Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, doğum sürecinin çok özel bir süreç olduğunu vurgulayarak, sezaryen ile doğumun tüm dünyada alarm verici boyutlara ulaştığını söyledi.
'Sezaryen, gerçek sebeplerle ve doğru zamanda yapıldığında elbette hayat kurtarıcı bir fonksiyon üstlenebilir. Fakat ne yazık ki, artık bir kurtarma ameliyatı olmaktan çıkıp, tercih edilebilir bir doğum şekli halini almıştır. Yapılan tüm bilimsel çalışmalar, normal doğumun daha sağlıklı olduğunu gösteriyor.' dedi. Doğal doğum konusunda kadınların zihnindeki korkuların giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, 'Zorunlu bir tıbbi gerekçe olmadığı sürece normal doğumun teşviki konusunda kamu, üniversite ve özel sağlık kuruluşlarının işbirliği son derece önemlidir.' şeklinde konuştu.
Doğuma hazırlık ve doğum sürecinde kadınların en büyük ihtiyacının sevgi ve güven olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, bu süreçte kazanılan güven duygusunun, bebeğin kişilik gelişimi ve hayat boyu insanlarla ilişki ve uyumunda çok etkili olduğunun altını çizdi. Kadınların bu konuda bilinçli olmasının önemine değindi.
Emine Erdoğan, anne sütünün, bağışıklık sistemi güçlü, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi konusundaki yerine de vurgu yaptı ve bu konuda uzmanlara kulak vermek gerektiğini söyledi. Toplantının özel davetlilerinden olan dünyaca ünlü doğum uzmanı Dr. Michel Odent'e özel teşekkürlerini ileten Emine Erdoğan, 'doğal doğum konusundaki değerli fikirlerini tüm dünyaya yayan çabaları nedeniyle kendisine şükran borcumuz var. Doğum ortamının, medeniyeti şekillendirmesi fikri üzerinde çokça düşünmeliyiz. Doğum anı, kadınlara gerçek bir bilgelik sunar. Kadınlar bu sürece tüm boyutlarıyla şahit olarak, yaratılıştaki mucizeyi de yakından tecrübe ederler' dedi.
Emine Erdoğan, sözlerini Neşet Ertaş'ın dizelerine atıfla, 'insan doğanın yine insan olarak öldüğü' bir dünya temennisiyle bitirdi. Kongrenin açılışında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Dr. Michel Odent ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri de birer konuşma yaptı.