1961 yılının Mayıs'ında Nazım Hikmet Küba'dadır. Yani Fidel Castro ve Che Guevera önderliğinde gerçekleşen Küba devriminden yaklaşık iki yıl sonra, Batista diktatörlüğü yıkılmış, yepyeni bir dönem başlamış, halk
'hürriyetine' kavuşmuşken… Nazım, Küba izlenimlerini Saman Sarısı isimli şiirinde anlatır ve arkadaşı ressam Abidin Dino'ya da şöyle seslenir:
"Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin Hürriyet sözcüğünün resmini ama yalansızının
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin İşin kolayına kaçmadan ama
" Yüzyılımızda mutluluğu resmetmeyi başaramadık ama işin kolayına kaçtık, her gün acıyı fotoğraflıyoruz. Dünya
'Aylan bebek' fotoğrafı ile Suriye'deki acıyı fark edeli ve unutalı ne kadar olmuştu? Şimdi de acının fotoğrafı 'Ümran bebek
'. Daha kaç fotoğraf var mutluluğa Abidin?
Antep fıstığı teoremi "Bir kuruyemiş tabağı,
kalabalık bir grubun önüne
geldiği zaman sırasıyla önce
Antep fıstıkları, ardından
bademler, fındıklar gider. En
sona beyaz ve sarı leblebiler
kalır. Eğer belli bir yaşa
kadar evlenmemişsen de
durum farklı olmaz. Ya kalan
leblebiler ve ay çekirdekleri
ile idare edersin ya da olur
ya bir fıstık bulurum diye
tabağı karıştırır durursun."
Bilenler bilir bu aslında
'çerez tabağı teoremidir'.
Bu teoremi
neden mi anlattım?
Birincisi gerçekten
beğendiğim
için. İkincisi
Antep fıstığı
hasadı başladı.
(Çok şükür bu
yıl hasat da iyi)
Antep fıstığının
değerini, lezzetini
akıllara
kazıyalım diye.
Onun için teoremin
adını değiştirdim.
Gel de yazma… Ben bu yazıyı yazarken
bir yandan da Fenerbahçe
maçını izliyorum. UEFA
Avrupa Ligi play-off turu ilk
maçında İsviçre'nin Grasshoppers
takımını 3-0 mağlup
ediyor. Gel de yazma bu
başarıyı, bu güzel oyunu.
Mutlak bir mutluluk resmi
çizemiyor insanoğlu bu dünyada
ne yazık ki. Ama Fenerbahçe
bir gece de olsa mutlu
etti ya bu milleti, helal olsun,
tebrikler.
Derler ya,
"Arkası gelegen olsun"…