Galatasaray, Ankaraspor'u başkentte 2-0 mağlup etti, ligde 11 yıl sonra 4'te 4 yaptı. Sonradan oyuna giren Kewell, Nonda ve Aydın galibiyetin mimarları oldu.
Galatasaray, lider gittiği başkentte Ankaraspor'u maça kulübede başlayan yıldızlarıyla devirerek zirvede dönmeyi bildi. 60'ta giren Kewell ve Nonda golleri attı, 72'de Keita ile değişen Aydın Yılmaz da bir asist yaptı.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
Kewell, Nonda ve Aydın'la 'tazelenen' ofans, pozisyonlar üretiyor. En sonunda Arda'nın kornerine Avustralya diyarından Kewell kafasıyla golü buluyor. 74'teki ilk golün ardından Galatasaray 'klasik' uygulamasına dönüyor, 83'te Aydın'ın asistinde Nonda ikinciyi imzalıyor. Skor 0-2, ederi 4'te 4... Ligin kalan 16'sı henüz meçhul ama zirve şimdiden sıkı bir çekişme vaad ediyor!
LEVENT TÜZEMEN: Tek lider Arda (SABAH)
Galatasaray ilk kez Ankaraspor'a karşı ilk yarı kendi sisteminin dışında oynadı; ayağa isabetli pas yapamadı. Ayhan Akman'ın, Rijkaard'ın sisteminde ne kadar önemli oyuncu olduğu Ankaraspor maçında ortaya çıktı. Orta alanın merkezinde görevli Mustafa Sarp-Mehmet Topal ikilisinin top kullanma becerileri kısıtlı olduğundan Keita-Elano-Arda üçlüsüne dikine isabetli paslar gitmedi. Bu, Sarp ve Topal'ın suçu değil. Çünkü ikisi de defansif özellikleri olan oyuncular.
Elano ve Baros'un yerlerine Kewell ile Nonda girip organizasyon görevini de Arda üstlenince Galatasaray toparlandı. Daha çok topa hükmetmeye ve hücumda daha etkili olmaya başladı. Sarp öne doğru hamle içinde olunca Ankaraspor sahasına hapsoldu. Arda'nın yaratıcılığı ön plana çıktı.
Galatasaray Arda'nın oyunun patronluğuna soyunmasını benimsedi. Rijkaard, Elano-Arda ikilisini Kayseri maçındaki gibi Galatasaray skor avantajını ele geçirdikten sonra kullanmalı. Ya da Arda olmayınca bu görevi Elano tek başına üstlenmeli.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Rijkaard'dan doğru hamle (SABAH)
Ayhan'ın yokluğunda Mehmet Topal'ın top kullanmadaki yetersizliği, Elano'nun fiziki güçsüzlüğüne ilaveten Hürriyet'in yakın markajında pasivize olması, Baros'un rakip defansın içinde sıkışması, aktif olamaması, Arda'nın oyuna bir türlü konsantrasyon sağlayamaması ve de Ankaraspor'un dirençli ve disiplinli futboluydu.
En büyük sorunları Neca ve İlhan'ın oyuna bir ağırlık koyamayışlarıydı. Son 15 dakikaya girerken kornerden bir gol yediler. Hakem Kuddusi Müftüoğlu ise oyunun üstüne çıkmadan iyi bir maç yönetti.
İSMET TONGO: 2 yedek, 2 gol (FOTOMAÇ)
Galatasaray'da herkes kendine bir iş bulmuş onun peşinde koşup duruyor. Kimisi transferi kovalıyor, bir kısımı ise Avrupa Ligi'ne girişe bakıyor. Bazıları da Seyrantepe ile ilgileniyor. Bütün bunlar içinde benim endişem karışan kafalardan dolayı Ankaraspor maçına gerekli ilginin gösterilmemesi idi. Karşılaşmanın 20. dakikası oynanırken Galatasaray bu endişemi haklı çıkarır bir görüntü çiziyordu.
Taraftarlar bir yandan "iki, iki" diye bağırırken diğer yandan da hiç susmadan takımlarını şarkılarla destekliyordu. 84 ise herkesi rahatlatan Nonda'nın golünün dakikasıydı. Durum 2-0 olduktan sonra Ankarasporlular oyunu bıraktı...
BÜLENT UYGUN: Hoca böyle olur (FOTOMAÇ)
Dünyada görülmemiş bir şekilde 6 oyuncusu ve başkanı kardeş takım Ankaragücü'ne transfer olan Ankaraspor aslında bu kadrosuyla rahatça ligi orta sıralarda bitirebilecek güçteydi.
Ankaraspor ceza sahasında
oyun kurmakla uğraşan Arda, Elano ve Keita, gol yollarında çoğalamayı düşünmediler. Bu arada Ankaraspor da bir kaç pozisyonda gole yaklaştı. Kaleci Franco hakkında özellikle yan toplarda endişelerim devam ediyor. Ya hiç çıkmıyor ya da zamanlama hatası yapıyor. Jurgen Röber kaliteli bir hoca, rakibi iyi çalışmış. Bu sezon Tomas Doll da aynı kalitede.
HAKAN DİLEK: Akıl dolu (FOTOMAÇ)
İlk 5 geçiliyor. Keita sol tarafta aldı topu. Ankaralılar şöyle düşünmüşler; 'Biz bunları topu kaptıkları yerde sıkıştıralım aga! Dönmeden basalım!' Tamam iyi düşünce, Galatasaray gibi bir takımla oynuyorsan ilk düşüneceğin şey bu olmalı, boş alan bırakmamak ve iyi sıkıştırmak. Ama Keita şöyle yaptı o 'sıkıştırıcı arkadaşlar'a; 'Ben kalmiim aga!' Neler yaptı neler... Hele topu çizgi üzerinde yakalayıp ters ayağıyla verdiği bir pas var, eridik bozkır sıcağında...
Ama sayı Rijkaard'ın kenarda beklettiği Kewell'dan geliyor; Avustralyalı bir Arda asistinekornerde- ön direkten yapıştırıyor kafayı. Olacak olan oluyor ve bu kez Nonda, 'sihirbaz'ın asistiyle buluşuyor ve akıl dolu bir gol atıyor. Sayısı önemli mi? Hayır! Önemli olan bir galibiyetin anatomisi üzerine düşündürdükleridir bu maçım...