Beyaz Show sahnesine ilk geldiğinde tanıyamadım. Yıllar ona da acımasız davranmış gibiydi. Oysa gençliğimizin en matrak tiplerinden biriydi.
Polis Akademisi'nin ses efektleriyle ünlü polisi Michael Winslow'du. Tek başına çatışmanın arasına dalıp megafonda helikopter sesi taklidi yaparak, teröristleri kaçırdığı sahneyi hiç unutamam.
Michael, Beyaz'ın sahnesinde adeta ders verdi; bir şov adamı, bir programın havasını nasıl değiştirir, bir stüdyoyu nasıl ısıtır ve neşeye boğar diye...
Malum, Acun'un yetenek yarışmaları sayesinde pek çoğumuz beatbox denilen, ağızla orkestra sesi çıkarma becerisini tanıdık.
Oraya katılan gençler bizim Michael'ı izlediler mi bilmiyorum. Yok eğer kaçırdılarsa, mutlaka arama motorlarına girip seyretsinler. Adam sanki iki ayaklı ses efekti makinesi. Dile kolay, tam 10 bin 500 sesi taklit edebiliyormuş. Bugün kullanılan pek çok bilgisayar oyunundaki mekanik ses efektleri onun iki dudağının arasından çıkmış meğer...
Michael'a bayıldım, bayıldım, bayıldım...
Bu arada Beyaz'ın stüdyosunun da kendine özgü bir 'efekti' var. Gelen konuk, acayip sesler çıkarıyor. Geçen yıllarda sevgili Ziynet Sali, çıkarttığı ilginç bir sesle 'efsane' olmuştu. Bu kez de Yonca Lodi, canlı performansla okuduğu şarkı sırasında hapşırıverdi... Gelen konuk bir anda ağzını, burnunu kontrol edemez hale geliyor. Yıllarca stüdyoda verilen helyum gazının gecikmiş etkileri olmasın sakın?
