Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Yazık değil mi polislere?

Klasik otomobil merakım nedeniyle hafta sonlarımı genellikle oto sanayi sitelerinde mesai yaparak geçiririm. Malum, benim yaşlı teyzeler sürekli bakıma muhtaç...
Son zamanlarda boya/ kaporta atölyelerinde daha fazla resmi polis otosu görmeye başladım. Çamurlukları ezilmiş, tamponları kopmuş, tavanları eğilmiş, ön takımları harap olmuş pek çok ekip otosu çekiçleniyordu.
Sanayi sitesinden dönüşte İstinyePark'ın arkasındaki polis merkezinin önünde, bir ekip otosunu vinçle kamyona yüklediklerini gördüm. Tekerlekleri patlamış, jantları eğilmişti. Belli ki takip sırasında hasar almıştı.
Önceki gün de haber bültenlerinde iki ekip otosunun hurdaya çıktığı bir hırsız-polis kovalamacasının haberini izledim. Zaten son zamanlarda bu tür haberler sıkça ekrana gelmeye başlamıştı.
Peki polislerimiz neden bu kadar çok kaza yapıyor? Birincisi; takipte kullandıkları araçlar, o sürat ve manevra kabiliyetine sahip değil. Dikkat edin, kaza yapan araçların neredeyse tamamı 'ticari' tarzda üretilmiş araçlar ve polis hizmetleri için modifiye edilmemişler.
Bunlar yük taşımak için imal ediliyor, Eddie Murphy hırsız kovalarken akrobasi yapsın diye değil. İkincisi; ekip otolarını ileri sürüş teknikleri konusunda özel olarak eğitilmiş kadrolar değil, o an kimin eli boşsa o kullanıyor.
Polis benim için kıymetlidir. Her sabah eve sağ salim dönmeleri için onları dualar eşliğinde uğurlayan anaları, eşleri, çocukları daha da kıymetlidir.
Kıymetleri bilinsin lütfen.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA