Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu 63. hükümeti kurmakla görevlendirmesinin üzerinden yaklaşık 40 gün geçti. Davutoğlu bu sürede TBMM'de grubu bulunan CHP, MHP ve HDP ile görüşmeler yaptı. Davutoğlu'nun CHP ile yapılan koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmaması üzerine 17 Ağustos Pazartesi günü MHP lideri Bahçeli ile yaptığı görüşmeden de bir sonuç çıkmadı. Koalisyon görüşmelerinde partilerin ortaya koydukları tavırları ARGETUS Araştırma'dan Erol Erdoğan ile konuşarak 'Koalisyon Görüşmeleri Karnesi' çıkardık.
- Sayın Erdoğan, sizin değerlendirmelerinize göre koalisyon görüşmelerinde karnesinde en çok zayıf olan parti hangisi?
MHP için ne diyeceksiniz?
- MHP, seçim akşamından itibaren süreci çok sert, agresif ve karmaşık yürüttü. Sanıyorum Devlet Bahçeli AK Parti-CHP koalisyonunun kurulacağını düşünerek kendini ana muhalefet pozisyonuna hazırlamıştı. Böylece sonraki seçimde oylarını ciddi şekilde yükseltmeyi planlıyordu. "Partiler iktidar olmak ister." prensibini MHP çoktandır "Bazı partiler muhalefette kalmak için her yolu dener." şeklinde uyguluyor.
AK Parti ile CHP sanki koalisyon kurmayı başaracaklar gibi algılandı bir ara. CHP'yi nasıl buldunuz koalisyon görüşmelerinde?
Koalisyon görüşmelerinde AK Parti'nin karnesi nasıl?
- AK Parti teşkilatları ve sempatizanlarının çoğunluğu koalisyon istemiyorlardı. Koalisyona evet diyenler de bunun CHP ile değil MHP ile olmasından yanaydılar. Partililerin "Koalisyona hayır, hele CHP ile hiç istemiyoruz" eğilimine rağmen Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmelerini sabırla yürüttü, görüşmelerde olgun ve mutedil davrandı. Bu açıdan koalisyon görüşmelerinin en başarılı partisi AK Parti'dir diyebiliriz.
Peki koalisyon sizce neden kurulamadı?
- Bu seçim sonuçları 1970'lerdeki bir seçim sonucu olsaydı kısa sürede koalisyon hükümeti kurulurdu. Koalisyonun kurulamayışını, koalisyon mefhumundan partiler ve toplum olarak uzaklaşmamıza bağlıyorum. Sanıyorum artık seçim kapıda. Türkiye'ye hayırlı olsun. Partiler bu defa daha fazla milletin kalbine, vicdanına ve ekonomisine hitap etmeli. Gençleri, kadınları, emeklileri ve çalışanları öncelikle hedef kitle seçmeli, onların gözüne bakmalı.
Kaynak: Sabah.com.tr