O Ses Türkiye'nin yarı finali... Sahnede altı yarışmacı var, altısı da erkek! Aslında bu, memleketteki müzik yarışmalarının makus talihidir. Ben bugüne kadar kızların çoğunluk yaratıp yarı finale ya da finale çıktıklarına şahit olmadım. Sebebi malum. Bu yarışmalara SMS gönderenlerin ezici bir çoğunluğu 14-15 yaşındaki ergen kızlar. Onlar da kulaklarından girene değil, gönüllerinden geçene oy veriyorlar. Yani yakışıklı ve sevimli delikanlılara... Durum böyle olunca da, yarışmacı kızların nefesi yarı yolda tükeniveriyor.
Yani 'Kadın, kadının kurdudur' derler ya, bu en çok bizim müzik yarışmaları için geçerli. Oy veren kızlar, hemcinslerini doğruyor. Üstelik kadınların en fazla korunup kollanması gereken şu utanılası günlerde...
Yabancı format sahibinin izin vermeyeceğini biliyorum ama gönlümden geçen, gelecek yıl O Ses Türkiye'de pozitif kadın ayrımcılığı yapılması...
Yarışmacılar 'erkek' ve 'kadın' kategorilerine ayrılmalı. Finale iki kadın ile iki erkek taşınmalı. Sonucu pek değiştirmeyecek olsa bile, kadınların hakkı en azından finale kadar korunmalı, kadına kadın zulmü önlenmeli, finaller 'kışla koğuşu' görüntüsünden kurtarılmalı.
Sevgili Acun kardeşime naçizane tavsiyelerimden biri de, seneye yarışmanın daha kısa tutulması. Çünkü bu çetin rekabet koşullarında izleyicinin bu kadar çok yarışmacıyı bu kadar uzun haftalar boyunca takip etmesi mümkün değil. Bırakın seyirciyi, ben son haftalarda jüri üyeleri Mazhar ile Özkan'ın bile sıkıldığını hissettim.
Bana göre bu sezonki yarışmanın en renkli ismi rap'çi Zeo idi. Hem sokağın sesi oldu, hem son olayların en protest yorumunu yaptı, hem de bu müzik türünü anneannelere bile sevdirdi.
Finalistler Emrah ile Kaya'ya gelince... Ahmet Kaya'yı ne çok sevip takdir ettiğimi herkes bilir. Ama bu yarışmada son yıllarda bir 'Ahmet Kaya'nın kanatları altına sığınma refleksi' geliştiğini düşünüyorum. Sesini, tavrını Ahmet Kaya'ya benzetenin SMS şansı yükseliyor. Tabii ki Ahmet Kaya sevgisi törpülenmemeli, hatırası daima yaşatılmalı. Ama benim Ahmet Kaya üzerinden oy avcılığına itirazım var...
Ve yarışmanın birincisi Azeri kardeşimiz Elnur Huseynov... Bana göre birinciliği sonuna kadar haketti. Zaten onu ilk dinlediğim günün ertesinde bu sütunlarda 'Birinci belli, bu yarışma benim için artık bitmiştir' diye yazmıştım. Elnur, sesini bir enstrüman gibi kullanıyor. Şarkı söylemiyor da sanki diliyle ses telleri üzerinde keman çalıyor... Bir de dört sezondur şampiyonluk yüzü göremeyen Hadise'ye çok üzülüyorum. Hadise'nin O Ses Türkiye birinciliği, bizim AB üyeliğine kabul edilmemiz ile aynı yıla rastlayacak diye korkuyorum!
