-Yusuf Adıgüzel / Sabah.com.tr Göçmen, mülteci, sığınmacı arasında nasıl bir farklılık var? Göçmen denilince daha çok ekonomik amaçlarla, kendi rızası ile ülkesinden göç eden, göç ettiği ülke tarafından statüsü tanınan kişileri, mülteci denilince ise ülkesindeki savaş, iç çatışma, siyasi baskı, zulüm gibi zorunlu nedenlerle ayrılan ve genellikle kendi ülkesinin korumasından faydalanamayan ve başka bir ülkenin korumasına muhtaç kişileri anlıyoruz. Sığınmacı ise daha geçici bir statüyü, bir ülkeden sığınma isteyen, ancak yasal işlemleri henüz tamamlanmayan kişileri ifade ediyor. Türkiye'deki Suriyeliler hangi sınıfa giriyor? Göçmen mi, mülteci mi, sığınmacı mı? Suriyeliler'in statüsü hiçbirine uymuyor. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 91 inci maddesine göre Suriyeliler Geçici Koruma Altındaki Kişiler olarak tanımlanıyor. Zaten Türkiye 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne dayanarak Sadece Avrupa ülkelerinden gelen kişilere mültecilik statüsü tanıyor. Avrupa'da meydana gelen olaylar dışındaki nedenlerle Türkiye'ye gelenler ancak başka bir ülkeye iltica başvurusu yapabiliyor, başvuruları sonuçlanana kadar Türkiye'de misafir ediliyorlar. Dünya'da ne kadar göçmen, mülteci ve sığınmacı var? Dünya'da 1 milyardan fazla insan doğduğu yerde yaşamıyor. Bunlardan 750 milyonu kendi ülkesinde, 250 milyonu ise ülkesi dışında göçmen durumunda. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre İkinci Dünya savaşından beri en yüksek yerinden edilmiş kişinin yaşadığı bir dönemdeyiz. 60 milyondan fazla itibariyle zorla yerinden edilmiş insan var. Bunlardan 20 milyonu mülteci, 2 milyonu sığınmacı, 38 milyonu ise ülke içinde yerinden edilmiş kişiler. Mülteci Krizi neden tırmandı? Dünyada mültecilik ikinci dünya savaşından sonra tanımlanmış bir kavramsallaştırma. Son yıllarda mülteci sayısında önemli bir artış yaşanıyor. 2014 yılı sonlarından itibaren Savaştan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Dünya'da Suriye'den sonra en fazla mültecinin çıktığı ülke Afganistan'da 1978 Rus işgalinden beri istikrarsızlık ve savaş var. Milyonlarca insan neredeyse 40 yıldır ülke içinde ve komşu ülkeler başta olmak üzere dünyanın her tarafına savruluyorlar.Bu insanlar dünyanın bir türlü dünya kamuoyunun dikkatini çekemiyordu. Ancak ne zaman Avrupa'ya yönelmeye başladılar, işte o zaman 'mülteci krizi' manşetleri süslemeye başladı. Oysa halen mültecilerin yüzde 85'ten fazlasına Türkiye, Pakistan, İran, Lübnan, Ürdün, Sudan gibi ülkeler ev sahipliği yapıyor. Türkiye'ye neden bu kadar çok mülteci geldi? Mülteciler doğal olarak en yakın güvenli ülkeye sığınmak durumunda kalıyorlar. Türkiye de Suriye krizinden sonra zorunlu olarak ülkesinden ayrılmak zorunda kalanlara kapılarını açmak durumunda kaldı. Suriyeliler Türkiye'de kamplarda veya farklı şehirlerde yaşarken Avrupa ülkeleri için bir sorun teşkil etmiyordu. Ancak, 2015'ten sonra yüzbinlerce Suriyeli Avrupa sınırlarına dayanınca, AB Türkiye'yi hatırladı. Avrupa'ya gidiş için Türkiye ve Yunanistan üzerinden Doğu Akdeniz'in kullanılması Türkiye'yi mülteci krizinin merkezine oturttu. Daha önce Kuzey Afrika- İtalya üzerinden gitmek, yani Orta Akdeniz yolu, daha revaçta iken, rota Doğu Akdeniz'e kaydı. Türkiye – Yunanistan üzerinden Avrupa'ya kaç kişi geçti? 2014'te Doğu Akdeniz yolunu kullanarak Yunanistan üzerinden Avrupa'ya ulaşanlar sadece 35 bin kişi iken, 2015 yılı bitmeden bu rakam 850 bine dayandı. Yani neredeyse 25 katlık bir artış var. Avrupa'ya ulaşanların toplam sayısı ise 1 milyonu geçti. Bu Avrupa'nın beklemediği bir göç hareketi idi. Büyük bir şok yaşadılar ve neredeyse ortak vize programları Schengen'i askıya almaya kadar gidecek radikal kararlar almaya hazırlanıyorlar. AB ülkeleri arasına tekrar dikenli teller çekilmeye başlanıyor. Neden bu kadar büyük bir göç hareketi oldu? Avrupa'ya geçenlerin en az yarısı Suriyeli. İnsanlar artık savaşın bitmesi ve ülkelerine dönme ümitlerini kaybettiler. Bu ümitsizlik onları yeni arayışlara itti. Çünkü Türkiye onları misafir etmekle birlikte bir gelecek vaat etmiyor. Çalışma hakkı vermiyor. İnsanlar sürekli başkalarından aldıkları yardımlarla yaşayamazlar. Çalışanlar sigortasız, güvencesiz, Türklerin yapmadıkları çok ucuz işlerde çalışıyorlar. Bu yasadışı göçleri önlemek mümkün değil mi? Yasadışı göçleri önlemenin yolu, göç yasal hale getirmektir. Oysa Avrupa, Türk vatandaşlarına bile çok zor vize veriyor. Savaştan kaçan insanların Avrupa ülkelerinin istedikleri vize şartlarını yerine getirmeleri çok zor. Gitmeyi kafasına koyan kişi de bir yolunu bulup gidiyor. Sınır kontrollerini sıkılaştırmak, Avrupa Kalesinin surlarını yükseltmek göçleri önlemez. Ancak daha fazla insanın ölümüne neden olur. Güvenli yollar tıkandıkça, insanlar daha güvensiz ve tehlikeli yolları deniyorlar. Avrupa'ya geçişlerde 2015'te Türkiye-Yunanistan rotasının tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi de bu yılın Nisan ayında Libya açıklarındaki büyük mülteci teknesinin batmasıdır. Titanik'ten sonraki bu en büyük deniz kazasında 900'e yakın insan hayatını kaybetti. Libya veya Tunus'tan derme çatma teknelerle yola çıkarak İtalya üzerinden Avrupa'ya gitmek çok pahalı ve tehlikeli bir yol olduğu için daha ucuz ve daha az riskli Yunanistan tercih edilmeye başlandı. Türkiye ile Yunanistan adalarının arası çok yakın. Küçük botlarla bile ulaşmak mümkün. Buna rağmen Akdeniz'de bu yıl ölenlerin sayısı 4 bine yaklaştı.Avrupa başta olmak üzere düzensiz göçmenleri, mültecilerin ülkelerini terk etmemelerinin yolu, kendi ülkelerinde barış ve huzurun olmasıdır. Mültecilerin tamamına yakını Suriye, Afganistan, Irak, Filistin, Eritre gibi savaş ve çatışmaların olduğu ülkelerden. Dünya artık küreselleşti. Savaşlar gibi barış da küreselleşmeli. Herkes kendi ülkesinde huzur içinde yaşayabilmeli. Ya hep birlikte barış içinde yaşarız, ya da Avrupa'nın göbeğinde, Paris'te bile olsak, terör korkusu ile yaşamaya mahkum oluruz. Türkiye'de ne kadar göçmen var? Yeni bir hayat kurmak için 2015'te en az 500 bin Suriyeli Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçti. Ayrıca Avrupa'ya yasal veya yasadışı yollardan gitmek her geçen gün zorlaşıyor. Ve insanlar biran önce insanca yaşayabilecekleri bir yer arıyorlar. Sınırlar daha da yükselmeden, ırkçı politikalar göçmenlere karşı daha sert politikalar uygulamadan bir Avrupa sınırlarına ulaşmak istiyorlar.Büyük çoğunluğunun hedefi Almanya'ya ulaşmak. Mülteciler ne iş yapıyor? Almanya 1 milyona yakın mülteci alacağını açıklayınca insanlar yollara düştü. Almanya başta olmak üzere batı ülkeleri öncelikle diplomalı kişileri kabul ediyorlar. Türkiye'de ise Suriyeliler'in diplomaları iş görmüyor. Dolayısıyla okumuş, meslek sahibi, üniversite mezunları Avrupa'ya gidiyor. 'Kaliteli' göçmenlerin Türkiye'den ayrılması, eğitim seviyesi ve ekonomik statüsü daha düşük göçmenlerin yoğunlaştığı bir ülke haline getiriyor.