Haftanın her günü restoranlar tıka basa dolu, özellikle DIFC yani finans bölgesi olarak bilinen plazaların arasında açılan Cipriani, Sass, Robertos, Zuma ve La Petit Maison'da iğne atsanız yere düşmüyor. Birbirine bu kadar yakın olan mekanların bu kadar dolu olması; bizdeki sonu gelen Cipriani ve benzeri mekanları akıllara getiriyor. Bu arada bu mekanların garsonlarının birçoğunun Türk olması ve İstanbul'dan transfer edilmesi ilginç... Kalifiye elemanların, kendini yurt dışına atması da ayrı bir yazı konusu olur.