Suriye'nin anahtarını Putin'e verdi Rusya ile Suriye arasında imzalanan güvenlik anlaşmasının detayları ortaya çıktı. Bu anlaşmaya göre Suriye'nin anahtarı resmen Putin'e verilmiş oldu. Böylece Putin istediği zaman kadar Suriye'de asker bulundurabilecek. Buna göre Rusya uçaklarını ve askerlerini bu ülkede 'istediği kadar' tutabilecek ve Rusya anlaşmaya tek taraflı olarak son verebilecek. Rusya'nın ekim ayında Suriye'ye müdahalesinin ardından Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinin askerlerini bu ülkede daimi olarak tutmak istediği ileri sürülmüştü. Önceki gün Kremlin tarafından yayınlanan 2 ülke arasındaki güvenlik anlaşması belgesine göre Rusya'nın Suriye'de kalıcı olarak askeri güç tutmasına imkân tanınıyor. RUSYA TEK TARAFLI OLARAK KARAR VEREBİLECEK 26 Ağustos tarihli bir belge de, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminin Rus güçlerinin ülkede istediği kadar kalmasını kabul ettiğini gösteriyor. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Suriyeli mevkidaşı Cassem el Freij'in imzasına taşıyan belgenin son sayfasında tarafların üzerinde uzlaştığı konuların 'Sınırsız bir zaman dilimi için' geçerli olduğu belirtiliyor. Belgede ayrıca Rus güçlerinin ülkeden ayrılmasına Rusya'nın tek taraflı olarak karar verebileceği ancak bunu 12 ay önceden bildirmesi gerektiği belirtiliyor. Rusya güçlerinin her türlü diplomatik dokunulmazlıktan faydalanacağı ve bu güçleri artırabileceği de anlaşma koşulları içerisinde yer alıyor. Sur'da 3 kişilik aile güvenli bölgeye getirildi Diyarbakır Valiliği'nin yaptığı açıklamaya göre; Terörle mücadelenin merkezi durumundaki Diyarbakır Sur İlçesi'nde 3 kişilik bir aile Jandarma tarafından yapılan operasyonla çatışma bölgesinden alınarak, güvenli bölgeye getirildi. 'TERÖRİSTLERİ AYAKLARINIZLA EZİN' Jandarma ekipleri tarafından evinden alınarak güvenli bölgeye ulaştırılan ve ardından sağlık kontrolü için hastaneye kaldırılan yaşlı kadın, ellerini açarak sürekli olarak askere dualar etti. Kürtçe konuşan yaşlı kadın, 'Allah sizleri onların başından eksik etmesin, Allah onları yok etsin. Burası mübarek insanlara emanet. Evim ve buralar Allah'a ve size emanet. Gece gündüz size dua ediyorum. Siz benim gözümsünüz başımsınız, onları ayaklarınızla ezin' şeklinde konuştu. İngiltere'den Türkiye'ye övgü Türkiye'ye iki günlük ziyaretinin ardından açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, şimdiye dek 600 İngiliz vatandaşının radikal örgütlere katılmak amacıyla Suriye'ye ulaşmasının önüne geçildiğini duyurdu. Ankara'da görüşmelerde bulunan ve Sarıçam Mülteci Kampı'nı ziyaret eden Hammond, Suriye'ye ulaşmak isteyen yabancı DAEŞ sempatizanlarının engellenmesinin Türkiye ile yapılan istihbarat işbirliği sayesinde gerçekleştiğini belirtti. 'Türk yetkililerin istihbarat noktasında oldukça etkileyici bir geri dönüşünün olduğuna şahit olduk' diyen Hammond, Suriyeli sığınmacılar için Türkiye'ye yapılacak yardım konusunda AB'nin derhal harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Diyarbakırlılar terör eylemine destek vermedi! Diyarbakır'da sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı bölgelerde devam eden terör operasyonlarına karşıeylem yapmaya çalışan gruplar, vatandaşlardan yeteri kalabalığı toplayamadıkları için eylemi gerçekleştiremedi Edinilen bilgiye göre, akşam saat 17.00'de Diyarbakır Yenişehir ilçesi Ofis semti Ekinciler Caddesi üzerinde bulunan AZC Plaza önünde operasyonlara karşı ses çıkarma eylemi planlandı. Vatandaşların broşür ve çağrılarla davet edildiği ses çıkarma eylemine istenilen seviyede kimse katılmadı. IŞİD Suriye'de 300 kişiyi öldürdü, 400 sivili kaçırdı Suriye rejimi, IŞİD militanları tarafından ülkenin kuzeydoğusundaki Deyr ez-zor kentinde gerçekleştirilen katliamda 300 sivilin öldürüldüğünü açıkladı. Bölgeden çelişkili haberler gelirken, Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, terör örgütünün ele geçirdiği el Baghaliyeh mahallesinde aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 400 sivili kaçırdığını duyurdu. Sivillerin hayatından endişe ediliyor. Diktatör arıyorsan CHP'ye bak Rakipleri Muharrem İnce, Umut Oran ve Mustafa Balbay'ı delege oyunuyla adaylıktan ekarte eden CHP lideri Kılıçdaroğlu partideki tek adamlığını pekiştirdi. Sonra da yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'a 'Diktatör' diye iftira attı Hendek kazıp barikat kuran PKK'lılar için 'arkadaşlar' diye hitap eden, devlete 'katil' diyen akademisyenlere sahip çıkan CHP lideri, partisinin kurultayında da halkın seçtiği cumhurbaşkanına seviyesiz bir üslup ile yüklenerek haddini aştı. Adında 'halk' olan partinin genel başkanı halk ile kavga edercesine Cumhurbaşkanı'na hakaret etmeyi tercih etti. 2010'da yapılan CHP kurultayında genel başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, geçen 5 yıl içinde girdiği tüm seçimleri kaybetti. Partisinin yüzde 25'ler düzeyinde olan oylarını bir türlü yukarı çıkartamadı. Seçim başarısızlıklarına yenileri eklendikçe zaten sorunlu olan üslubu eleştiri sınırlarını aşıp hakarete vardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı seviyesiz dille sürekli eleştirerek bir noktada bu başarısızlıklarını örtmeye çalıştı. METİNER: PSİKİYATRİK TEDAVİ GÖRMELİ CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kullandığı hakaret dolu ifadelerine siyaset, STK ve iş dünyasından isimler de tepki gösterdi: AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner: Bu konuşma, Kılıçdaroğlu'nun kendi kişiliğini, sığlığını, düzeysizliğini gösteriyor. Diktatör bozuntusu arıyorsa partisinin geçmişine bakacak. Orada diktatör bozuntusunu, kendi Führer'ini, Milli Şef'ini bulabilir. Kılıçdaroğlu, Erdoğanfobik siyasetin kötü bir temsilcisi. Psikiyatrik tedavi görmeli. Ona anladığı dilde cevap verirken bile utanıyoruz. CHP'yi nasıl bir çukura yönelttiğini bir kez daha göstermiştir. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: Cumhurbaşkanlığı makamını siyasi tartışmalara alet etmek yanlıştır. Hele hele kendi icraatlerini anlatacağı yerde hakaret etmesi yersiz. İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Çamur Ali Kopuz: Tüylerim diken diken oldu. Tam olarak ahlaksızlık, kendini bilmezlik. Cumhurbaşkanı'nın namusunu sorgulayacak en son kişidir. ASKON Başkanı Mustafa Koca: Cumhurbaşkanımıza diktatör demeden önce 1921 Anayasası'na baksın. Bugünkü demokrasi seviyesini görmezden gelmek kendindeki diktatörlük ruhunu gösterir. TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı: Türkiye'nin demokraside yaptığı atılımları göz ardı ederek ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na 'diktatör bozuntusu' demek bugüne kadar atılmış adımları inkar etmek anlamına gelir. Gazeteci-yazar Fadime Özkan: CHP liderinin sokak ağzıyla, eşkıya edasıyla konuşması, seçilmiş bir Cumhurbaşkanına hakaret ediyor olmasının ahlaken, hukuken savunulabilir bir tarafı yok. Cezai yaptırımının olması gerekli. Gazeteci-yazar Cem Küçük: CHP oy oranından çok daha fazla tavırla, yüzde 52 oy almış bir Cumhurbaşkanı'na böyle davranması niyetlerini ortaya çıkarmıştır. Gazeteci-yazar Ahmet Kekeç: Bence milletvekilleri çok doğru yapmış. Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili tutumu edep dışı, hoyrat... Rusya'dan gevşeme sinyali! Rusya'nın Türkiye'ye yönelik yaptırımlarında 'gevşeme ve istisnalar olabileceği' yolundaki haber, Başbakan Medvedev'in sözcüsü Natalya Timakova tarafından da 'açık kapı bırakana bir yorumla' gündeme getirildi. Timakova, 'Gerekli görülmesi durumunda hükümet, Rusya Devlet Başkanı'nın kararnamesine bağlı olarak özel ekonomik önlemlerin uygulanmayacağı şirketleri belirleyecek. Kararı, bizzat başbakan alacak' dedi. Rusya-PKK pazarlığı deşifre oldu Victor Simalow ve Evgeny Qrzhantsev isimli diplomatların başkanlığındaki Rus heyetler, 12 Aralık'tan bu yana en az 6 kez Kandil ve Süleymaniye'de PKK'lı yöneticilerle buluştu. Bölgedeki kaynakların verdiği bilgiye göre Ruslar, Bayık ile 2 kez diğer PKK'lılarla 3 kez görüştü. Türkiye hava sahasını 5 kez ihlal eden ve 10 kez Türk savaş uçakları tarafından uyarılan Rus uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye ile yaşadığı krizi derinleştiren Moskova, HDP eş başkanı Demirtaş'ı 27 aralık tarihinde Rusya'ya davet edişinden kısa bir süre önce PKK ile görüşmeleri başlattığı ortaya çıktı. Görüşmelerin başladığı 12 Aralık tarihinden bu yana Moskova'nın Irak'ın Süleymaniye kentinde ve PKK'nın Kandil eteklerindeki Levje köyünde örgütle 6 kez görüştüğü belirtildi. Görüşme trafiğini yürüten Rusya'nın Erbil konsolosluğunda görevli Victor Simalow ve Evgeny Qrzhantsev isimli diplomatların başkanlığındaki Rus heyetinin, Cemil Bayık ile iki kez; PKK'nın diğer yöneticileri ile 3 kez bir araya geldiği kaydedildi. Figen Yüksekdağ'ın bombacıları yakalandı Sultanahmet'te 10 turistin yaşamını yitirdiği bombalı saldırısıyla turizmin kalbini kana bulayan DAEŞ'ten sonra, HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ'ın eski örgütü MLKP'nin de katliam için harekete geçtiği ortaya çıktı. Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube ekipleri, Marksist-Leninist görüşte olan ve PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD ile birlikte Kobani'de savaşan terör örgütü Birleşik Özgürlük Güçleri'nin, İstanbul'da bombalı ve silahlı eylem hazırlığı yaptığını belirledi. KRİTİK SALDIRI PLANI Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından Şişli'de iki adrese eş zamanlı operasyon düzenleyen polis, İstanbul'daki iki kritik noktaya ses getirecek bombalı ve silahlı saldırı planlayan ikisi kadın üç MLKP'li teröristi yakaladı. Teröristlerin Kobani'deki örgüt kamplarında bomba ve suikast eğitimi aldıktan sonra, İstanbul'a geldiği tespit edildi. KROKİLER BULUNDU Evlerde yapılan aramada patlamaya hazır bombalar, bir Kaleşnikof uzun namlulu tüfek, bir tabanca, çok sayıda mermi, eylem planları, keşif istihbarat raporları ve krokiler ele geçirildi.Gözaltına alınan 'Suikast Timi'nin sorgusu sürüyor. PKK'nın Kandil'deki yöneticisi Cemil Bayık, Almanya'nın Die Zeit gazetesine verdiği röportajda ABD'den yardım istedi. Son zamanlarda PKK ile ABD arasında sıcak bir yakınlaşma söz konusu. ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, teröristlere sahip çıkan akademisyenlerin arkasında olduğunu belirtmişti. BAYIK: AMERİKA DEVREYE GİRSİN Son operasyonlarla çok büyük darbe alan ve köşeye sıkışan bebek katili terörist PKK'nın ele başlarından biri olan Bayık ise ABD ile ortak olduklarına dair açıklamalarda bulundu. Bayık, Türkiye ile 'sözde' barış istediklerini bunun için de 'ortağımız' dediği ABD'nin devreye girmesini istedi. Ümit Özat ayrıldı Samsunspor'daki görevinden istifa eden Teknik Direktör Ümit Özat, dün gece geç saatlerde sosyal medya hesabı aracılığıyla camiaya veda etti PTT 1. Lig'de dün oynanan Samsunspor - Altınordu maçının 2-1 mağlubiyet ile sona ermesinin ardından Ümit Özat, maç sonunda yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada istifa ettiğini açıkladı. Maç sonu katılması gereken basın toplantısına katılmadan stadyumu terk eden Özat'ın Samsunspor'daki 3. istifası Samsunspor Yönetim Kurulu tarafından dün akşam kabul edildi. Avrupa'nın en büyük tesisi İstanbul'da Kumkapı'da hizmet veren balık halinin taşındığı yeni tesis, 452 bin metre kare ile Avrupa'nın en büyüğü olma özelliği taşıyor Kumkapı'da 32 yıl hizmet verdikten sonra Gürpınar'da yeni yapılan kompleksine taşınan İstanbul Su ürünleri Hali, 452 bin metre karelik bir alana kurulu ve 80 büyük balıkçı gemisi kapasiteli limana sahip.Kumkapı'daki hal, inşaatına devam edilen Avrasya Tüp Geçit projesi şantiyesi içinde kalması ve fiziki ve teknik olarak artık ihtiyacı karşılamaması nedeniyle kapatılarak Gürpınar'daki yeni yapılan modern tesise taşınmıştı. Gürpınar'da inşa edilen Avrupa'nın en büyük ve modern balık hali olduğu belirtilen İstanbul Su ürünleri hali 2015 yılında balık avlama sezonun başlamasıyla birlikte faaliyete geçmişti. İSTANBUL'UN 50 YILLIK İHTİYACINI KARŞILAYACAK Avrupa'nın en büyük ve modern su ürünleri hali olarak bilinen Gürpınar'daki balık halinde 136 bin metrekarelik dolgu alan yaratılarak, 900 metrelik tali mendirek, 1280 metrelik ana mendirek, 300 metrelik iskele, 50'şer metrelik 3 adet parmak iskeleler, bir adet gezinti iskelesi inşa edildi.İstanbul'un 50 yıllık ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanan Su ürünleri Hali'nde günlük 250 ton ürün kapasitesi bulunuyor. Komplekste ayrıca mezat alanları, soğuk hava depoları, buzhaneler, balık işleme ünitelerinin yanı sıra sosyal tesisler, süs havuzları, dinlenme alanları, konferans salonları, cami, banka gibi birimler bulunuyor. İstanbul Sultanahmet'te gerçekleştirilen canlı bomba saldırısı ile ilgili gözaltına alınan 16 kişi tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. İstanbul Terör Örgütü Suçlar Savcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tahkikatı derinleştirerek sürdüren terör ve istihbarat polisi, Suriyeli canlı bomba Nabil Fadli'nin Türkiye'deki ilişkilerini büyük oranda çözdü. Canlı bomba Fadli'nin iİstanbul, Gaziantep ve Ankara'da irtibatta olduğu bazı şüphelilerin bir kısmını daha önce gözaltına alan emniyet güçleri, dün ve önceki gün şüpheli gördüğü toplam 11 kişi daha gözaltına aldı. Canlı bomba ile gerek telefon görüşmesi gerekse de fiziki teması tespit edilen bu kişiler arasında Fatih'teki göçmen bürosuna birlikte kayıt yaptığı dört kişinin de bulunduğu öğrenildi. Böylece soruşturma kapsamında gözaltına alınan kişi sayısı 18'e yükseldi. İstanbul için hava durumu tahminlerini değiştiren Meteoroloji erken kar uyarısı yaptı. Tahminlerine göre bu gece kar yağışı bastıracak. Pazartesi günü beklenen kar yağışı İstanbul'a erken geliyor. Meteoroloji en son hava durumu tahminlerine göre İstanbul bu geceden itibaren kar yağışının etkisi altına girecek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün son değerlendirmelerine göre yurdun hafta sonu Orta Akdeniz üzerinden gelecek yağışlı sistem ile bu sisteme ilave olarak bugün Balkanlar üzerinden gelecek soğuk havanın etkisine girmesi bekleniyor. İstanbul'da bugün yoğun bir şekilde yağan yağmur gece saatlerinden sonra yoğun kar yağışına dönüşecek. SIFIR DERECEYE DÜŞECEK! İstanbul'da bugün gündüz saatlerinde kuvvetli sağanak yağış görülecek. Yağışın, gece saatlerinden itibaren batıdan başlayarak karla karışık yağmur ve kar yağışına dönüşmesi, aralıklarla salı akşamına kadar iç ve yüksek kesimleri başta olmak üzere yerel olarak etkili olacağı tahmin edildi. Bu hafta sonu İstanbul'da 15 dereceye kadar yükselecek hava sıcaklığının pazartesi günü hissedilir derecede azalarak sıfır dereceye kadar düşmesi bekleniyor. İçerdekiler değil dışarıda kalanlar kader mahkumu Turgay Tanülkü 'Hayatım roman olur' dese kimse gıkını çıkaramaz. 62 yaşındaki oyuncu, 18 yaşında girdiği cezaevinden 26 yaşında başka biri olarak çıkmış. Özgürlüğe ilk adımı atarken 'Ben geri döneceğim buraya!' diye bir söz vermiş kendine. Dönmüş de... Elbette mahkum olarak değil. İşte Tanülkü'nün vefa dolu hikayesi Bazı insanlar vardır yaşadıkları yüzlerine yansır. Turgay Tanülkü'nün yüzündeki her bir kırışıklık, her bir iz hayatına dokunduğu insanların hatırası gibi... O yüzden onun yüzünde bolca hüzün var. Çünkü hayatına dokunduğu insanlar kader mahkumları... Turgay Tanülkü, 62 yaşında ömrünü cezaevlerinde mahkumları tiyatroyla buluşturmaya adamış bir oyuncu... Çoğu insanın Kurtlar Vadisi, son olarak da Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde Şahinağa olarak tanıdığı Tanülkü'nün hikayesi dizi olacak kadar çarpıcı... Yıllarca yattığı cezaevinden çıktığında oraya bir daha dönmemek üzere değil, 'Kesinlikle tekrar döneceğim' diyerek söz veren bir isim o. Dönmek ve mahkumlara bir tiyatro oyunu yoluyla 'umut' olmak için ömrünü bu işe adadı. 1981'den beri girip çıkmadığı cezaevi kalmadı. Üstelik o sadece mahkumların değil, onların çocuklarının da hayatlarına umut olmuş. 14'ünü cezaevinden aldığı 23 evladı var. Ve o evlatlardan çoğu üniversiteyi onun sayesinde bitirip hayata atıldı. Hatta içlerinden biri, hukuk okuyup savcı oldu! Kız çocuklarını aldıktan sonra işin rengi değişti. Hepsiyle gurur duyuyorum ama bir kızım var; Merve Sultan Elgün şimdi savcı oldu. İki çocuğum, sahneye koyduğum oyunda rol alıyor. Birisi sinema biri de tiyatro mezunu. Ben çok çocukluk yaşayamadım belki bunun da etkisi var. Ama cezaevinde parmaklıkların öbür tarafındaki çocukların, babalarına dokunamama isyanı... Babanın bunu görüp bacağına çimdik atıp, dik durup ağlamamaya çalışması... Sonra koğuşta isyan edip kafalarını duvarla vurmaları... Çok büyük dram vardır cezaevinde... Bunlar beni çok etkiledi. Bazı insanlar ceza alıyor ama dışarıda mağdur bıraktıkları insanlar da var. Aslında içeri girenden çok dışarıda kalan kader mahkumu. Cenaze oyununa yasal neşter Terör örgütünün, öldürülen militanlara ait cenazeleri 'propaganda' amacıyla ailelere baskı yaparak günlerce morgda bekletmesi üzerine Adalet Bakanlığı harekete geçti. Terör örgütünün 'devlet cenazeleri vermiyor' şeklindeki propagandasına karşı Adli Tıp Kurumu Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle 15 gün içinde morgdan alınmayan kimsesiz cenazeler Mülki İdare Amirliği tarafından defnedilecek. Kimliği belli olan cenazeler için ise ailelerine almalarına yönelik teklif edilecek. Aileleri aldığı takdirde 3 gün içinde teslim edilecek. Ancak aileler de kabul etmezse yine bu cenazelerin defin işlemlerini belediyelerle beraber Mülki İdare Amirliği gerçekleştirecek. Böylece örgüt güdümündeki belediyeler cenazesi almadığında da Mülki İdare Amirliği devreye girecek. Horozlarını götüremeyen yolcu havalimanında mahsur kaldı Türkiye'den aldıkları 6 dövüş horozunu Türkmenistan'a götüremeyen 2 yolcu, horozlarıyla birlikte Atatürk Havalimanı'nda mahsur kaldı. İstanbul'dan aldıkları altı dövüş horozunu Aşkabat'a götürmek isteyen Türkmenistan vatandaşı iki yolcu, horozlarla beraber 3 gündür Atatürk Havalimanı'nda bekliyor. 6 dövüş horozunu uçakla ülkelerine götürmek isteyen Türkmenistan vatandaşlarının, İstanbul- Aşkabat seferini yapacak olan Türkmenistan Havayolları uçağında horozları götürme talebine havayolundan izin çıkmadı. Uçağın kargosunda taşınması yasak olduğu için, uçağın pilotu tarafından uçağa alınmayan 6 horoz havalimanında çalışanların ilgi odağı oldu. Uçağa alınmayan 6 dövüş horozu, 3 gündür Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde bekletiliyor. Horozlar, Dış Hatlar Terminali'nde bir bagaj aracı üzerinde özel kutularında tutuluyor. HOROZLAR ÖTÜYOR YOLCULAR CEP TELEFONU MELODİSİ SANIYOR Terminalde sabah saatlerinde horoz sesleri eksik olmuyor. Bu da birçok kişinin dikkatini çekiyor. Horozlara yakın bir yerde oturan yolcular, çıkan horoz seslerinin yanlarında oturan bir yolcuya ait cep telefonu melodisi olduğunu düşünürken gerçeği öğrendiklerinde şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Peruk başörtüsü yerine geçer mi? Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu Atv ekranlarında soruları cevaplamaya devam ediyor. Hatipoğlu, Kur'an ve Sünnet programında izleyicilerinden gelen peruk başörtüsü yerine geçer mi sorusunu da cevapsız bırakmadı. 28 Şubat gibi bir dönemde bu soruyla çok karşılaştık. İmam Hatip Lisesinde bile başörtü yasaktı. Bir genç ağlayarak sordu 'Hocam ben son sınavıma gireceğim mezun olmam lazım ama inancım gereği peruk takmam lazım' Nihat Hatipoğlu, Normal şartlarda peruk caiz değil ama başınızı açmak yerine peruk bir örtü başımda dursun anlamında taşıyorsanız problem yok ama başörtü yerine geçmiyor ama bir çıkış yolu olarak görülmelidir. 10 trilyon dolarlık kritik buluşma Başbakan Ahmet Davutoğlu, Londra, Davos ve Berlin'i kapsayan bir hafta sürecek 'yatırım' turuna çıkıyor. Davutoğlu, temaslarının ilk ayağı olan Londra'da, yaklaşık 10 trilyon dolar büyüklüğünde fonları yöneten dünyanın önde gelen 350 yatırımcısı ile bir araya gelecek. Davutoğlu'nun yarın başlayacak Avrupa ziyaretleri 23 Ocak'a kadar devam edecek. TÜRKİYE'YE DAVET Londra'da dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Bank of America Merrill Lynch tarafından düzenlenecek 16. Türkiye Yatırım Konferansı'nın açılış konuşmasını yapacak olan Davutoğlu, Bloomberg, Goldman Sachs ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun tertiplediği etkinliklerde iş çevrelerine hitap edecek, uluslararası yatırımcıları Türkiye'ye davet edecek. Reform paketleri, AB süreci konularında da yatırımcıları bilgilendirecek olan Davutoğlu, Türkiye'nin yatırım yapılabilir, riskleri minimize edilmiş ekonomik bir atmosfere sahip olduğu mesajını verecek. Davutoğlu, Türkiye'nin 2018'e kadarki yol haritasını yatırımcılara anlatacak. 18 FONLA GÖRÜŞECEK Davutoğlu, Goldman Sachs'ın (GS) Avrupa Genel Merkezi'nde, global ölçekte en önemli 18 fon ile de öğle yemeğinde bir araya gelecek. Bu fonlar, 2.5 trilyon doların üzerinde parayı yönetiyor. Doğuş, Erdoğan'a albüm hediye etti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'ya gitmek üzere bulunduğu İstanbul Atatürk Havalimanı'na şarkıcıDoğuş'u davet etti. Doğuş 'Onu çok seviyorum. Bir dünya lideri, bizim her şeyimiz' dedi Pop müziğin sevilen sanatçısı Doğuş, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine, İstanbul Atatürk Havalimanı'na giderek, yeni çıkan albümünü kendisine hediye etti. 'Aklında Bulunsun' isimli albümü dikkatle inceleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanatçıyı tebrik ederek 'Albüm hayırlı uğurlu olsun, dinleyeceğim, yolun açık olsun' dedi. Kısa sohbetin ardından Sayın Erdoğan Ankara'ya seyahat etmek üzere Havalimanından ayrıldı. BİZ ONU ESKİDEN SEVDİK Doğuş, buluşma hakkında özel konuşmaları buradan söylemek ayıp olur diyerek düşüncelerini şöyle dile getirdi: 'Sayın Cumhurbaşkanımızı ben belediye başkanı iken tanıyorum. 1997 yılında maraton koşusunda bana plaketimi vermişti. Yani biz şimdi onun yanında olmadık. Kendisini kalben ve çok eskiden beri yanındayız. Onu çok seviyorum. O da zaten kimin kendisini ne kadar sevdiğini ve niçin yanında olduğunu her şeyin çok iyi farkında. O dünya lideri, her şeyimiz bizim. Rabbim ona sağlık, başarılarının devamını nasip etsin' dedi.