Seda Sayan boşanmaya karar verdi. Geçen hafta boşanma dedikodusu gündeme geldiğinde ve Seda'nın Londra'da, eşi Onur'un ise İstanbul'da olduğunu öğrendiğimizde; "Olay bitmiştir, Seda gitmiştir" dedim... Güldü arkadaşlar. Ee, biz de bu piyasaya yıllarımızı verdik, az çok insan tanıyoruz değil mi! Seda Sayan kafasını dinlemek üzere yola çıkarken, aslında içindeki 'tamam mı devam mı' yolculuğunu çoktan bitirmiş. Bir önceki evliliğiyle ilgili ilginç bir anım vardır. Ve gazetecilik hayatımın en büyük travmasıdır! Ben Sabah Pazar için Gökhan Şükür ile röportaj yaparken ve Gökhan evliliğini, 'şahane sözcüklerle' anlatırken, Seda çoktan avukatına 'Bizi boşa' talimatı vermiş meğer. Yani bizim 'şahane röportajla' boşanma haberleri aynı gün yayınlandı. Bence erkekler Seda'nın ruh takvimini hiçbir zaman takip edemiyor. Onun gücünden ve farklılığından etkilenip aşık oluyorlar. Sonra o farkı ve gücü unutup, sıradanlığın tuzağına düşüyorlar. Onur Şan ne demişti; "Eşimi ihmal ettim ama onun gönlünü alacağım. Boşanma söz konusu değildir." Bir evlilikte neler yaşandığını bilemeyiz. Ama iki çiçek alıp, iki öpücükle, iki başbaşa yemekle her kadının gönlü alınmaz. Seda, öyle yanlışlardan sonra gönlü alınacak kadın değildir. Yanlışı baştan yapmayacaksın arkadaş. (Ramiz Dayı gibi konuştum galiba!) Kadın güçlü, kadının kimseye ihtiyacı yok ve kadın seçimlerini yapıp aslanlar gibi arkasında duruyor, bitince de 'bitti' diyor. Hayırlısı olsun...
