Sevgili Dorsay, ayrıca, A. Turan Alkan'ın "Alevi Miyim Neyim" başlıklı yazısını da hararetle tavsiye ediyor…
Ah ne güzel, okuyalım, aydınlanalım.
Lakin, Atilla Dorsay da bi zahmet aynı yazarın Madımak hakkında yazdıklarını da arşivden bulsun okusun. Çok istifade edecektir, çoook!
Gelelim Mümtaz'er adlı elemana…
Sinema eleştirmenimiz, bu muhteremi de özgürlüklerden yana sanıyor, hiç gelmesek olmaz.
İş bu eleman geçenlerde Silivri'de nöbet falan tutmuş, iyi mi? Nedim Şener, Nazlı Ilıcak'ın mahut nöbet şovunu, "mundar etti" şeklinde yorumlamış. Biz bu elemanın nöbetine ne desek, nasıl yorumlasak acaba?
Yargının keskin kılıcı inecek, kelleler kopartılacak diyerek, 17 Aralık darbe teşebbüsü ardından isterik naralar atan bu elemanın elinden gelse, sadece "dönemim başbakanını" değil, Pensilvanya'daki hocasına ve darbesine karşı çıkan gazetecilerin alayını içeriye tıkacaktı.
Şimdi kalkmış hiç utanmadan "özgürlükçülük" oynuyor!
Tansu Çiller'e danışmanlık yaptığı dönemde, yani, faili meçhulcinayetlerden geçilmediği dönemde, "devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir" diyen de bu elemandı.Şimdilerde solu pısırık ve sünepe buluyor.
Seçilmiş demokratik iradeye karşı illaki "hendek kazılacak," muhteremi aşağısı kurtarmıyor galiba.
Halbuki… Üç-beş yıl önce solcu gençlerden kafasına yumurta yediğinde feveran eden de kendisiydi.
Neyse, elemanı herkes tanıyor. İstedim ki, Atilla Dorsay da tanısın.
Salih Tuna/Yeni Şafak