Bir sene önce açıldı yüreğimizdeki bu derin yara... Kazım ağabeyimizi (Kanat), ustamızı, yazarımızı, meslekteki fikir babamızı kaybetmiştik 24 Eylül 2008 tarihinde... İşte o günden bu zamana kadar tam bir yıl geçti. Onsuz ama aynı zamanda da onunla... Spor basınının 'çınar'ı; gazetecilik mesleğinin savunucusu Kazım Kanat, bugün saat 11:00'de Zincirlikuyu Mezarlığı'nda; Zincirlikuyu Camii'sinin yanındaki kabri başında yapılacak anma töreninde sevenleriyle buluşacak. Kazım Kanat'ın dostları, mesai arkadaşları, genç meslektaşları ve onu seven herkes, avuçlarını açacak iki tarafa...
CENAZE TÖRENİNDEN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
SABAH BİNASI ÖNÜNDE HÜZÜNLÜ VEDA
KAZIM KANAT'IN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
SONSUZA DEK BİZİMLESİN
Bu akşam 20:00'de ise Maslak'taki evinde 'Sene-i devriye duası' okunacak. Biz SABAH Spor servisi olarak ağabeyimiz Kazım Kanat'ı ölümünün birinci yılında; her gün, odasının önünden her geçişimizde saygıyla andık. Seni daima gönlümüzde; kalbimizde yaşattık... Hiçbir zaman unutmadık, sonsuzluğa kadar da unutmayacağız.
"Boşluğunu dolduramadım"
OĞLU Mesut Kanat'ın duyguları şöyle: "Bir yılın ne çabuk geçtiğini kelimelerle tarif etmek imkansız. Hem babam hem de meslekteki ustam olarak boşluğunu dolduramadım. Sadece ben değil, Beşiktaş taraftarı da öksüz kaldı. Ne yazık ki babamın ve Vedat Ağabey'in (Okyar) vefatlarının ardından Beşiktaş'ı savunan yazar kalmadı.
- SEVİNÇ KANAT - Hayatımızın anlamı oymuş
KAZIM'SIZ geçen bir yıl, çok kısa mı, yoksa çok uzun mu henüz bunun bilincinde değilim. Bir sene bitti fakat bunu kestiremiyorum. Ben onun yokluğuna hiç alışamadım, bundan sonra da alaşabileceğimi sanmıyorum. Evimizdeki odası, bir yıldır hastaneye giderken çıktığı gibi duruyor. Benim ve oğlum Mesut'un; yani ikimizin hayatımızın en büyük anlamı oymuş. Biz bunu varlığında da biliyorduk fakat yokluğunda daha fazla hissettik. Ben bir yıl önceki gazeteleri dahi okumadım; okuyamadım. Çünkü aramızdan ayrıldığına inanmak istemedim.
- GÜRCAN BİLGİÇ - Dik durmanın sembolüydü
KAZIM Kanat, yanında bulunan bizler için dik durmanın, ayakta kalmanın sembolüydü. Milyonlarca kanser hastasının yürüyen, vazgeçmeyen, yenilmeyen umuduydu. Aklına getirmediği tek şey; vazgeçmekti. Üzerine titrediği karısı Sevinç abla için iyi koca, sevgili Mesut'un da kahraman babasıydı. Artık O'nun gibi koca yürekler gazetelerde azalıyor. Koca yürekli Kazım ağabeyin "aferin" diyen çatırtılı sesi kulağımızda hala çınlarken, Hıncal Uluç, Şansal Büyüka veya Atilla Gökçe gibi diğer ustalara daha sıkı sarılmamız gerektiğini düşünüyorum.
- FATİH DOĞAN - ' Cesur kalem' bayrak inmedi
SEVGİLİ Feyyaz Uçar bir dönem SABAH'ta kibar bir kalem hareketiyle "Kanat'lı Kazım her eve lazım!" diye hicvetmişti "Baba" dediği Kazım Abi'yi... Latifede kaldı sözler ve yıllar sonra uçup giden Kazım Abi'siz tam 1 yıl geçirdik. Kanserle savaşına, Beşiktaş'taki kora kor direnişine hem yakından şahitlik eden hem de omuz omuza yürüyen insanlardan biri olarak "Ah! Kazım Abi olsaydın!" dediğim çok anım oldu. Kazım Abi'nin yeri dolmuyor. Son 1 yılda şu gerçeği daha iyi gördüm: Kanat'lı Kazım her Spor Servisi'ne lazım! "Cesur kalem" bıraktığın bayrak inmedi, inmeyecek.
- ATİLLA GÖKÇE - Öfkesini özlüyoruz
ÖZELLİKLE bugünlerde onun deli dolu mesajlarına, coşkusuna ve öfkesine ihtiyacımız var. Arkasında kocaman ama kocaman bir sevgi ve inanılmaz bir boşluk bıraktı. Aranıyor, özleniyor seviliyorsun. Ne mutlu sana Kazım!
- FAİK GÜRSES - Onu unutmadık
ÇOKçabuk geçti. 24 Eylül'de onu uğurlarken Beşiktaş Akaretler'deki kulübün içine şu pankart açılmıştı. "Unutmadık unutturmayacağız" Bugün sevenleri kabri başında onu bir kez daha anacaklar, her yıl anacaklar, her zaman anacaklar.