DÜNYACA ÜNLÜ DERGİDEN İSTANBUL'A GİDİN ÇAĞRISI! ABD'de seyahat ve yaşam stili dergisi Conde Nast Traveller'ın editörü K. Lagrave, 'İstanbul'dan saklanmayın' adlı bir yazı yayınladı. Dünyaca ünlü seyahat dergisi 'Conde Nast Traveller', İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda yaşanan terör saldırısını son sayısına konu edindi ve 'Korkmadan İstanbul'a, Türkiye'ye gidin' çağrısı yaptı. Seyahat yazarı Katherine LaGrave'in 'İstanbul'dan Saklanmayın' başlığıyla kaleme aldığı yazıda 'DAEŞ, İstanbul'a ölümcül bir darbe indirdi ancak kentten kaçınmak sadece durumu kötüleştirecek. İstanbul, dev bir kent. Ne bu kentte bulunmaktan korkarım ne de ziyaret etmekten çekinirim. İstanbul'un çoğu semtinin güvenilir olduğu konusunda garanti veriyorum Türkiye'nin ziyaretçi sayısı, 2002-2014 yılları arasında yüzde 200 arttı, 40 milyona yakın yabancı turist Türkiye'yi bir yıl içerisinde ziyaret etti. Eğer korkularımıza boyun eğersek , teröristlerin bir kentin bel bağladığı turizmine zarar vermesi ve kentin ekonomisi ile yönetimini zayıflatması hedefine de boyun eğmiş oluruz. Kolektif dünya yurttaşlığı anlayışını sürdürerek bu kısır döngünün kırılmasında üstümüze düşeni gerçekleştirebiliriz. UÇAK KRİZİNİN ARDINDAN RUSYA'DAN İLK ÜST DÜZEY ZİYARET İki ülke arasında 24 Kasım'da patlayan uçak krizinin ardından Türkiye'ye ilk kez Rusya'dan bir üst düzey hükümet görevlisi geliyor. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Dönem Başkanlığı'nı üstlenen Rusya Federasyonu'nu temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Vassily Nebenzia, 22 Ocak Cuma günü İstanbul'da yerleşik KEİ Sekretaryası'nı ziyaret edecek. KEİ'den yapılan açıklamaya göre, Nebenzia'nın KEİ Sekretaryası'nda Rus Dönem Başkanlığı'nın önceliklerini açıklaması, bunun ardından da bir basın toplantısı düzenlenmesi bekleniyor. ÜNİVERSİTEYE SİLAHLI SALDIRI ÖLÜ VE YARALILAR VAR Pakistan'daki Çaharsada kentinde bir üniversiteye yapılan saldırıda ilk belirlemelere göre 20 kişi öldü. Pakistan'ın kuzeybatısındaki Hayberpaktunhuva eyaletinin Çaharsada kentinde, silahlı bir grup Baça Han Üniversitesi'nin kampüsüne saldırdı. Görgü tanıkları, saldırıda militanların üniversite çalışanları ve öğrenciler üzerine ateş açtığını, patlama sesleri duyulduğunu anlattı. 20 KİŞİ ÖLDÜ, 50'NİN ÜZERİNDE YARALI VAR Hayberpaktunhuva eyaleti hükümet sözcüsü Şevket Yusufzai, saldırıda ilk belirlemelere göre 20 kişinin öldüğünü açıkladı. Ordu sözcülüğü, çatışmanın sürdüğünü, 4 saldırganın öldürüldüğünü ve güvenlik ekiplerinin üniversiteye girmeye devam ettiğini kaydetti. Çok sayıda yaralı olduğu ve 20 ambulansın olay yerine gönderildiği belirtildi. Saldırı sırasında okula ismini veren kişiyi anma töreni yapıldığı, öğrenci yakınlarının üniversite çevresinde toplandığı bildirildi. ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLERE ATEŞ AÇILDI Saldırı, sabah saatlerinde Hayber-Pahtunhva vilayetindeki Baça Han Üniversitesi'nde gerçekleşti. Bölgede etkili olan yoğun sisten de faydalanarak binaya giren silahlı militanlar ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar devam ediyor. Yerel televizyon kanalları, silahlı saldırganların üniversitenin sınıflarına ve yurtlarına girip öğrencilere ve öğretmenlere ateş açtığını bildirdi. AFGANİSTAN'DA KADINLAR ARTIK DİREKSİYON BAŞINDA Büyük bölümünde fiilen Taliban'ın hüküm sürdüğü Afganistan'da kadınlar, kendi haklarını savunmak için mücadele veriyor. Taliban yönetimi altında uzun bir dönem kötü muameleler gören kadınlar, ülkenin birçok bölgesinde burka giymeleri için hala baskı görüyor. Ülkenin bazı kesimlerinde her ne kadar kendilerine yönelik şiddet olayları azalsa da kadınların toplumsal faaliyetlere katılımı engelleniyor. Afganistan'da yıllar süren iç savaş döneminde evlerine kapanmak zorunda kalan kadınlar, yavaş yavaş çalışma hayatına da katılıyor. Kadınlar artık gerek kamuda gerekse de özel kurumlarda çalışmak için iş ararken sosyal faaliyetlerden geri kalmıyor. Ülkenin kuzeyindeki Cevizcan vilayetinin merkezi Şibirgan'da açılan kadınlara özel sürücü kursunda 64 kadın direksiyon başına geçmek için eğitim alıyor. ÜLKEDE KADINLARIN ÇALIŞMASINA OLUMLU BAKILMIYOR Kursiyer Ferişte Rahmanyar da Afganistan'da kadınlara karşı şiddetin arttığını ve çeşitli nedenlerle kadınların öldürüldüğünü vurgulayarak ayrıca kadınların araba kullanmasına çoğu ailenin izin vermediğini aktardı. Rahmanyar, ''Ülkemizde kadınlara karşı her türlü tehdit bulunuyor, biz bu tehditlere rağmen haklarımızı savunuyoruz'' dedi. AFGANİSTAN'DA KADINLARIN DURUMU Taliban döneminde evlerine hapsedilen Afgan kadınları hala erken yaşlarda evlendiriliyor ve genellikle ortalama beş çocuk sahibi oluyor. Bazı verilere göre Afganistan dünyada doğum oranının en yüksek olduğu ülkelerin arasında yer alıyor. Taliban döneminde kadınların okula gitmesi ve çalışması yasaklanırken Dünya Bankası'nın 2014 yılı verilerine göre Afganistan'da kız çocuklarının yüzde 36'sı okula gidiyor. Fakat kızların çoğu eğitimlerini yarıda bırakıyor. Resmi istatistiklere erişim zor olsa da yetişkin kadınlar arasında okuma yazma oranının hala çok düşük olduğu biliniyor. KIZIL ORDU GERİ Mİ DÖNDÜ? 1980'lerde Almanya'yı karıştıran solcu terör örgütü 'Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun üyelerinin, geçen sene iki soygun girişiminde bulunduğu ortaya çıktı. Örgütün yeni eylemler için para aradığı düşünülüyor Almanya'nın bremen kentinde geçen yıl zırhlı bir para taşıma aracına yönelik soygun girişimini, 1970 ve 80'li yıllarda aktif olan aşırı solcu terör örgütü Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) üyesi üç kişinin gerçekleştirdiği açıklandı. Haziran 2015 tarihindeki soygun girişimine katılan silahlı saldırganların kaçmak için kullandıkları bir araçtan yıllardır Alman polisinin aradığı RAF üyeleri Ernst-Volker Staub, Daniela Klette ve Burkhard Garweg'e ait parmak izlerine ulaşıldı. Alman savcılığı olayın ortaya çıkmasının ardından, 2015'in Aralık ayında Wolfsburg'da bir para taşıma aracına yönelik soygun girişiminin de RAF tarafından yapıldığını duyurdu. RAF'ın geçen sene iki saldırı düzenlediğinin ortaya çıkması bir anda ülke gündemine oturdu. Bremen'de iki kalaşnikof ve bir bomba atarla soygun girişiminde bulunan RAF üyelerinin, yeni bir 'şehir gerilla hareketi' için mali kaynak bulmak amacıyla soyguna giriştikleri ihtimali üzerinde duruluyor. Maske ve kamuflaj kıyafetleri giyen RAF üyelerinin, zırhlı araca kurşun sıktığı ancak aracın kapısını açamadıkları için kısa süre sonra çaldıkları araçla hızla olay yerinden uzaklaştıkları belirtildi. Saldırganların kullandıkları araç ise olaydan bir hafta sonra soygun yerine 9 dakika uzaklıkta bir alanda bulundu. Norddeutscher Rundfunk (NDR) kanalı, geçen yıl soyguna katılan Klette ve Staub'un 1999 yılında da Duisburg'da benzer bir soygun girişiminde bulunduklarını aktardı. 1998'de dağıldı 'Baader-Meinhof Grubu' ismiyle de bilinen RAF örgütü, 1998 yılında 'şehir gerilla' yapılanmasına son verdiğini açıklamıştı. RAF örgütü 1977 yılında Alman İşverenler Birliği Başkanı Hanns Martin Schleyer'i kaçırmış, bu olayın ardından RAF üyelerini yakalamak için ülkede 44 gün boyunca 'olağanüstü hal' durumu yaşanmıştı. İSVEÇ'İN YAKIŞIKLI BAKANI TÜRKİYE'YE GELİYOR İsveç Sağlık Bakanı, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da resmi hesabını takip eden Türkiye'den binlerce hayranı bulunduğunu belirtti. Türkiye'ye yakın gelecekte resmi bir ziyaret düzenlemeye hazırlandığını bildiren İsveçli bakan, bakan Gabriel Wikström, son yıllarda İsveç'te acil servislerde bekleme süresinin 5-6 saate çıkmasıyla ilgili, 'Uzman doktor ve hemşire yetersizliği nedeniyle acil servislerde uzun bekleme süreleri oluşuyor. Bu sorunun önüne geçmek ve doktor, hemşire açığını kapatmak için bu sene bütçeden 3-4 milyar kron ek para ayrıldı' ifadelerini kullandı. 'BİNLERCE TÜRK HAYRANIM VAR' Wikström, resmi Twitter hesabını takip eden çok sayıda Türk vatandaşı olduğunu belirterek, 'Binlerce Türk hayranım var. Her gün onlarca mesaj alıyorum. Türkçe bilmediğim için hepsine cevap veremiyorum ama bu durumdan çok mutlu oluyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum. Türkiye'ye gitmeyi çok istiyorum. Bakanlığın işlerinin yoğun olması nedeniyle Türkiye'ye gidemedim. Arkadaşlar çalışıyor, yakında Türkiye'ye resmi bir ziyaret düzenleyeceğiz' diye konuştu. ALMANYA:TÜRKİYE'YE İHTİYACIMIZ VAR Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, cuma günü yapılacak Türkiye Almanya Yüksek İşbirliği Konseyi toplantısı öncesi önemli açıklamalarda bulundu. Steinmeier, 'Türkiye öyle ya da böyle Avrupa'ya mülteci göçünde anahtar ülke. Eğer Avrupa'ya mülteci akınını önemli ölçüde azaltmak istiyorsak, Türkiye'ye ihtiyacımız var.' dedi Berlin'de görev yapan yabancı gazetecilerin sorularını cevaplandıran Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, 'Türkiye AB'yle eylem planı çerçevesinde ilk ev ödevlerini yaptı. AB tarafında ise bir ilerleme yok. Cuma günkü toplantıdan ne bekliyorsunuz' sorusuna şu cevabı verdi: 'Türkiye öyle ya da böyle Avrupa'ya mülteci göçünde anahtar ülke. Eğer Avrupa'ya mülteci akınını önemli ölçüde azaltmak istiyorsak, Türkiye'ye ihtiyacımız var.' AB'nin eksiklikleri olduğunu söyleyen Steinmeier: Türkiye ile AB Konseyi arasında varılan sözleşmenin Türkiye tarafından tamamının henüz uygulamaya konulmadığını dile getirdi. Steinmeier, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Türkiye ilk adımları attı. Suriyeliler için vize mecburiyetini getirdi... Bunun yanında Türkiye'deki mültecilere Türkiye'de kalmayı mümkün kılan yaşam şartlarının sunulması önemli. İş pazarı yolunun açılması bunlardan biri. Biz Türkiye'nin dış sınırlarını geçmiş yıllardan daha iyi koruması için nasıl önlemler alacağına da bakmak zorundayız.' Buna karşılık AB'nin ise kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmede eksikler bulunduğunu söyleyen Steinmeier, bunun başında Türkiye'ye söz verilen 3 milyar Euro mali yardımın geldiğini hatırlattı ve şöyle dedi: 'Buna onay vermeyen ülkeler var. En azından bir ülke buna onay vermedi. Şu elbette çok açık: AB görevlerini yerine getirirse, Türkiye görevlerini yerine getirir.' 'YAHUDİ TERÖRİSTLER HEPSİNDEN TEHLİKELİ' Filistinlilerin topraklarını işgal eden illegal yerleşimcilerle aşırı sağcı ve ırkçı Yahudilerin ortaya koyduğu terör eylemleriyle ilgili, İsrail'in içinden çarpıcı bir eleştiri geldi. 1982-86 arasında İç Güvenlik Servisi Şin-Bet'in başkanlığını yapan Carmi Gillon, söz konusu terörist eylemlerin, dünyadaki Yahudiler için DAEŞ ve diğer örgütlerden daha tehlikeli olmaya başladığını açıkladı. Kudüs Basın Kulübü'nde gazetecilerle bir araya gelen Carmi Gillon, ırkçı Yahudilerin geçtiğimiz hafta Kudüs'teki Dormition Manastırı'na düzenlediği saldırıyı hatırlatarak, 'Bu ve benzeri eylemler, dünyadaki Yahudiler hakkında beni endişelendiriyor. Siz buradaki Hıristiyan azınlığa saldırdığınızda, Yahudilerin azınlıkta bulunduğu başka ülkelerde tehlike yaratıyorsunuz' dedi. Yahudi teröristlerin 'ideolojik suçlular' olduğunu kaydeden Gillon, DAEŞ ve diğer örgütleri de 'sıradan suçlular' olarak tanımladı. 'Yahudi teröristlerin, kullandıkları şiddetin çok ötesine geçen bir mentaliteleri var' diyen Gillon, örnek olarak İsrail'de hâlen yasaklı durumda bulunan Meir Kahane ve partisinin şiddet eylemlerini gösterdi. DAEŞ 'Cihatçı John'un ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ DOĞRULADI İngiliz basınının 'Cihatçı John' lakabını taktığı DAEŞ militanı Muhammed Emwazi'nin öldürüldüğü örgüt tarafından doğrulandı İngiliz basınında yer alan haberlere göre, terör örgütü DAEŞ, Muhammed Emwazi'nin 12 Kasım'da Suriye'nin Rakka şehrinde düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü teyit etti. Kasım ayında ABD Emwazi'yi hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini ve DAEŞ militanının öldürüldüğünü duyurmuştu. İngiliz vatandaşı Emwazi'ye İngiliz basını, ilk kez ortaya çıktığı 2014 ağustos ayında Amerikalı gazeteci James Foley'nin infaz edildiği videodaki İngiliz aksanıyla konuşması nedeniyle 'Cihatçı John' lakabını takmıştı. Emwazi daha sonra bir diğer Amerikalı gazeteci Steven Sotloff, İngiliz yardım görevlisi David Haines, İngiliz taksi şoförü Alan Henning ve Amerikalı yardım görevlisi Abdul-Rahman Kassig'in infaz videolarında da görülmüştü. Emwazi'nin 1988 yılında Kuveyt'te doğduğu, 1994'te ailesiyle İngiltere'ye geldiği ve Londra'nın batısında büyüdüğü ortaya öğrenilmişti. GÖKYÜZÜNDE BEŞ GEZEGEN BİR ARADA GÖZÜKECEK Güneş sistemine ait beş parlak gezegenin aynı hizaya geldiği, bu doğa olayının bu sabahtan itibaren gökyüzünde çıplak gözle görülebileceği bildirildi. Güneş sistemine ait beş parlak gezegenin aynı hizaya geldiği, bu doğa olayının bu sabahtan itibaren gökyüzünde çıplak gözle görülebileceği bildirildi. EarthSky.org sitesinin haberine göre, en son 2005 yılının ocak ayında aynı hizaya gelen Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn gezegenleri gökyüzünde tekrar bir doğrultuda sıralandı. Haberde, gezegenlerin bu nadir aynı hizaya gelmesi olayının 20 Şubat'a kadar güneş doğmadan önce çıplak gözle gözlemlenebileceği belirtildi. Gökyüzünden teleskoba gerek kalmadan görülebilen Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn parlak gezegenler olarak adlandırılıyor. Bu doğa olayı sırasında parlak gezegenlerin yanı sıra, Antares ve Spica isimli yıldızların da çıplak gözle görülebileceği kaydedildi. Bunun yanında, Neptün ve Plüton gezegenlerinin yalnızca teleskopla görülebileceği, Uranüs'ün ise arada bir karanlık alanda gökyüzünde fark edilebileceği ifade edildi. Bu 5 parlak gezegeni, 13-19 Ağustos 2016 tarihleri arasında akşam saatlerinde de bir arada görebilmek mümkün olacak. SIĞINMACILARIN KAPILARINA İŞARET KOYDULAR Middlesbrough'da sığınmacıların evlerinin kapılarına Nazi Almanyası'ndaki uygulamaları hatırlatacak şekilde kırmızıya boyandığı ortaya çıktı İngiltere'de sığınmacıların yerleştirildiği evlerin kapılarının Nazi Almanyası'ndaki uygulamaları hatırlatacak şekilde kırmızıya boyandığı ortaya çıktı. İngiliz The Times gazetesinin haberine göre, ülkede sığınmacıların yoğun bulunduğu Middlesbrough kasabasında, güvenlik ihalesini alan G4S şirketi, sığınmacı evlerinin kapılarını kırmızıya boyatarak diğer evlerden ayırdı. İsrail'deki hapishaneler ile Filistin'deki İsrail kontrol noktalarına verdiği hizmet nedeniyle insan hakları gruplarının hedefi halindeki İngiltere merkezli G4S geçen hafta da İngiltere'deki bir ıslah evindeki çocuklara kötü muamelesiyle gündeme gelmişti. Haberde, Nazi Almanyası'nda Yahudilerin taşımaya mecbur edildiği sarı yıldızlara benzetilen kırmızı kapı uygulaması nedeniyle sığınmacıların evlerinin ırkçı saldırılara maruz kaldığı kaydedildi. Kasabanın iki mahallesinde gayrimenkul şirketi Jomast'a ait olduğu tespit edilen 168 evin 155'inin kapısının kırmızı renkte olduğu görüldü. Kırmızı kapılı evlerin 66'sıyla görüşen gazete çalışanları, bunların 62'sinde 22 farklı uyrukta sığınmacının yaşadığını gördü. Suriyeli sığınmacıların da yaşadığı evlerin ait olduğu Jomast, İngiltere İçişleri Bakanlığından kuzey doğu İngiltere'deki sığınmacı güvenliği ihalesini alan G4S'in taşeronluğunu yapıyor. Gazeteye konuşan sığınmacılar evlerinin sık sık ırkçı saldırılara maruz kaldığını belirtirken, bir sığınmacı da saldırılardan bıkarak kendi evinin kapısını beyaza boyadığını ancak G4S'in müdahalesi ile kapının yeniden kırmızıya boyatıldığını söyledi. Sığınmacı, G4S görevlisinin kapıların kırmızı renkte olmasının 'şirket politikası' gereği olduğunu söylediğini aktardı. Göçmenlerden sorumlu Bakan Yardımcısı James Brokenshire da konuyla ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı. İngiltere merkezli G4S güvenlik şirketi, 8 bini İsrail'de olmak üzere, dünya genelinde 600 bin çalışana sahip. Birleşmiş Milletler (BM) dahil pek çok uluslararası kuruluşa ve ülkeye hizmet veren şirket, İsrail'de ortak olduğu insan hakları ihlalleri nedeniyle sivil toplum örgütlerinin hedefinde yer alıyor. G4S aleyhinde yürütülen kampanyalar sonucunda BM şirketle bazı ihalelerini iptal etmek zorunda kalmıştı. PAKİSTAN'DAN YENİ BALİSTİK FÜZE DENEMESİ Pakistan, nükleer savaş başlığı taşıma kapasitesine sahip balistik füze denemesinde bulundu. Pakistan ordusundan yapılan açıklamada, 350 kilometre menzilli, balistik Ra'ad füzesinin denemede hedefi başarıyla vurduğu belirtildi.Füzenin alçak mesafeden uçabilmesi sayesinde radarlara yakalanmama özelliği bulunduğu ifade edildi. Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin ve Başbakan Navaz Şerif'in, başarılı füze denemesinin ardından bu projede çalışan bilim insanlarını tebrik ettiği kaydedildi.Pakistan'da geçen ay da 900 kilometre menzilli, balistik Şahin-1A füzesi denenmişti. KÜRT GÖÇMENLER AVRUPA'DA SOĞUĞA DAYANAMADI Kuzey Avrupa'da hava sıcaklığının eksi 20 - 28'e düşmesiyle, Kürt göçmenler kendi ülkelerine dönüyor. Kuzey Avrupa ve Almanya'da hava sıcaklığının eksi 20'lere düşmesinin ardından Iraklı Kürt sığınmacılar, soğuğa dayanamayarak ülkelerine dönmeye başladı. Erbil merkezli Rudaw sitesine konuşan Finlandiya'nın Lahti şehrindeki göçmen kampı görevlilerinden İhsan Hasan, 'Daha önce şehirde bulunan 4 mülteci kampında 27 kişi kamptan ayrılma talebinde bulunmuştu. Bu sayı 248'e ulaştı' dedi. 'BU KADAR ZOR OLACAĞINI TAHMİN ETMEDİLER' Kamptan ayrılma talebinde bulunan Kürtlerin çoğunlukla kuzey Irak'a döndüğünü söyleyen İhsan Hasan, 'Göçmenler Finlandiya'nın hava koşullarının kendilerini bu kadar zor duruma sokacağını tahmin etmediler. Çünkü havaların soğuması, kampta ısınma sorununu beraberinde getirdi' diye konuştu. 'BÜYÜK ZORLUKLARLA AVRUPA'YA GELMİŞLERDİ' Seyahat acentası çalışanı Salih Selman, konuştuğu birçok Kürt göçmenin özellikle Kuzey Avrupa'daki sert hava koşullarından dolayı geri dönmek istediğini belirterek, 'Yunanistan üzerinden büyük zorluklarla Avrupa'ya ulaşan göçmenlerin kış koşullarına dayanmamasına şaşırıyorum' dedi. 'SOĞUK HAVA DAEŞ'TEN DAHA TEHLİKELİ' Rudaw'a konuşan Kürt göçmen Gafur Mela Muhammed de, uçak biletinin yüksek olmasından dolayı ülkesine gidemediğini belirterek, 'Buradaki soğuk hava, DAEŞ tehdidinden daha tehlikeli' diye konuştu. Muhammed, 'Sadece ben değil, birçok arkadaşım da hava sıcaklığının bu kadar düşük olduğunu tahmin etmiyordu. Sert kış koşullarının bizi bu kadar etkileyeceğini sanmıyorduk. Bu nedenle de Kürdistan'a geri dönmek istiyoruz' diye konuştu. 'BURADA SIKILDIK' Almanya'daki göçmenlerden Emir Kafaf ise, 'Burada sıkıldık. Bize ayda sadece 70-80 euro veriyorlar. Bu para ancak yiyecek almaya yetiyor. Geri dönmeye mecburuz' dedi. İSRAİL'DEN SKANDAL KÜRDİSTAN AÇIKLAMASI! İsrail Adalet Bakanı Ayaled Shaked, 'Bağımsız Kürdistan'ın zamanı geldiğini söyleyerek, 'Tüm gücümüzle Kürt devletinin arkasındayız' dedi. Her yıl düzenlenen İsrail Asayiş Konferansı'nda konuşan Bakan Ayaled Shaked, 'En büyük devletsiz ulusun bağımsızlık zamanı geldi. Biz tüm gücümüzle bölgede kurulacak Kürt devletinin arkasındayız' ifadelerini kullandı. KOORDİNAT VERDİ Kürtlere yapılan haksızlığın düzeltilmesini isteyen Adalet Bakanı Şaked, devletin nerede kurulması gerektiğine dair koordinat da verdi. Şaked'e göre Kürdistan Türkiye ve İran arasında kurulmalı. Ayaled Shaked, 'İnanıyoruz ki bu gelişme İsrail'in çıkarınadır ve İsrail düşmanlarının zayıflamasına sebep olacaktır' şeklinde konuştu. Radikal gruplara karşı İsrail ve Kürtlerin çıkarlarının ortak olduğunu söyleyen Shaked, 'Kürtler insan haklarını iyi koruyor, kadına değer veriyor, bunun yanısıra asil ve barışçı bir millettir. Ortadoğu tarihinde hiçbir millete saldırdıkları görülmemiştir' vurgusu yaptı. İsrail'in Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile ilişkilerini geliştirmesini isteyen Ayaled Shaked, 'Şimdi Kürtlere yardım etme ve onları destekleme zamanıdır' dedi. 'ANNELER ÖLSÜN' Netanyahu'nun eski yardımcılarından olan kabinenin tartışmalı isimlerinden Adalet Bakanı Ayelet Şaked, Filistin halkına yönelik topyekün savaş ilan edilmesini istemiş ve ölen Filistinli gençlerin annelerinin de ölmesi gerektiğini söylemişti. Başbakan Benyamin Netanyahu da 2014'te Kürdistan devleti kurulmasına destek vermiş ama sınır çizmemişti. Kürtleri 'savaşçı ulus' olarak tanımlayan Netanyahu, siyasi bağlılıklarını kanıtladıklarını ve bağımsızlığı hak ettiklerini söylemişti. İsrail'de 200 binden fazla yahudi Kürt yaşıyor. RUSYA'DAN KAÇIŞ!10 BİN TÜRK ÜLKEYİ TERKETTİ! Rusya ile Türkiye arasında yaşanan kriz ve Moskova'nın Türklere vize uygulamaya başlaması, Rusya'da yaşayan Türkiye vatandaşlarının sayısında ciddi düşüşe yol açtı. Rus Federal Göçmen Dairesi'nin verilerine göre Rusya'da yaşayan Türkiye vatandaşlarının sayısı, Kasım ayı sonundan 12 Ocak'a kadar geçen sürede 9 bin 400 kişi azaldı. Kasım sonu itibarıyla Rusya'da kayıtlı 86 bin 800 Türkiye vatandaşı vardı. Bu sayı 12 Ocak 2016 tarihi itibarıyla yüzde 11 azalarak 77 bine geriledi. Federal Göçmen Dairesi, Rusya'da aynı tarihte 69 bin 309 erkek, 8 bin 66 da kadın Türkiye vatandaşının bulunduğunu bildirdi. Rusya'da bulunan Türkiye vatandaşlarının yaklaşık 3 binini reşit olmayan kişiler oluşturuyor. Yasak Türkiye ürünleri için 'ihbar hattı' Öte yandan, Türkiye'den Rusya'ya ihracı yasak olan sınırlı sayıdaki gıda ürünleri için başkent Moskova'da devlet eliyle 'ihbar hattı' kuruldu. Rusya Halk Sağlığı ve Tüketici Koruma Kurumu (Rospotrebnadzor) tarafından ilan edilen özel telefon hattı ya da e-mailler ile, marketlerde ve pazarlarda yasadışı satılan gıda ürünlerinin devlete bildirilmesi isteniyor. Ancak uygulamada 'büyük sorunlar' olacağı daha ilk günden belli oldu... Özellikle yaş sebze ve meyvede Türkiye menşeli malların başka ülkeler üzerinden sokulmaya başlandığı yolundaki haberler, Rus medyasına yansıdı. Rusya'nın en büyük haber ajanslarından Tass ise haberi verirken, uygulanan yasak kapsamında olmayan 'Türk lokumu'nu, üstelik Rusya'da son derece ünlü olan bir Türk şirketinin ismini ve markasını gizleme gereği görmeden yayımladı. Bu durumda, yasaklarla ilgisi olmayan, hatta Rusya'da Türk kökenli şirketler tarafından üretilen malların da, bu hatta ihbarı sıkıntısı ile karşı karşıya kalınması endişesi yaşanıyor. Hangi ürünler yasaklı? Rusya, Türkiye'nin 24 Kasım'da hava sahasını ihlal ettiği gerekçesi ile bir Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından, 1 Ocak 2016'dan itibaren geçerli olmak üzere bazı Türk ürünlerinin ülkeye girişini yasaklamış, bazı ürünler için de sıkı denetimler getirmişti. Yasak getirilen tarım ürünleri arasında domates, soğan, arpacık soğanı, karnabahar, brokoli, salatalık, portakal, mandalina ve diğer turunçgil meyveleri, elma, üzüm, armut, şeftali, kayısı, erik, çilek ve karanfil bulunuyor. Buna ek olarak tavuk ve hindi eti ve tuz da yasak listesinde yer aldı. Limon, kırmızı et, süt ürünleri ve balık ise listede olmayan ürünler. KENDİNDEN ÖNCE ZIRHLI ARAÇLARI GELDİ ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Türkiye ziyareti öncesinde, iki askeri uçakla kurşun geçirmez 5 araç getirildi Biden'ın ziyarette kullanacağı eşyaları, araçları, bazı yetkililer ile korumaları taşıyan ABD'ye ait iki kargo uçağı öğlen saatlerinde Atatürk Havalimanı'na indi. İKİ KARGO UÇAĞIYLA GELDİ İki kargo uçağından Biden'in ziyareti için getirilen kurşun geçirmez 5 araç indi. Uçakta bulunan malzemeler indirilerek, apronda bulunan araçlara taşındı. Uçaktaki bazı yetkililer ve korumalar ise otobüslere yönlendirildi. ERDOĞAN İLE GÖRÜŞECEK Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunacak Biden'ın cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmesi ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelmesi bekleniyor. İTALYA'DA METRO KAZASI: 70 YARALI İtalya'nın Sardunya Adası'nda metro hattında seyir halindeki iki tren kafa kafaya çarpıştı. Başkent Cagliari'de dün meydana gelen kazada en az 70 kişi hafif şekilde yaralandı. Kondüktörlerden biri ve bir kadın yolcu hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralıların hayati tehlikesi bulunmadığı bildirildi. İSTANBUL ZİYARETİNDE DAEŞ KONUŞULACAK ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın Türkiye ziyaretinde, ağırlıklı olarak DAEŞ'le mücadele konuşulacak. PYD'nin Suriye'deki faaliyetleriyle ilgili de görüş alışverişinde bulunulacak ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın cuma günü başlayacak Türkiye ziyaretinin detayları ortaya çıktı. SABAH'ın ulaştığı ABD'li kaynaklar, ziyaretin ağırlıklı olarak DAEŞ'le mücadele gündemine odaklanacağını belirtti. Bir üst düzey ABD'li yetkili ve Obama yönetiminden ilk elden bilgi alan bir kaynağa göre ziyarette şu başlıklara odaklanılacak: DAEŞ'LE MÜCADELE: Hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapılacak görüşmelerde, iki ülkenin Irak ve Suriye'deki DAEŞ karşıtı kampanyadaki işbirliklerini nasıl artırabileceği konuşulacak. Biden ve Türk liderler bölgesel istikrar için neler yapılacağıyla ilgili fikir alışverişinde bulunacaklar. Bu çerçevede Ankara'nın, Suriye sınırının temizlenmesi için eğitilmesini önerdiği Suriyeli Arap gruplarla ilgili de fikir alışverişinde bulunulması bekleniyor. PYD HASSASİYETİ: Türkiye'nin, Suriye'deki PKK bağlantılı grup PYD ile ilgili hassasiyetlerini görüşmelerde tekrarlaması bekleniyor. ABD bu konuda Türk tarafının kaygısını anlıyor. ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford, Ankara ziyaretinde, PYD'nin silahlı gücü YPG'nin Fırat'ın batısına geçmemesiyle ilgili taahhütler vermişti. Ancak ABD, PYD'nin DAEŞ'le mücadeledeki rolünün göz ardı edilmemesini istiyor. IRAK: Türkiye'nin Musul yakınlarındaki Başika'ya Irak güçlerini eğitmek için yerleştirdiği birlik de, gündemdeki diğer bir konu olacak. Daha önce ABD Başkanı Obama ve Biden tarafından telefon görüşmelerinde Ankara'ya verilen 'Irak'ın egemenliğine saygı duyulması gerektiği, askerlerin tamamının çekilmesinin önemli olduğu' mesajı tekrarlanacak. KIBRIS: Adadaki müzakereleri yakından takip eden Biden'ın, konuyu Erdoğan ve Davutoğlu ile görüşeceği not edildi. TANZANYA'DA MİNİ ETEK GİYMEK YASAKLADIN Tanzanya Cumhurbaşkanı John Maguful, HIV ve AIDS'in yayılmasına neden olduğu gerekçesiyle mini etek ve kısa elbiseleri giymeyi yasakladı. Tanzanya Cumhurbaşkanı John Magufuli, mini etekleri yasakladı. Mini eteklerle kısa elbiselerin HIV ve AIDS'in yayılmasına yol açtığını savunan ülke lideri, 'kışkırtıcı' giyimden kurtulmaları için kadınlara 3 hafta süre verdi. DANS DA YASAKLANMIŞTI Tanzanya'da birkaç ay önce, yine 'kışkırtıcı' olduğu nedeniyle twerking dansı yasaklanmıştı. Ülkenin Ulusal Kültürel Gelişme Direktörü Herman Mwansoko, bu dansın gençleri olumsuz etkilediğini söylemişti. John Magufuli, geçen kasım ayında iktidara geldiği günden itibaren bütçe fonlarının tasarrufu amacıyla birkaç ilgi çekici yasak getirdi. Tanzanya lideri, hükümet üyeleri için yılbaşı ve Noel kartpostalların basımını yasakladı. Ülkede ayrıca Bağımsızlık Günü kutlamaları yasaklandı, tasarruftan kalan paraları ise çöp toplamaya aktarıldı. Magufuli, 'İnsanlarımızı koleradan ölürken bu kadar parayı kutlamalar için harcamak ayıp' dedi. BUSİNESS UÇMAK DA YASAK Magufuli, ayrıca parlamento açılış töreni için para harcamayı yasakladı. Para, ülkenin en büyük sağlık merkezleri için yatak alımına harcandı. Zira daha öncesinde bir hastaneyi ziyaret eden ülke lideri, sağlık kurumunun yatak kıtlığı yaşadığını, hastaların da yerde yatmak zorunda kaldığını görmüştü. Ayrıca devlet yetkililerinin yurtdışı ziyaretlerini yasaklayan Tanzanya Cumhurbaşkanı, yetkili ve memurların devlet paralarını yurtdışı gezilerine harcamak yerine ülke içi sorunlar üzerinde çalışmasını talep etmişti. Eğer yurtdışı ziyareti kaçınılmazsa yetkililerin uçaklarda ekonomi sınıfıyla uçması gerekiyor. Birinci ve business sınıfıyla uçma hakkı sadece cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı ve başbakana ait. EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ'NE KREDİ KARTI SORUŞTURMASI Estonya İçişleri Bakanı Hanno Pevkur Emniyet Genel Müdürü Elmar Vaher'in Genel Müdürlüğe ait kredi kartıile usulsüz harcama yaptığı iddiaları üzerine hakkındasoruşturma yapılması talimatı verdiğini açıkladı. Estonya Meclisi'nin dün yapılan toplantısında İçişleri Bakanı'nın cevaplaması istemiyle soru önergesi veren Serbest Parti milletvekili ve Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu üyesi Artur Talvik' Emniyet Genel Müdürü'nün müdürlüğe ait kredi kartıyla 299 Euro'ya kulaklık ve 139 Euro'ya da bot satın aldığını tespit ettiklerini söyledi. İçişleri Bakanı Hanno Pevkur soru önergesine verdiği cevapta, devlet bütçesinin usulüne uygun kullanımını gözetmenin her kamu görevlisinin sorumluluğu olduğunu belirterek ''Emniyet Genel Müdürü'nün bana yaptığı açıklamaya göre harcamalar görev ile ilgili yapılmış. Buna rağmen Genel Müdür'ün harcamalarının daha uzun bir süreyi kapsayacak şekilde incelenmesini gerekli gördüm. Yapılacak soruşturmanın ardından Genel Müdürün harcamalarının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı belli olacak, incelemenin sonunda da soru önergesini ayrıntılı olarak cevaplamak mümkün olacaktır.'' dedi.