hacmimizi 2020'de 1 milyon dolar olacağına inanıyorum. Bugün 150'yi aşkın firmamızla buradayız. Firmalarımız enerji altyapı, konut inşaatı olmak üzere özellikle Gana'nın ekonomik kalkınma çabalarına doğrudan katkıda bulunmaya kararlıdır, biz de kendilerini teşvik edeceğiz. Kamu özel sektör ortaklığı Türkiye'nin kalkınmasında özellikli bir rol oynamıştır. İnanıyorum ki, bu model Gana'nın kalkınmasında da çok önemli bir rol oynayacaktır. Uzun vadeli karşılıklı iş ilişkilerinin kurulacağını ümit ediyorum. TÜRKİYE GANA'NIN YANINDADIR 35 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak terör örgütlerinin yöntemlerini, hedeflerini çok iyi biliyoruz. Gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Dili, dini, ırkı olmayan bu terörün dünyada tüm ülkeler hep birlikte lanetlemek ve hep birlikte karşısında tavır almak durumundayız. Türkiye Gana'nın ve Ganalı kardeşlerinin yanındadır. Donald Trump'ın korumaları Time muhabirini dövdü Time dergisi fotomuhabiri Christopher Morris'i Donald Trump'ın Virginia mitinginde dövdüler. Time dergisinin tecrübeli fotomuhabiri Christopher Morris, Donald Trump'ın mitingi sırasında korumalar tarafından dövüldü. Karşılık veren Morris'in kavga anları saniye saniye görüntülendi. Kavga, Trump'ın korumalarının Trump'ı protesto etmek için gelenlere fazla yaklaştığı gerekçesiyle Morris'i iteklemesiyle çıktı. İngiltere'deki ev partisinde dehşet: Yüzünü kopardı İngiltere'deki bir ev partisinden kovulan bir kadın daha sonra partiye geri dönerek konuklardan birinin yüzünü ısırarak parçaladı. İngiltere'nin Southport kentindeki bir ev partisinden agresif davranışları nedeniyle kovulan bir kadın bir süre sonra partiye geri dönerek konuklardan birine saldırdı. YANAĞINI ISIRARAK KOPARDI 26 yaşındaki Kate Nield 'ın yüzünü ısıran saldırgan, kadının yanağından büyük bir et parçasının kopmasına neden oldu.Saldırıda yüzünden yaralanan Kate Nield Kanlar içinde Southport Hastanesi'ne kaldırılan Nield, aldığı yaranın sadece dikişlerle kapatılamayacak denli büyük olması nedeniyle deri nakli için Whiston Hastanesi'ne gönderildi. Burada, kadının kolundan alınan deri parçası yüzüne nakledildi. Mültecileri vurun diyen politikacının suratına pasta Mültecilere sınırda ateş açılmasını isteyen AfD Başkan Yardımcısı Beatrix von Storch'un suratına pasta atıldı. PARTİ TOPLANTISINDA ŞOKE OLDU Olay, can telaşındaki mültecilere ateş açılmasını talep etmekle yetinmeyip, özellikle de kadın ve çocukların üzerine ateş edilmesini isteyerek dünya kamuoyunu şok eden Storch'un, Kassel'de katıldığı parti toplantısında yaşandı. PALYAÇO KIYAFETİYLE GELDİLER Palyaço kıyafeti ile toplantı salonuna giren iki kişiden biri, Von Storch'un üstüne giderek elindeki pastayı politikacının suratına attı. Bu arada diğer protestocu da eylemi saniye saniye kameraya kaydetti. Olayı internet üzerinden üstlenen 'Peng Kolektifi' adlı ırkçılık karşıtı grup, Von Storch'un ahlaki sınırları aştığını belirterek, 'Ahlak sınırını aşanları engellemek isteyenler gerektiğinde pasta kullanmalı' diye yazdı. ABD: Musul Barajı çökerse 1.5 milyon kişi ölebilir ABD Irak Büyükelçiliği, Musul Barajı'nın çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu, bir buçuk milyon kişinin ölebileceğini söyledi. ABD'nin Irak Büyükelçiliği, Dicle Nehri üzerindeki Musul Barajı'nın çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu duyurdu. Büyükelçiliğin tahminlerine göre, baraj çökerse, bir buçuk milyon kişi ölebilir, altı milyon kişi evsiz kalabilir. Irak'ın sulanabilen tarım alanlarının üçte ikisi kullanılmaz hâle gelebilir. Aljazeera'de yer alan habere göre, ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği Dicle Nehri üzerindeki ve 2014 yılında bir süre IŞİD'in elinde kalan Musul Barajı'nın çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu duyurdu. ABD Büyükelçiliği Irak Merkezi hükümetinin Musul Barajı'nı kurtarmak için yeni bir ihale açtığını ve merkezi hükümetin bu çabasını desteklediğini de açıkladı ancak yine de, 'Musul Barajı, emsali görülmemiş bir çökme riski ile karşı karşıya. Böyle bir durum, çok ciddi can kayıplarına, kitlesel göçlere ve sel yolundaki altyapının büyük ölçüde yok olmasına neden olacak' uyarısı yaptı. ÖNÜNE GELEN HER ŞEYİ SİLİP SÜPÜRECEK Büyükelçiliğin internet sitesinde yayınladığı rapora göre, Musul Barajı yıkılırsa çok kısa bir sürede Musul ve Samarra arasında kalan bölgede binalar da dâhil olmak üzere önüne çıkan her şeyi silip süpürecek. 40 santimetre yüksekliğinde akan suyun arabaları hareket ettirecek güce sahip olduğunun hatırlatıldığı raporda, barajın çökmesi durumunda Musul'daki su yüksekliğinin bir saat içinde 12 metreye kadar yükselebileceği, bu durumda da insanların kaçmak için çok az vakti kalabileceği iddia edildi. Rapora göre sular, Tikrit'e bir günde, Bağdat'a üç günde ulaşacak ve Bağdat'a ulaştığında yüksekliği 10 metreyi bulabilecek. ABD Büyükelçiliği'nin tahminlerine göre, sel bölgesinden zamanında tahliye edilemezlerse Dicle nehri kenarında 470 bin ilâ bir buçuk milyon insan ölebilir. Bağdat'ta yaşayan altı milyon insan da selden etkilenerek evsiz kalabilir. Büyükelçilik Bağdat Havaalanı'nın da sular altında kalabileceğini tahmin ediyor. Rus savaş uçağı düştü! Rusya'nın güneyindeki Stavropol bölgesinde Rus ordusuna ait SU-25 tipi savaş uçağının düştüğü ve pilotun hayatını kaybettiği bildirildi. Rusya'nın TASS haber ajansında yayımlanan Rusya Savunma Bakanlığı açıklamasında, 'Stavropol bölgesindeki Budennovsk hava alanından eğitim uçuşu için havalanan SU -25 tipi uçağın düştüğü ve pilotunun hayatını kaybettiği' belirtildi. Açıklamada, uçağın, eğitim uçuşunu mühimmat olmadan gerçekleştirdiği ve insansız bir bölgeye düştüğü kaydedildi. Savunma Bakanlığının, kaza nedenini araştırılması için uzmanlardan oluşan özel bir komisyon kurduğu belirtildi. ABD DAEŞ'e karşı 'siber savaş' başlattı ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, terör örgütü DAEŞ'e karşı sanal alemde başlattıkları siber savaşın, örgütün iletişim araçlarını kullanımını olumsuz etkileyeceğini söyledi. Carter ile ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford, Pentagon'da düzenledikleri basın toplantısında DAEŞ'le mücadelede gelinen son durumu değerlendirdi. DAEŞ'le mücadelede sadece sahada yapılan askeri operasyonların değil, aynı zamanda 'siber araçların' kullanıldığı sanal savaşın da önemli olduğuna işaret eden Carter, 'DAEŞ'e karşı sanal alemde başlattığımız siber savaş, örgütün iletişim araçlarını kullanımını olumsuz etkileyecek' dedi. Carter, 'siber stratejinin' başarılı olmasının DAEŞ'i daha eski iletişim teknolojilerini kullanmaya iteceğini ve bunun da ABD'nin ilgili güvenlik kurumlarınca daha kolay zaafiyete uğratılabileceğini dile getirdi. General Dunford da siber savaş taktiklerinin DAEŞ'te sürpriz etkisi meydana getirerek örgütü zayıf bırakacağını ve taktiksel zaafiyete uğratacağını belirtti. Dunford, 'DAEŞ'i hem fiziksel hem de sanal olarak izole etmeye ve örgütün iletişim kanallarını daraltmaya çalışıyoruz' şeklinde konuştu. Carter, ABD destekli yerel güçlerin Suriye'nin Şeddadi kentini kısa süre önce DAEŞ'ten geri aldığını ve bu vesileyle DAEŞ'in 'şehirdeki suç yapılanması' hakkında artık bilgi sahibi olabileceklerini ifade etti. Özellikle petrol yatakları açısından çok zengin kentin DAEŞ'in elinden geri alınmasını 'Musul ve Rakka'ya giden yolda kritik bir adım' olarak tanımlayan Carter, kentin stratejik önemine işaret etti. DAEŞ'le mücadelede Musul ve Libya'daki son durum Musul'un DAEŞ'ten geri alınması için çalışmalarda son aşamaya gelindiğini ve artık operasyonların başlama noktasına geldiğini ifade eden Carter, 'İnanıyorum ki Ramadi'de olduğu gibi Irak güçleri şehri DAEŞ'ten geri alacaktır' dedi. Ramadi'ye göre Musul operasyonunda Irak hükümetine ve ordusuna daha fazla destek sağladıklarını kaydeden Dunford ise Musul operasyonunun aslında başlamış olduğunu, şehirdeki DAEŞ militanlarını dışarıdan izole etmeye başladıklarını aktardı. 'Burada Ramadi'ye göre daha derinlikli ve büyük bir operasyon gerçekleşecek' diyen Dunford, bu sebeple Irak güçlerine hem silah hem de lojistik anlamda en iyi desteği vermeye çalıştıklarını belirtti. Libya'da DAEŞ'le mücadelede gelinen durumun sorulması üzerine Carter, ülkede öncelikle işleyen bir hükümetin kurulmasını umduklarını dile getirdi. Libya'daki DAEŞ militanlarına karşı hava operasyonları düzenleyecek bir koalisyonun oluşturulması ihtimalinin sorulması üzerine Carter, İtalya'nın bu tür bir koalisyona öncülük yapmayı önerdiğini ve ABD'nin de gerekli desteği sağlayabileceğini kaydetti. Detaya girmeyen Carter, mevcut durumda hava operasyonlarını sürdüreceklerini ve Libya'da bir hükümetin kurulmasını beklediklerini ifade etti. Şubat ayı başında Carter, Pentagon'un 2017'de siber güvenlik için 7 milyar dolar harcama yapmayı planladığını açıklamıştı. 'Binlerce kişi açlıktan ölebilir' Uluslararası camia Suriye krizine kalıcı bir çözüm ararken BM '450 bin kişi kuşatma altında. Binlerce kişi açlıktan ölebilir' uyarısında bulundu Dünya, Suriye'de yürürlüğe konulan ateşkes arayışına odaklanmışken Birleşmiş Milletler (BM) bölgedeki insani drama dikkat çekti. BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Zeyd bin Ra'ad, Cenevre'de yaptığı konuşmada 'Suriye'de 480 bin kişi kuşatma altında yaşıyor. Bazı bölgelerdeki kuşatmalar yıllardır devam ediyor. Binlerce insan açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya' ifadelerini kullandı. Onlarca kişinin açlıktan öldüğü Madaya kasabasında yaşanan dramın medyaya yansıdığını, ancak birçok bölgede benzer durumların meydana geldiğini söyleyen Ra'ad 'Halkın bilinçli bir şekilde açlığa mahkûm edilmesi tartışmasız yasaklanmıştır' dedi. Ra'ad özellikle rejimin hava saldırılarında kullandığı varil bombalarından bahsederek 'Mahalleler, okullar, kalabalık pazar yerleri on binlerce hava saldırısının hedefi oldu' dedi. Sene başından beri 10'dan fazla hastanenin ve sağlık merkezinin kasten hedef alındığını vurgulayan Ra'ad, önümüzdeki beş gün boyunca 154 bin kişinin yaşadığı alana insani yardım malzemesi ulaştırmayı hedeflediklerini duyurdu. Öte yandan BM yetkilileri, ihtiyaç duyulan bölgelere yardımın ulaştığını duyurdu. HEDEF: 1.7 MİLYON KİŞİ BM'nin insani yardımdan sorumlu koordinatörü Yacoub el Hillo ise, mart ayı sonuna kadar 'ulaşılması zor bölgelerdeki 1.7 milyon kişiye yardım etmeye hazır olduklarını' söyledi. 6'ncı yılına girmek üzere olan iç savaşta varılan ilk geniş çaplı ateşkesi fırsat bilen yardım kuruluşlarının Suriye halkına destek ulaştırması bekleniyor. Suriye Politik Araştırma Merkezi'ne göre Suriye'de 470 bin kişi hayatını kaybetti. BM: ATEŞKES BÜYÜK ÖLÇÜDE UYGULANIYOR Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Suriye'de çatışmaların durmasının büyük ölçüde sağlandığını fakat büyük güçlerin bazı ufak çaplı olayları araştırdığını ve bunların kontrol edilebileceğini umduğunu söyledi. Ban Ki-moon, iki haftalık ateşkesin de uzatılması gerektiğini kaydetti. Anadolu Ajansı'na bilgi veren yerel kaynaklar ise Esad rejiminin, Lazkiye-İdlib sınırındaki köylere varil bombalı saldırı düzenlediğini aktardı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov ise işler bir model olması halinde Suriye'nin federal bir devlet haline gelebileceğini söyledi. Lübnan merkezli Hizbullah örgütü de üst düzey cephe komutanlarından Ali Ahmed Feyyad'ın Suriye'de öldürüldüğünü doğruladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Gana'da törenli karşılama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı Afrika'ya resmi ziyaretinin ikinci ayağında Gana'nın başkenti Akra'ya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akra Uluslararası Kotoka Havalimanı'nda, Gana Devlet Başkanı Yardımcısı Kwesi Amissah Artur, Dışişleri Bakanı Hanna Tteh ve Çevre Bakanı Mahama Ayariga tarafından törenle karşılandı. Törende, Akra Büyükelçisi Nesrin Beyazıt ile Türk büyük elçiliği yetkilileri de hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılama töreninde Türk ve Gana bayrakları taşıyan yerel dans grubunun gösterilerini izledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana Devlet Başkanı John Dramani Mahama ile görüşecek. Erdoğan için resmi karşılama töreni de devlet başkanlığı ofisinde yapılacak. Erdoğan'a Gana ziyaretinde eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz eşlik ediyor. Başkent Akra'da çeşitli ziyaretlerde bulunacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gana'dan Nijerya'ya geçecek. Merkel: Türkiye'siz çözüm olmaz Avrupa sığınmacı akını karşısında çaresiz kaldı. Almanya Başbakanı Merkel'den de 'Türkiyesiz çözüm olmaz' açıklaması geldi. Almanya Başbakanı Angela Merkel sığınmacı krizinin çözümü konusunda açıklamalarda bulundu. Sorunun çözümü konusunda bugüne kadar yürütülen Türkiye-AB işbirliğinin sürdürülmesinden yana olduğunu kaydeden Merkel, B planının olmadığını açıkladı. Dün akşam ARD'de yayınlanan bir programa katılan Başbakan Angela Merkel, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Zor bir dönemden geçildiğini kaydeden Merkel, Alman halkından sabır istedi. Süreci, 'Tarihimizin çok önemli bir dönemi' diye nitelendiren Merkel, Almanya'nın dünyadaki imajının da bu durumdan etkileneceğini söyledi. 'SINIRLARI KAPAMAK ÇÖZÜM DEĞİL' 'Sığınmacı krizinin sınırları kapatarak çözüleceğine kimse inanmamalı' ifadelerini kullanan Merkel, kendisinin Avrupa fikrinin ayakta kalması için uğraştığını belirterek, bugüne kadar yürüttüğü politikaları sürdüreceği mesajı verdi. 'B PLANIMIZ YOK' Almanya'ya daha az sığınmacı gelmesi konusunda çaba harcadığını vurgulayan Merkel, B planının olup olmadığı sorusuna ise, net bir şekilde 'Benim B planım yok' dedi. Hollanda ve AB komisyonu ile birlikte Türkiye ile makul bir çözüm üzerinde çalışıldığına değinen Merkel, doğru yolda olduğunu ve gelecek hafta yapılacak Türkiye-AB zirvesinden çözüm çıkacağını umduğunu dile getirdi. 'TÜRKİYE OLMADAN OLMAZ' AB ile Türkiye arasında sorunun çözümüne ilişkin görüşmeler sürerken özellikle Balkan ülkelerinin kendi çözümünü aramasını eleştiren Merkel,'18 Şubat'ta yapılan zirvede AB ülkeleri sınırların korunması, Türkiye-AB işbirliği ve NATO'nun devreye girmesi konusunda ortak tavır aldı. Ancak bir çoğu bunun olacağına inanmıyor. Böyle yaklaşıldığı sürece çözüm olmaz. Ben tüm gücümle bunun gerçekleşmesi için çalışıyorum. Türkiye'nin NATO'nun devreye girmesi, sınırların korunması ve Frontex ile işbirliği konusunda taahhüdü açık. Bu Türkiye'nin çözüm konusunda attığı büyük bir adım. Sınırların korunduğu görününce, Türkiye'nin yükünün hafifletilmesi için sığınmacı alınması fikrine sıcak bakılacaktır. Ben doğru bulduğum bu yolun sürdürülmesinden yanayım. Belki yavaş ilerliyor ama önemli adımlar atıldı. 3 milyar euro bulundu, ilk projeler devreye giriyor. Ege'de sınırların korunması için işbirliği yapılıyor. Bir taraftan Türkiye'ye seninle anlaşma yapıyorum ama, olacağına inanmıyorum. Bu nedenle de kendi çözümümü arıyorum demek doğru değil' dedi. 'Katil Dağ'da ilk kış zirvesi Pakistanlı, İspanyol ve İtalyan 3 dağcı dünyanın en yüksek 9'uncu noktası Nanga Parabat'a ilk kez kışın tırmanmayı başardı Pakistan'da bulunan ve dünyanın dört bir yanındaki dağcıların tırmanma hayalini süsleyen Nanga Parabat Dağı, bir ilke sahne oldu. Pakistanlı, İspanyol ve İtalyan üç dağcı 8 bin 125 metrelik zirveye, kış mevsiminde çıkmayı başaran ilk kişiler olmayı başardı. Dünyanın en yüksek dokuzuncu noktası olan Nanga Parabat Dağı'nın zirvesine ilk kez 1953'te tırmanılmıştı. Bu tarihe kadar yaşanan tırmanma denemelerinde 60 dağcı hayatını kaybettiği için Nanga Parabat 'Katil Dağ' ismiyle anılıyor. Dağcıların cuma gecesi zirveye ulaştığını söyleyen Pakistan'ın ünlü dağcısı Nazir Sabir 'Pakistan, daha kuzeyde olduğu için buradaki kış şartları Nepal'dekinden daha zorlu geçiyor. Zirveye ulaşan ekibi kutluyorum' dedi. TEK BİR ZİRVE KALDI Zirveye ulaşmayı başaran dağcılar ve uyrukları Ali Sadpara (Pakistan), Alex Txikon (İspanya) ve Simone Moro (İtalya) olarak açıklandı. İspanya'dan gelen bir diğer dağcı olan Tamara Lunger'in de zirveye birkaç metreye kala tırmanışı bırakmak zorunda kaldığı belirtildi. Dağcılık uzmanları, Nanga Parabat'a çıkmanın dünyanın en yüksek noktası olan Everest'e çıkmaktan bile zor olduğunu söylüyor. Bu başarıyla dünyada kışın çıkılamayan tek bir zirve kaldı. O da Pakistan'da bulunan 8 bin 611 metre yüksekliğindeki K2 noktası. Moskova'da kesik başlı dadı dehşeti Rusya'nın başkenti Moskova'da dün bir metro istasyonunun yakınında elinde kesik bir çocuk başıyla 'Ben bir teröristim. Ölüm benim' diye bağıran kadın dehşet saçtı. Olayın yaşandığı semtte hafta sonunda bir evde yangın çıkmış, yangın sonrası 3-4 yaşındaki bir kız çocuğunun başsız cesedi bulunmuştu. Rus emniyet yetkililerinin yaptığı açıklamada tutuklandığı belirtilen zanlının 1977 doğumlu bir dadı olduğu öğrenildi. İlk bilgilere göre anne-babanın evden ayrılmasını bekleyen dadı çocuğu öldürüp evi ateşe vermiş. Olayın görgü tanığı Rus gazeteci Polina Nikolskaya 'Metronun yakınlarında duruyordu. Elinde kanlı bir baş vardı ama gerçek olmadığını düşündüm. Sonra etrafımdaki insanlar gerçek olduğunu söyledi' diye konuştu. BBC TÜRKÇE Önemli muhafazakâr isimler meclise giremedi İran'da muhafazakârlar, Parlamento ve Uzmanlar Meclisi seçimlerinin en önemli bölgesi Tahran'da büyük kayıp verdi İran'da gerçekleştirilen parlamento ve ülkenin dini yapısını belirleyen 88 kişilik Uzmanlar Meclisi seçimlerinin ilk sonuçlara göre, muhafazakârlar seçimden kilit bölge Tahran'da kan kaybederek çıktı. Ulusal Meclis'in mevcut başkanı muhafazakar adaylardan Ayetullah Muhammed Yezdi ve bir diğer önemli muhafazakar aday eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın danışmanı Ayetullah Taghi Misbah Yezdi, Tahran'dan girdikleri yarışta sandalyelerini kaybetti. Reformist Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve ekibiyse Uzmanlar Meclisi'nde Tahran için ayrılan 16 sandalyenin 15'ini kazandı. Ruhani'yle aynı safta yer tutan eski İran Cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani de Uzmanlar Meclisi'ne seçildi. Tahran bölgesinden Uzmanlar Meclisi'ne girebilen tek muhafazakâr aday, seçim adaylarını belirleyen dini bir kurum olan Muhafızlar Konseyi'nin başkanı Ahmet Cenneti oldu. Ruhani ve destekçileri ise parlamentoda Tahran bölgesi için ayrılan 30 sandalyenin tümünü almıştı. Biden 'Cinsel Tacize Dur' kampanyası için sahnede Okullardaki cinsel tacize karşı Beyaz Saray tarafından başlatılan kampanyayı desteklemek için sahneye çıkıp Lady Gaga'yı anons eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ayakta alkışlanırken, 'Lütfen oturun. Burada en az yetenekli kişi benim' diyerek konuklara seslendi. 'En İyi Özgün Şarkı' dalında adaylardan biri olan Lady Gaga, 'Til It Happens To You' şarkısını seslendirdiği geceden ödülsüz ayrıldı. Avrupa Birliği ile Vizeler ne zaman kalkacak? AB-Türkiye zirvesinde alınan karara göre vizelerin kalkmasıyla vize ücreti olarak ödenen 300 milyon euro ise vatandaşın cebinde kalacak. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında Brüksel'de gerçekleştirilen zirvede vizelerin 2016 yılının ekim ayında kaldırılacağına ilişkin açıklanan takvim, yıllardır vize kuyruklarında çile çeken işadamı, öğrenci ve turistler arasında bayram sevinci yarattı. Avrupa Birliği ile Vizeler ne zaman kalkacak 2016 belli mi? Takvimin programlanan şekilde işlemesi halinde bir yıl sonra Türk vatandaşları, belge toplamadan, vize ofislerinde kuyruğa girmeden, vize harcı ödemeden Avrupa'ya kolayca seyahat edebilecek. Vize masrafı olarak ödenen 300 milyon euro para da Türk vatandaşlarının cebinde kalacak. 15 MİLYONA ÇIKACAK Vizesiz Avrupa Projesi ve Türkiye'yi Tanıtım Platformu'nun Kurucu Başkanı Mehmet Okumuş, Türk vatandaşlarının vize şartından dolayı çok büyük ekonomik ve sosyal zararlara uğradığını, vatandaşların uzun vize süreçlerinden geçtiğini, kuyruklarda bekletildiğini, tüm özel ve kişisel verilerinin sorgulanıp deşifre edildiğini, vatandaşın yüksek miktarda vize ücretleri ödediğini kaydetti. Vize ücreti ve diğer masraflar için 250-300 euro harcama yapıldığını kaydeden Okumuş, 'Türkiye'den yılda ortalama 1 milyon kişi AB vizesi için başvuruyor. Vize başvuru ücreti ve diğer masrafların Türk vatandaşlarına yıllık maliyeti 300 milyon euro' dedi. 26 ÜLKE UYGULUYOR Beş AB ülkesinin 1985 yılında imzaladıkları Schengen Anlaşması'yla iç sınırlarda kontrollerin kaldırılması yönünde ilk adım atıldı. Sonraki yıllarda AB ülkelerinin çoğunluğu ve AB üyesi olmayan bazı ülkeler bu işbirliğine katılarak Schengen Bölgesi'ni oluşturdu. Halen Schengen vizesi isteyen ülkeler, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Liechtenstein, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre olarak sıralanıyor. AB'nin yeni üyeleri Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan ve Kıbrıs Schengen'e henüz dahil değil. 70 ülke, Türklere vize uygulamıyor. Schengen kalkarsa Türklere vize uygulamayan ülke sayısı 100'e yaklaşacak Rusya'dan ''Türkiye-Suriye sınırı kapatılsın'' teklifi Türkiye sınırından Suriye'ye silah gönderildiğini öne süren Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ''Silah sevkiyatını önlemek için sınır kapatılmalı'' dedi. Rusya, Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasını istedi. Türkiye sınırından Suriye'ye silah gönderildiğini öne süren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu silahların bir kısmının insani yardımlar arasında gizlice Suriye'ye geçirildiğini iddia etti. ESAD'DAN ATEŞKES AÇIKLAMASI Öte yandan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, ülkedeki ateşkesin ardından ilk kez konuştu ve ateşkesi umut ışığı olarak niteledi. Alman televizyonu ARD'ye mülakat veren Esad, Suriye ordusunun ihlallere karşılık vermekten kaçındığını ancak bunun da bir sınırı olduğunu söyledi. Trump'ın seçmeni de ırkçı New York Times'taki ankette, ABD'nin Cumhuriyetçi başkan aday adayı Donald Trump'ın destekçilerinin, Trump'ın ırkçı ve İslam karşıtı zihniyetiyle ne oranda benzediği test edildi. Trump destekçilerine ABD vatandaşı olmayan Müslümanların ülkeye girişinin yasaklanmasını savunup savunmadıkları soruldu. Katılımcıların yüzde 74'ü, bu konuda Trump'ı savundu. Diğer soru, beyazların üstün ırk olup olmadığına yönelikti. Trump destekçilerinden yüzde 30'u beyaz ırkın üstün olduğunu ifade etti. Amerika'lı öğrenci ağlayarak af diledi Kuzey Kore'de kaldığı otelden aldığı propaganda afişi ile beraber ülkeden ayrılmak isteyen Amerikalı öğrenci Otto Warmbier'ın başı belaya girdi. Çin'e gitmek isterken afişle yakalanan Warmbier, devlete karşı suç işlemek iddiasıyla tutuklandı. Amerikalı öğrenci düzenlenen basın toplantısında ağlayarak affedilmesini istedi: 'İşlediğim suçun büyüklüğünü idrak edebiliyorum ve alabileceğim ceza hakkında da hiçbir fikrim yok. Fakat bağışlanmam için Kore halkı ve hükümetine yalvarıyorum. Ayrıca eve ve aileme dönebilmek için dua ediyorum.' Amerikalı öğrenci, komünist ülkeden bir 'hediye' getirmesi durumunda 10 bin Dolar değerindeki ikinci el arabasını vermeyi vaat eden komşusu için bu eylemi yaptığını ifade etti. Suriye'de Esad ateşkesi bozdu! Esed rejimine ait birlikler, Suriye'nin Lazkiye kırsalındaki Türkmendağı ve Cebel Ekrad bölgelerine saldırı başlattı. Alınan bilgiye göre, rejim güçleri, öğle saatlerinde, muhaliflerin kontrolündeki bazı noktalara top ve füzelerle saldırdı. Saldırılarda, Türkmendağı'ndaki Ağcabayır ve Sarraf çiftliği çevresi ile Cebel Ekrad'daki Tuffahiye köyü yakınlarında bazı mevziler hedef alındı. Kaynaklar, bölgede çok sayıda insansız hava aracının uçuş yaptığını bildirdi. Kısmi ve geçici ateşkes niteliğindeki çatışmaların sonlandırılması anlaşmanın uygulanacağı 27 Şubat 00.00'dan itibaren Esed rejimi, Lazkiye kırsalındaki Türkmendağı ve çevresinde saldırılarını aralıklarla devam ettirmişti. DAEŞ saldırılarında Iraklı Tuğgeneral öldürüldü Irak'ın batısındaki Enbar vilayetinde DAEŞ saldırısı sonucu el-Cezire Operasyonları Biriminde görevli Tuğgeneral Ali Abbud'un öldü. Irak el-Cezire Operasyonları Komutanı Orgeneral Ali İbrahim Debun, AA'ya yaptığı açıklamada, '4 DAEŞ intihar eylemcisi dün gece geç saatlerde Hadise Barajı'nı denetleyen 3'üncü kol ordu alayı merkezine saldırı düzenledi' dedi. Debun, 'İntihar eylemcilerinden birisi içeri sızarak kendini patlattı ve bunun sonucu Cezire Operasyonları Biriminde görevli Tuğgeneral Ali Abbud ile Cezire Operasyonlarına bağlı komutanlardan Farhan İbrahim ve 4 asker hayatını kaybetti, 7 kişi de yaralandı' diye konuştu.