Katil Mihraç Ural böyle öldürüldü Esad rejimi terörist Mihraç Ural'ın öldürüldüğü iddialarıyla ilgili sessizliğini korurken Ahrar'uş Şam Komutanı operasyonun detaylarını anlattı: Cebeli Yunus'taki bir toplantıyı 130 milimetrelik top ve 4 Grad füzesi ile vurduk. Ural ve 6'sı Rus 10 subay öldü. Suriye'de bir çok katliama imza atan, Acilciler terör örgütü ve Esed rejimine tetikçilik yapan Mukaveme-i Suriye çetesinin lideri Mihraç Ural'ın öldürüldüğü yerel kaynaklar tarafınran doğrulandı. Yeni Şafak'a konuşan Ahrar'uş Şam Askeri Sözcüsü Ebu Yusuf El Muhacir, Reyhanlı katliamının emrini veren Mihraç Ural'a düzenledikleri operasyonun tüm detaylarını anlattı. Uzun süredir Lazkiye kırsalındaki askeri hareketliliği takip ettiklerini belirten El Muhacir, son bir ayda Cebeli Yunus'ta Rus, Şii ve Esed askerlerinin düzenli olarak toplantı yaptıklarını belirlediklerini ifade etti. Ebu Yusuf El Muhacir şunları kaydetti: TOP VE GRAD FÜZESİ İLE VURULDU Gerçekleştirdikleri iki toplantılarını takip edip yüzde 100 emin olmak için 3. toplantılarını bekledik. Salı güne saat 17:00'da yine toplandılar. Saat 18:00 gibi toplantı başladı ve biz toplantının başladığı karargahta 15 kişi olduğu bilgisini teyit edince operasyon içinn düğmeye bastık. 1 adet 130 milimetrelik top ve 4 adet Grad füzesi ile toplantının yapıldığı mahali vurduk.' Hedeflerin imha edilmesinin ardından yaşanan sürece de yakından takip ettiklerini belirten Yusuf El Muhacir, ' Patlamaların ardından bölgeye onlarca ambulans geldi. İçerisinde kimlerin olduğunu belirlemek için ambulansları takip altına aldık. Lazkiye'deki Vatan Hastanesi'ne götürülen kişinin Mihraç Ural olduğu belirlerdik. Hastanedeki kaynaklarımız da Ural'ın hastaneye ölü olarak getirildiğini doğruladı. Daha sonradan Mihraç Ural'ın ailesi ve yakınları da hastaneye geldiğini belirledik' dedi. 6 RUS SUBAY DA ÖLDÜ Ölenler arasında Rus subayların da olduğunu belirten Yusuf El Muhacir şunları kaydetti: Operasyonumuzda ölenler arasında 6 üst düzey Rus subayı, 4 üst düzey rejim askeri ve 5 Şii milis komutanın olduğu bilgisini aldık. Rejim sahadaki asker ve milislerin moralini bozmamak için Mihraç Ural ve diğer komutanların ölümünü gizleyecektir. Daha önce de Esed generallerinden Hasan Suheyl Hasan öldürülmüş ancak rejim, generalin yerine kardeşini geçirerek hileye başvurmuştu. İranlı Kasım Süleymani de vurulmuştu, İran ve rejim kaynakları akıbetini hala gizliyor. Ayrıca Süleymani de 6 aydır ortalarda gözükmüyor. Rejim Mihraç Ural konusunda da benzer taktik izleyecektir. Ancak operasyonumuz sonrasında hem rejim askerleri hem de destekçileri artık kendileri için emniyetli bir yer kalmadığını hissedeceklerdir.' Yeni Şafak Gülen okullarının asıl yüzü belgesel oldu ABD'li yapımcı-yönetmen Mark Hall, yeni belgeselinde Gülen örgütünün ABD genelinde açtığı okulları konu edindi ve bu okulların etkisini artırmasını 'en kötü senaryo' olarak niteledi Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ABD'deki yasadışı faaliyetlerine yönelik FBI tarafından başlatılan hukuki incelemeler sürerken paralel örgütün hukuksuzlukları, ABD'de yeni vizyona giren bir belgeselde bir kez daha gün yüzüne çıkarıldı. Mark Hall'un yapımcılığını üstlendiği ve yönettiği 'Killing Ed / Eğitimi Öldürmek' isimli belgeselde, ABD genelinde sayısı 150'yi bulan ve yayılmasını sürdüren FETÖ okullarının gerçek yüzü mercek altına alınıyor. ABD'lilere Gülen örgütünün ne kadar tehlikeli olduğunu göstermeyi hedefleyen belgesel, ilk gösterimini New York City'de yaptı. ABD merkezli Huffington Post haber sitesi de İspanyolca başta olmak üzere daha birçok farklı dile çevrilen belgesel hakkında geniş bir makale yayımladı. Booth: Erdoğan Müslümanların en cesur lideri Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in baldızı Lauren Booth, 'Erdoğan dünyanın en cesur Müslüman lideri' dedi. İngiliz, gazeteci-yazar Lauren Booth, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da tanıştığını belirterek, 'Türkler için çok büyük bir lider olduğunu düşünüyorum. Erdoğan, Müslümanlar arasındaki en cesur lider' dedi. Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in baldızı Lauren Booth, bir sivil toplum kuruluşunun davetlisi olarak geldiği Konya'da, Türkiye ve bölge ile ilgili görüşlerini anlattı. 'FİLİSTİN'E BİRKAÇ KEZ GİTTİM' Booth, Müslümanlığı kabul etmesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: '2006 yılında bir İngiliz televizyon kanalında gazeteci olarak çalışıyordum. Filistin'e birkaç kez gittim. İlk olarak gittiğimde bölge hakkında bir şey bilmiyordum. Batı Şeria'ya gittiğimde kuralları bilmiyordum. Genellikle gazeteciler Batı Şeria'ya gider ve bir Filistinli yapılacak görüşmeleri ayarlar ve gazeteciler görüşmeleri tamamlayıp, oradan ayrılır. Ben bunu bilmiyordum, sokaklarda dolaştım. Cenin'de, Nablus'ta, tüm Batı Şeria'da dolaştım. Batı Şeria'da ve Gazze'de dolaşırken, insanlar ihtiyaçları olduğu halde benimle yiyeceklerini paylaşmak istiyor, beni evlerine davet ediyordu. 'Neden ihtiyacınız olduğu halde bana ikram ediyorsunuz' dedim. 'Dinimiz, kitabımız Kur'an bize böyle diyor' dediklerinde şaşırdım. Bu kitap çok güzel bir kitap olmalı dedim.' '2010 YILINDA MÜSLÜMAN OLDUM' Müslümanları tanıdıkça ve İslam'ı öğrendikçe Müslüman olmaya karar verdiğini belirten Booth, '2010 yılında Müslüman oldum. 5 yıllık bir geçiş sürem oldu. Londra'da bir Somalili Müslüman taksi şoförü bana ilk olarak, İslam'ı anlattı. Peygamberi sevdim, O'nun adını duyunca ağladım' dedi. İslam'ı ve Müslümanları sevdiğini vurgulayan Booth, 'Bir Allah olduğunu biliyordum ve Hazreti Muhammed'in peygamber olduğuna inanıyordum. Son Peygamber olduğunu da inanıyordum ama alkolü ve sigarayı bırakamıyordum. Karakter olarak zayıftım ama şehadet (kelime-i şehadet) edince elhamdülillah her şey değişti.' diye konuştu. Ardından namaza başladığını anlatan Booth, şunları söyledi: 'Namazda okunan ayetleri öğrenmem hiç zor olmadı. Mucize ne biliyor musunuz, 'Allah birdir ve Hazreti Muhammed onun kulu ve resulüdür' dedikten sonra her şey kolaylaşıyor. Allah'ın yardımı ertesinde geliyor. Her şey seni sarıyor. 6 ay içinde her şeyi öğrendim. Tabi bunlar temel olanlar ama hayat boyu öğrenme devam ediyor.' 'Kızım da Müslüman oldu' Lauren Booth, ilk eşinden ayrıldıktan sonra 2013 yılında Ugandalı bir Müslüman ile evlendiğini belirterek, hayatındaki değişikliklere ilişkin, şöyle konuştu: 'Eşim, çocuklar için çalışma yapan bir kuruluşta görev yapıyor. Bu arada 13 yaşındaki kızım da 3 hafta önce Allah'a hamdolsun Müslüman oldu. Müslüman olması için onu hiç zorlamadım. 'Annen Müslüman oldu diye, Müslüman olmak zorunda değilsin' dedim ama çok dua ettim olması için. Elhamdülillah oldu.' Filistin konusunda duyarlılığı ve ilgisi ile tanınan Lauren Booth, bölgede yaşanan durumu 'felaket' diye nitelendirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Gazze konusunda nereye geldik? Birleşmiş Milletler ve bölgede çalışan ajansların bildirdiğine göre, 4 yılda Gazze daha da yaşanmaz hale geldi. 48 ayda Gazze'de su içilemez halde, hiçbir yerde tarım yapılamaz durumda. Kirlenmemiş hiçbir şey ve yer yok. Bu, insan eliyle yapılan bir felaket. Felaketi İsrail devleti yaptı, BM de izledi. Bundan ABD de sorumludur.' Mavi Marmara saldırısı Mavi Marmara saldırısı nedeniyle üzüntüsünü ifade eden Booth, 'Öncelikle Türklere olan sevgilerimi ve yakınlarını kaybeden şehit ailelerine taziyelerimi iletmek istiyorum. O gemide ben de onlarla olacaktım. Kızım, gemi kalkmadan 2-3 gün önce binmemem için yalvardı. Kötü şeyler hissettiğini söyledi. Elbette bu risk içerdiği için ailemle almam gereken bir karardı. Arayıp katılamayacağımı söyledim. Mavi Marmara'da olmayı çok isterdim' diye konuştu. 'DAEŞ'in kurbanları Müslüman' Booth, DAEŞ konusunda da şu görüşlerini paylaştı: 'Bu felaket tüm Müslümanları hedef alıyor. DAEŞ'in öldürdüklerinin yüzde 95'i Müslüman. DAEŞ'in kurbanları Müslüman. DAEŞ Türkiye'de, Irak'ta, Suriye'de ve diğer yerlerde hep Müslümanlara saldırıyor. Direnmeliyiz. Batı, hükümetinizle, DAEŞ arasında bir bağlantı varmış gibi gösterme konusunda çok istekli. Bugün batı medyasının kesinlikle gündeminde olan bir konu bu ama elbette doğru değil. Günbegün dünya medyasında, hükümetinizin DAEŞ'i desteklediği şeklinde yazılar yer alıyor. İnsanların kafasında bu düşünceyi oluşturmaya çalışıyorlar.' Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için yaptıklarından övgüyle söz eden Booth, 'Adana'da Suriyeli mültecilerle görüştüm. Bu ne kadar büyük bir dinamizm. Türkiye şu anda dünya lideri. Burada olmaktan çok büyük gurur duyuyorum. Hükümetiniz ve Türkler için dua ediyorum. Bu, merhamettir, bu gerçek kardeşliktir. Allah korusun, bu hepimizin başına gelebilirdi. Eğer Türkiye başarısız olsaydı neler olurdu.' ifadesini kullandı. 'İslam dünyası Türkiye'yi izliyor' Booth, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da tanışma fırsatı bulduğunu belirterek, şunları anlattı: 'Erdoğan'la tanışmaktan çok memnunum. Türkler için çok büyük bir lider olduğunu düşünüyorum. Erdoğan, Müslümanlar arasındaki en cesur lider. Son 10 yılda 32 ülke gezdim. Türkiye beni en çok etkileyen ülke oldu. Okullarınız ücretsiz, sağlık sisteminiz ücretsiz, üniversiteleriniz ücretsiz. Herkes kaçarken siz Suriyeli mültecilere sahip çıktınız. İslam dünyası şu anda sizi izliyor. Sizle ve başarınızla gururlanıyoruz. Bundan geri dönmeyin. Dış güçlerin sizi yolunuzdan, adaletten ve liderlikten çevirmesine asla izin vermeyin.' Paris'te görülmemiş boyutta cephanelik bulundu Paris'in bir evde büyük bir cephanelik bulundu. Polis, silah ve malzemenin büyük bir saldırıda kullanılmak üzere depolandığını düşünüyor. Paris'te geçen hafta tutuklanan bir kişinin Argenteuil semtindeki bir evde büyük bir cephanelik oluşturduğu ortaya çıktı. Terörle mücadele savcısı François Molins, cephaneliğin kısa süre içinde gerçekleştirilmesi planlanan büyük bir saldırıda kullanılacağını düşündüklerini, ancak saldırının hedefi konusunda henüz bilgi bulunmadığını açıkladı. Aylar süren soruşturma sonucu geçen perşembe günü tutuklanan 34 yaşındaki Reda K. hakkında terör örgütüne üyelik suçundan dava açıldı. Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, Reda K.'nın tutuklanmasının hemen ardından yaptığı açıklamada 'ilerlemiş aşamada' bir terör saldırısı planının engellendiğini belirtmişti. GÖRÜLMEMİŞ BOYUTTA CEPHANE Savcı Molins, Argenteuil'deki evde görülmemiş boyutta cephaneye rastlandığını belirterek, beş Kalaşnikof piyade tüfeği, bir makinalı tabanca, yedi tabanca, 1.3 kilo endüstriyel patlayıcı madde, 105 gram TTAP patlayıcı ve kimyasal maddeler ele geçirildiğini kaydetti. Evde ayrıca beş adet çalıntı pasaport, bomba ateşleyici olarak kullanılabilecek maddeler, aralarında yeni cep telefonlarının da bulunduğu yedi telefon ve şırıngalar bulunduğu açıklandı. Molins, zanlının sorgusunda terörist olmadığını ve evi üçüncü bir kişi için kiraladığını söylediğini kaydetti. Esed sürgün edilecek ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Esed'in üçüncü bir ülkeye sürgün edilmesi konusunda Rusya ile anlaştıklarını açıkladı. Güvenlik Konseyi'nden bir diplomatın aktardığı bilgiye göre Kerry, birkaç Arap ülkesine Rusya ile bazı konularda anlaşma sağlandığını iletti. Bu mesajda Suriye'nin geleceğinde 'in yer almayacağı garantisi verilirken 'eli kanlı' liderin ismi belirtilmeyen üçüncü bir ülkeye gönderileceği belirtildi. TARİH BELİRLENMEDİ Merkezi Londra'da bulunan El Hayat Dergisi'nin elde ettiği bilgilere göre ABD Dışişleri Bakanı Kerry 'in düşürülmesi konusunda net bir tarih belirlemedi. Kerry'nin, ülkesinin Rusya ile yaptığı bu anlaşmanın 'kesin ve net' olduğu bilgisini paylaştığı belirtildi: ', eninde sonunda üçüncü bir devlete sürgün edilecek'. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Haber7'nin haberine göre; ABD ve Rusya'nın Suriye konusunda anlaştığı bir diğer konu da anayasa oldu. Buna göre en geç Ağustos ayına kadar mevcut anayasanın değiştirilip yerine yenisinin getirilmesi konusunda el sıkışıldı. ÜYELER 'SAVAŞ BİTSİN' DEDİ Öte yandan söz konusun diplomatın, Güvenlik Konseyi üyelerinin 'sivil katliamının' bir an önce sona ermesi ve insani yardımların Suriye'nin her köşesine ulaştırılması konusunda ısrarcı olduğunu aktardığı ifade edildi. GEÇİCİ HÜKÜMETTE ESED YOK Geçtiğimiz haftalarda Esed Rus televizyonuna verdiği röportajda kendisinin koltuğunu bırakmasının ancak eski bir anayasadan yeni bir anayasaya geçişle olacağını ifade etmişti. bu mesajında Devlet Başkanlığı'nı bırakmama niyetini tekrar etse de gerek ABD, gerek BM, gerekse muhalifler hiçbir şekilde Esed'in kalmasını istemiyor. Rusya her ne kadar 'ı desteklese de özellikle ekonomide zorlu günler geçirdiği bir dönemde Batı ile ters düşmek istemediği için bu konudaki ısrarcılığından vazgeçmiş durumda. Suriyeli Muhalifler Yüksek Komitesi Başkanı Asad Zoubi, ''in bir saat bile kalmasının mümkün olmadığını' ifade etmişti. Washington açıkladı, Kremlin yalanladı! Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, El Hayat gazetesinin, Rusya ve ABD'nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın geleceğine dair bir anlaşmaya vardığı yönündeki haberini yalanladı. Londra merkezli El Hayat gazetesi, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin bazı Arap ülkelerine,Rusya ve ABD'nin Suriye'nin geleceği konusunda ortak bir anlayışa vardığını ve bunun, Esad'ın 'belirli bir aşamada' başka bir ülkeye gitmesini de kapsadığını söylediğini yazmıştı. Peskov ise bu haberin doğru olup olmadığına dair sorular karşısında, 'El Hayat, gerçeklerle bağdaşmayan bir haber yayımladı' yanıtını verip şunları ekledi: 'Rusya'yı diğer ülkelerden ayıran avantajı, ne diplomatik ne de diğer kanallar üzerinden üçüncü ülkelerin geleceğine dair görüşmeler yapması.' TARİH BELİRLENMEDİ Merkezi Londra'da bulunan El Hayat Dergisi'nin elde ettiği bilgilere göre ABD Dışişleri Bakanı Kerry 'in düşürülmesi konusunda net bir tarih belirlemedi. Kerry'nin, ülkesinin Rusya ile yaptığı bu anlaşmanın 'kesin ve net' olduğu bilgisini paylaştığı belirtildi ve 'Eninde sonunda üçüncü bir devlete sürgün edilecek' ifadelerine yer verildi. ABD ve Rusya'nın Suriye konusunda anlaştığı bir diğer konu da Anayasa oldu. Buna göre en geç Ağustos ayına kadar mevcut anayasanın değiştirilip yerine yenisinin getirilmesi konusunda el sıkışıldı. Göteborg havalimanına bomba ihbarı İsveç Göteborg'daki Landvetter Havalimanı iç hatlar terminali, bomba ihbarının ardından şüpheli poşetler bulunması nedeniyle boşaltıldı. Bomba ihbarının ardından havalimanında arama yapan polis şüpheli poşetler de bulunca iç hatlar terminalini tamamen boşaltıp kontrol altına aldı. Havalimanı yönüne giden yolları da kesen polis, bomba imha ekipleri havalimanına ulaştığını ve çalışmalarına başladığını açıkladı. Ayrıntılar gelecek... Hindistan'da üst geçit çöktü! Hinsitan'da Batı Bengal'in başkenti Kalküta'da üst geçitin çökmesi sonucu çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtildi. Hindistan'ın Kalküta kentinde inşa halindeki bir üst geçidin trafik akışının olduğu yola çökmesi sonucu en az 10 kişi hayatını kaybetti. 100'den fazla kişinin de enkaz altında kaldığı bildirilen facia sonrası yaralananları ve enkaz altındakileri kurtarmak için halkın büyük çaba gösterdiği kaydedildi. Beton ve çelik konstrüksiyonların altında kalanları kurtarmak için çok sayıda ekip çalışmalara katılıyor. Türkiye ile Rusya anlaştı Rusya ile anlaşmayı meclis onayladı Komisyon, Türkiye'nin 7 ülkeyle çeşitli tarihlerde imzaladığı anlaşmaları onaylayan kanun tasarılarını görüştü. Komisyonun kabul ettiği tasarılar arasında,Türkiye ile Rusya Arasında Türkiye Cumhuriyeti Topraklarında Bulunan Rus Defin Yerleri ile Rusya Federasyonu Topraklarında Bulunan Türk Defin Yerleri Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı bulunuyor. Tasarı, daha önceki dönem Dışişleri Komisyonunda kabul edilmiş ancak Genel Kurulda görüşülemediği için kadük olmuştu. Tasarının gerekçesinde, Birinci Dünya Savaşı yıllarında esir düşen ve esir kamplarında hayatlarını yitirerek Rusya'nın Krasnoyarsk bölgesinde defnedilen Türk askerleri için şehitlik anıtı inşa edilmesi, ayrıca Vladivostok, Petrevski ve Hirov şehirlerinde bulunan Türk askerlerinin mezarlarının künye tespitlerinin yapılarak bu şehirlerde de birer anıt inşa edilmesi, mezar kalıntıları bulunursa, bulunan yerlerde şehitlik yapılmasına dair Milli Savunma Bakanlığıtaleplerininin, 2009'da Moskova Büyükelçiğince Rusya'daki makamlarına iletildiği belirtildi. Bu talep üzerine Rusya'nın, şehitlikler konusunda iki ülke arasında bir anlaşma imzalanması önerdiği, bu çerçevede hazırlanan, Türkiye ile Rusya Arasında, Türkiye Cumhuriyeti Topraklarında Bulunan Rus Defin Yerleri ile Rusya Federasyonu Topraklarında Bulunan Türk Defin Yerleri Hakkında Anlaşma'nın, 3 Aralık 2012'de imzalandığı kaydedildi. Anlaşmaya göre, Türkiye ve Rusya, defin yerlerinin belirlenmesine, tesciline katkıda bulunacak, defin yerlerinin düzenlenmesini, bakımını sağlayacak, 1. ve 2. Dünya Savaşları ve diğer askeri savaşlar sonucunda hayatını kaybeden askerlerin naaşlarının nakledilmesi, yeniden defnedilmesine ilişkin konuları çözüme kavuşturacak. Fransız Bakandan skandal tesettür eleştirisi Fransa Kadın Hakları Bakanı Rossignol, tesettür kıyafetleri üreten markaları eleştirerek, 'Bu markaların tesettürlü kadınlara yönelik kıyafetler üretmesini normal ve sıradan bir şeymiş gibi görmemiz imkansız. Bu apaçık bir sorumsuzluktur.' dedi. Fransız RMC televizyonuna konuşan Fransa Kadın Hakları Bakanı Laurence Rossignol, dünyaca ünlü markaların tesettürlü kadınlara yönelik kreasyon hazırlamasını eleştirdi. 'Bu markaların tesettürlü kadınlara yönelik kıyafetler üretmesini normal ve sıradan bir şeymiş gibi görmemiz imkansız. Bu apaçık bir sorumsuzluktur. Toplumu temsil eden herkesin bir sorumluluğu vardır' ifadelerini kullanan Rossignol, tesettür modasının gelişmesinden ve yaygınlaşmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Kadın Hakları Bakanının bu ifadeleri sosyal medyada büyük tepki uyandırdı. Kullanıcılar, Rossignol'ü ırkçılık, İslamofobi ve ayırımcılıkla suçlarken, bakana 'istifa et' çağrısında bulunuldu. Hollande vatandaşlık yasasından vazgeçti Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Paris'te 130 kişinin ölümüyle sonuçlanan 13 Kasım saldırılarının ardından gündeme gelen güvenlik yasalarına yönelik girişimlerinden vazgeçmek zorunda kaldı. Yasa paketi, olağanüstü hal yetkilerini artırmasının yanı sıra terörle suçlanan çifte vatandaşların Fransız vatandaşlığından çıkarılmasını içeriyordu. Kabine toplantısının ardından konuşan Hollande, yasaların çıkması için uzlaşma sağlanmasının imkânsız göründüğünü belirtti. Hollande kabinesinin Adalet Bakanı Christiane Taubira, bu değişikliği desteklemediği için istifa etmişti. Moskova'da üst üste 3 patlama! Rusya'nın başkenti Moskova'nın kuzeyinde, garajların yer aldığı bir binada 3 patlama meydana geldi. Rusya Acil Durumlar Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Moskova'nın kuzeyindeki Zorge caddesinde, içinde garajların bulunduğu bir binada 3 patlamanın meydana geldiği belirtildi. Halihazırda 20 garajın yandığı ifade edilirken, yangının 150 metrekarelik alana yayıldığı kaydedildi. Olay yerinde itfaiye ve kurtarma ekiplerinin çalışmalara devam ettiği, patlamaların nedeninin de araştırıldığı bildirildi. DAEŞ'ten Almanya'ya saldırı tehdidi Brüksel saldırılarının ardından sıranın Almanya'da olduğu yönünde sözlü mesajlar gönderen DAEŞ, bu kez Twitter üzerinden fotoğraf paylaşarak Almanya'yı terör eylemi yapmakla tehdit etti. Brüksel saldırılarının ardından sıranın Almanya'da olduğu yönünde sözlü mesajlar gönderen DAEŞ, bu kez Twitter üzerinden fotoğraf paylaşarak Almanya'yı terör eylemi yapmakla tehdit etti. Paylaşılan fotoğraflarda hedefler arasında Almanya'nın Köln/Bonn Havalimanı ve Berlin'deki Başbakanlık binası gösteriliyor. Fotoğrafta Köln/Bonn Havalimanı alevler içerisinde görünürken, bir DAEŞ militanı havalimanının yanışını seyrediyor. Fotoğrafta not olarak 'Kardeşlerinin Belçika'da yaptığını sen de yapabilirsin' ifadeleri yer alıyor. Bir diğer fotoğrafta ise Berlin'deki Başbakanlık binası alevler içerisinde gösteriliyor. DAEŞ'in sözkonusu fotoğraflarla Almanya'daki taraftarlarına buraları bombalayın mesajı verdiği değerlendiriliyor. Rheinische Post (RP) gazetesinin bildirdiğine göre, internet ve sosyal paylaşım siteleri üzerinden yapılan tehditleri ciddiye alan Alman güvenlik birimleri, tehdit üzerine önlemleri arttırdı. Eski ulaştırma bakanı uçak kazasında öldü Kanada'nın eski ulaştırma bakanı Jean Lapierre ve ailesi trajik bir kazada can verdi. Babalarının cenaze törenine katılmak için yola çıkan Lapierre, karısı ve 3 kardeşini taşıyan uçak düştü Kanada'da 2004-2006 arasında Ulaştırma Bakanlığı görevini yürüten eski siyasetçi Jean Lapierre ve ailesini, eski bakanın 83 yaşında hayatını kaybeden babasının cenazesine götüren uçak, olumsuz hava şartları yüzünden düştü. Kazada Lapierre, karısı, iki erkek kardeşi, bir kız kardeşi ve pilot öldü. Kazanın salı günü Montreal'den havalanan küçük yolcu uçağının Madeleine Adaları'na inişi sırasında yaşandığı öğrenildi. Mitsubishi marka uçağın, havaalanına birkaç kilometre kala yere çakıldığını açıklayan Kebek bölgesi polis memurlarından Daniel Tihbodeau, 'Enkaz kaldırma çalışmaları hava muhalefeti nedeniyle ancak çarşamba günü başlayabildi' dedi. 59 yaşındaki eski siyasetçiyle birlikte ölenlerin toplam sayısı 7 olarak açıklandı. BAŞBAKAN'DAN BAŞSAĞLIĞI Esprili ve uyumlu bir kişiliğe sahip olduğu belirtilen Lapierre'nin, siyaset kariyerini noktaladıktan sonra televizyonlarda siyasi yorumcu olarak hayatını sürdürdüğü öğrenildi. Lapierre'in bakanlık yaptığı kabinenin Başbakanı Paul Martin 'Hepimiz onu çok özleyeceğiz. O çok iyi bir politik analistti, en iyilerinden biriydi. Ama daha önemlisi, bu ülkenin önemli politik figürlerinden biriydi. Onunla çalışmış olmak gerçekten çok büyük bir ayrıcalık' açıklamasında bulundu. Kanada Başbakanı Justin Trudeau da Lapierre'in ardından başsağlığı mesajı yayımladı. Hollanda: Türkiye'nin uyarısını görmemişiz Brüksel saldırıları hakkında parlamentoya bilgi veren Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Steur Türkiye'nin gönderdiği uyarıyı görmedikleri için bombacıyı ellerinden kaçırdıklarını itiraf etti Belçika'nın başkenti Brüksel'de geçtiğimiz hafta yaşanan terör eylemlerinin ardından patlak veren güvenlik depremi sürüyor. Son olarak Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Ard van der Steur, Türkiye'nin güvenlik uyarılarını dikkate almadıklarını itiraf etti. Bakan Steur, Zaventem Havalimanı'nda intihar eylemi düzenleyen İbrahim Bakravi konusunda parlamentoya bilgi verdi. Steur, Bakravi'yi geçen yıl sınır dışı eden Türk yetkililerin elektronik postasını çok geç gördüklerini, mesaj okunduğunda Bakravi'nin çoktan Amsterdam'a ulaşmış olduğunu söyledi. Bakan, Türkiye ile daha iyi iletişim kurmak istediklerini ve elektronik posta yerine telefon kullanmayı planladıklarını da sözlerine ekledi. Türkiye'nin gönderdiği elektronik postanın başlığında 'Çok Acil' yazmasına rağmen, Hollandalı yetkililerin mesajı görmediği belirtildi. Belçika İçişleri Bakanı Jan Jambon da Bakravi konusunda 'ihmalkâr' davrandıklarını söylemiş, suçu Türkiye'deki Belçikalı bir polis memuruna atmıştı. FBI DA BİLGİ VERMİŞ Öte yandan, ABD Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) Brüksel saldırılarından altı gün önce, canlı bomba eylemini gerçekleştiren Bakravi kardeşler konusunda Hollanda'yı uyardığı ortaya çıktı. Steur, FBI'nın 16 Mart'ta gelen uyarılarını Belçikalı yetkililere aktardıklarını açıkladı. Uyarıda metroda intihar eylemi düzenleyen Halid Bakravi'nin 'radikal ve terörist altyapısı', havalimanında kendini patlatan İbrahim Bakravi'nin de 'suç geçmişi' hakkında bilgiler yer aldığı kaydedildi. 22 Mart günü, 'Avrupa'nın kalbi' Brüksel'de gerçekleşen terör eylemlerinde toplam 32 kişi hayatını kaybetti. Teröristlerden, intihar eylemi düzenleyen 3'ünün kimliği tespit edildi. Kameralara yakalanan 'beyazlı terörist' ve metro saldırganına eşlik ettiği tahmin edilen bir kişi ise aranmaya devam ediyor. 'HEDEF BAŞBAKANDI' İDDİASI Brüksel'de 32 kişinin öldüğü saldırıları düzenleyenlerin, Belçika Başbakanı Charles Michel hakkında bilgi topladıkları ortaya çıktı. Belçika basınındaki haberlere göre saldırganların bilgisayarında Başbakan Michel'in ofisi ve evi hakkında internette bilgi topladıkları belirlendi. Teröristlerin 22 Mart'ta hedef aldığı Zaventem Havalimanı ise dün de kapalı kalmaya devam etti. Yetkililer, tatbikat yürüttüklerini ve havalimanının kısmi açılış tarihini belirlemeye çalıştıklarını söylerken, Zaventem Havalimanı CEO'su Arnaud Feist 'Zaventem'in tamamen açılması için aylar geçmesi gerekebilir' ifadelerini kullandı. Hitler'in sağ kolu İsrail'in suikastçısı çıktı Almanya'da Nazi döneminde 'Hitler'in komandosu' olarak tanınan eski SS subayı Otto Skorzeny'nin İsrail'in istihbarat örgütü Mossad için de çalıştığı ortaya çıktı. İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesinde çıkan habere göre Skorzeny İsrail'in emriyle 1962'de eski bir Nazi olan ve o dönemde Mısır için çalışan füze bilimcisi Heinz Krug'a suikast düzenledi. Krug tehdit mektupları almasının ardından iki tarafa da ajanlık yaptığından habersiz olduğu Skorzeny'yi kendine koruma olarak tutmuştu. Skorzeny Macaristan'ın Naziler tarafından işgalinde de rol almış ve işgalden sonra binlerce Yahudi öldürülmüştü. İngiliz ve ABD istihbaratının Avrupa'nın en tehlikeli adamı olarak gördüğü eski Nazi subayı, 1975'te İspanya'da kanserden ölmüştü. Katil Esad güçleri okul ve hastaneyi vurdu Suriye'de katil Esad güçlerinin Şam'ın Doğu Guta ilçesindeki bir okul ve hastaneye düzenlediği hava saldırısında çoğu çocuk en az 20 kişi hayatını kaybetti, 30'dan fazla kişi yaralandı. Suriye'de katil Beşşar Esad rejimi güçlerinin Şam'ın Doğu Guta ilçesindeki bir okul ve hastaneye düzenlediği hava saldırısında çoğu çocuk en az 20 kişinin hayatını kaybettiği, 30'dan fazla kişinin yaralandığı bildirildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, katil Esad rejimine bağlı savaş uçakları Doğu Guta'nın Deyr Asafir beldesindeki bir ilkokul ve hastaneye saldırı düzenledi. Çoğu çocuk en az 20 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda, 30'dan fazla kişinin de yaralandığı kaydedildi. Ölüler arasında sivil savunma ekiplerinin de olduğu belirtiliyor. Ürdün'de askeri uçak düştü! Ürdün'de askeri uçağın eğitim uçuşu sırasında düştüğü, pilotlardan birinin hayatını kaybettiği bildirildi. Ürdün resmi haber ajansı PETRA'nın askeri kaynaklara dayandırdığı habere göre, Kraliyet Hava Kuvvetlerine bağlı Hawk tipi bir askeri uçak, eğitim uçuşu sırasında henüz bilinmeyen bir sebeple düştü. Haberde, uçaktaki iki pilottan Binbaşı Muaz Muhammed Faris'in hayatını kaybettiği, Yüzbaşı Şeref Fayiz Süleyman et-Tafur'un da yaralandığı belirtilirken, olaya ilişkin detaylı bilgiye yer verilmedi. Pashayeva: Türkiye güçlenirse güçlü olacağız Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Dr. Ganira Pashayeva, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde (ÇOMÜ) düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katıldı. Pashayeva konuşmasında ; 'Bugün gün, Türkiye'nin yanında olma günüdür. Çünkü bugün Türkiye'nin yanında olursak, güçlenirse, güçlü olacağız, zayıflarsa zayıf olacağız.' ifadelerinde bulundu. Türk-İslam coğrafyasının, geçmişten günümüze büyük acılar yaşadığını anlatan Dr. Pashayeva, bunların üstesinden gelebilmek için dünyanın her yerinde yaşayan Türklerin birlik olması gerektiğini söyledi. Brüksel'de yaşananlara değinerek Avrupa ülkelerinin terör konusunda samimi davranmadığını da ifade eden Dr. Pashayeva, 'Dünyada adalet anlayışı bitmiştir, hukuk anlayışı çökmüştür' dedi. Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkan Vekili Dr. Ganira Pashayeva, ÇOMÜ Troia Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katıldı. Türk - İslam coğrafyasının, geçmişten günümüze çok büyük acılar yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini anlatan Dr. Pashayeva, 'Biz Çanakkale'yi nasıl kazandık? Dedelerimizin nenelerimizin birlik beraberlik ruhuyla kazandık. Bugün de bu vatan topraklarının, bölgemizin yeni Çanakkale'den geçtiği dönemde de aynı birlik beraberlik ruhuyla hayata sarılmamız lazım. Biz, adaletin bittiği, uluslararası hukukun çöktüğü, uluslararası örgütlerin ise bazı güçlerin çıkarlarına hizmet ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Dünyada adalet anlayışı bitmiştir. Uluslararası hukuk da çökmüştür. Uluslararası örgütlerin en üstünde duran Birleşmiş Milletler 5 daimi Güvenlik Konseyi üyesinin çıkarlarını savunan bir örgüt haline gelmiştir. Eğer o çıkarlar uygun görürse kararı alırlar beklemeden giderler uygulatırlar. Ama işlerine gelmezse, mesela Azerbaycan'da olduğu gibi, Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarıyla ilgili 4 karar, 20 yıldan fazladır bu kararların uygulanması için küçük bir baskıyı bile uygulamazlar. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Veya terör olaylarına yanaşmaya bakıyor musunuz? 'Bize gelirse, terör kötüdür'. Ama Türkiye'de yüzlerce insanın canını alırsa parmaklarını kıpırdatmazlar. Hiç terörle mücadelede Türkiye'ye samimi destek verdiklerini gördünüz mü? Batının, Avrupa'nın, Rusya'nın, o uluslararası örgütlerin görüyor musunuz böyle bir samimi desteğini? Hayır. Görmüyorsunuz, görmeyeceksiniz. Çünkü o terörün, terör örgütlerinin bazılarının arkasında o güçlerin içerisinde güçler var. Bunu bilmeniz gerekir. 'Terörle mücadele edelim' diyince 'Bize gelince edelim' felsefesiyle yapıyorlar. 20 yıl önce, trenlerde, metroda, otobüslerde, Ermenistan devleti tarafından destekli şekilde terör örgütleri patlatıp, yüzlerce insanı katlettikleri zaman, her yere sesimizi duyurduk, hiç bir şey yapmadılar. Ne yaptılar biliyor musunuz? O terörü yapanların bazılarına, kahraman gibi anıtlar dikildi bazı Avrupa ülkelerinde. Brüksel'de PKK Terör örgütüne destek kamplarını gördünüz mü? Hepiniz o videoları, fotoğrafları gördünüz Maalesef ki biz böyle bir dünyada yaşıyoruz. O yüzden bu dünyada haksızlıkla, adaletsizlikle mücadele edebilmenin tek yolu vardır, bu dünyanın tek kuralı vardır; Güçlü olmak. O yüzden güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın yolu da, birlikten, beraberlikten, birbirimizi sahiplenmekten geçiyor' dedi. 'TÜRKİYE GÜÇLENİRSE GÜÇLÜ OLACAĞIZ' İnsanların aile ve milletlerini kendilerinin seçemediğini anımsatan Pashayeva, dünyanın her yerinde yaşayan Türk vatandaşlarının, 'Türk' kimliğine sahip çıkmaları gerektiğini de söyledi. Pashayeva, 'Ben dünyanın her yerine gittiğim zaman, insanımızla bunu konuşuyorum; Biz farklı ideolojide olabiliriz. Farklı düşüncede olabiliriz, farklı mezhepte olabiliriz, farklı siyasi partiden olabiliriz. Ama o ana çatı var ya, hepimiz orada beraber olmalıyız. Bugün dünyanın neresinde yaşıyorsa yaşasın, ideolojisi, partisi, mezhebi ne olursa olsun, bütün insanımızın anlaması gerekir ki; Bugün gün, Türkiye'nin yanında olma günüdür. Çünkü bugün Türkiye'nin yanında olursak, güçlenirse, güçlü olacağız, zayıflarsa zayıf olacağız. Bugün Azerbaycan'ın yanında olma günüdür. Çünkü Azerbaycan, Güney Kafkasya'da tek kalemizdir. Eğer zayıflarsa, demek ki bizim oradaki kalemizle biz hepimiz zayıflamış olacağız. Gürcistan'daki, Orta Asya'daki kardeşlerimize de aynı gözle bakacağız. Biz, tarikatımızı da seçebiliriz, mezhebimizi de seçebiliriz, partimizi ideolojimizi seçip değişebiliriz. 2 şeyi ise ne seçebiliriz, ne de değişebiliriz: Biri anne-babamızdır, biri de milli kimliğimizdir. Biz anne - babamızın evladı olarak doğar, milletimizin evladı olarak doğarız, öyle de ölürüz. 'Ben istemiyorum, değişmek istiyorum diyerek çıkamazsınız. O yüzden ne demişler, 'Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır'. Altındaki o farklılıkları boş vereceğiz, birlik beraberlik içerisine gireceğiz. Bakın bizi nasıl vurabilmişler biliyor musunuz? Bir dönem, Kazak, Özbek, Türkmen, Kırgız. Bize burada, Türkiye'de 'Azeri' diyorlar. Ben her yerde söylüyorum; Kardeşim bize Azeri demeyin. Azeri diye bir millet yok. Ya 'Azerbaycan Türkü' diyin, ya 'Azerbaycanlı' diyin. Biz Azeri değiliz. Ama görün bunu kafamıza nasıl sokmuşlar. Neden sokmuşlar; Çünkü 'birlik olmasın, bunlar birlik olurlarsa güç olacaklar.' O gücü bölmek için böyle böyle senaryolar yaptılar. Artık biraz sınırlar üstü düşüneceğiz' diye konuştu. 'TWİTTER'DAN TEPKİ GÖSTERİN' Gençlere bazı önerilerde de bulunan Pashayeva, Türk coğrafyasında yaşanan olaylar karşısında, gençlerden Twitter aracılığıyla Avrupalı milletvekillerine ulaşmalarını istedi. Bu sayede daha çok kişinin dikkatinin yaşanan bu haksızlıklara çekilebileceğini anımsatan Pashayeva, 'Son günlerde ne kadar terör patlaması oldu, ne kadar insanımız şehit oldu. Ne kadar terörle mücadelede insanımız şehit oldu. Kaçınız, 50 tane Avrupalı milletvekiline Twitter, Facebook, sosyal medyadan 3 cümle mesaj yazdınız? 'Neden bu konularda sizin tepkinizi görmüyoruz? Neden bu teröre karşı sesinizi duyurmuyorsunuz?' Hollanda milletvekillerine neden yazmadınız? Brüksel Parlamento Milletvekillerine, 'Siz neden terör örgütünün çadırlarına öyle destek veriyorsunuz? Bu kadar insanımızın, benim ailemin, arkadaşımın vatandaşımın bunlar canına kastediyorlar. Sizin böyle yapmanız teröre destektir. Bu nasıl anlayıştır' diye kaçınız yazdınız?' diye sordu. Ganira Pashayeva, gençlere dünyanın her tarafındaki soydaşlarıyla iletişime geçmelerini öğütleyerek, sosyal medya aracılığıyla, Azerbaycan, Doğu Türkistan, Kuzey Kıbrıs gibi yerlerde yaşayan gençlerle arkadaş olmalarını, sık sık dertleşmelerini de istedi. Konferansın sonunda, Çanakkale Valisi Hamza Erkal ve ÇOMÜ Rektör Yardımcısı Ahmet Erdem, Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Ganira Pashayeva'ya bir plaket verdi. Savaşın maliyeti 200 milyar $ Rus haber ajansı RIA Novosti'ye konuşan Beşar Esad, Suriye'de 5 yıldır devam eden iç savaşın maliyetinin 200 milyar doları aştığını belirtti. Ülkesinde hala sivilleri öldürmeye devam eden Esad, savaşın ardından Suriye'nin yeniden yapılanmanın uzun yıllar alacağını söyledi. Öte yandan Esad rejimine destek veren ve 14 Mart'ta askeri birliklerini geri çekme kararı alan Rusya'nın, çekilmesinin ardından Suriye'ye öncekinden daha fazla askeri ekipman sevk ettiği iddia edildi. Reuters haber ajansında yer alan bir analizde, Rus hükümetinin geri çekileceğini açıklamasından 3 gün sonra Yakuza isimli Rus ikmal gemisinin Karadeniz'den yüklü bir ekipmanla Tartus'a doğru hareket ettiği belirtildi. Analizde Rusya'nın 14 Mart'tan bu yana Tartus limanını aktif olarak kullanmayı sürdürdüğü de belirtildi NATO VE RUS JETLERİ ARASINDA İT DALAŞI Baltık denizi üzerinde uçan NATO'ya ait savaş uçaklarının, dün Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun özel uçağını koruyan Rus jetlerini takibe alması üzerine iki taraf arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. NATO'ya bağlı Eurofighter Typhoon tipi uçakların Rusya'ya ait Su-27'lerden birini takibe almasının ardından bir başka Su-27'nin araya girerek NATO uçağına gözdağı vermesine ait görüntüler kameralara yansıdı. Bakanın diploması sahteymiş Myanmar'da 54 yıllık askeri yönetimin ardından seçilen ilk sivil devlet başkanı Htin Kyaw'ın parlamentoda yemin etmesinin ardından şaşırtıcı bir gelişme yaşandı. Yeni hükümeti kuran Ulusal Demokrasi Ligi Partisi'nin web sitesinde yayımladığı, Finans Bakanı Kyaw Win'in özgeçmişindeki doktora unvanının sahte olduğu ortaya çıktı. ABD'de finans alanında doktora yapmadığını itiraf eden Win, diplomasını Pakistan'da sahte belge düzenleyen kişilerden satın aldığını söyledi.