Galatasaray Liv Hospital belki de tarihinin en çalkantılı sezonunu geçiriyor.
Saha içi sonuçları tamamen saha dışı etkenlere bağlı hale geldi. Ekonomik krizin kemirdiği sarı-kırmızılılarda 4 yabancı ile Furkan Aldemir'in ayrılması, idman boykotları neredeyse günlük hayatın bir parçası haline gelmişti. Kuşkusuz bundan en çok etkilenen, her ne şartta olursa olsun takımı sahaya kazanmak için çıkarmak zorunda olan Ergin Ataman'dı...
Ardından Kızılyıldız olayları, bir taraftarın ölmesi ve faturanın yine Ataman'a çıkarılmasını izledik. Ve son olarak tam herşey duruldu derken Eskişehir'de patlayan tokat krizi çıktı karşımıza... Bugüne kadar sakin kalmayı bilen yapısıyla tanıdığımız Ataman'ın genç oyuncusu Göktürk Ural'ı tokatlamasının izahı ne olabilir? Bu iki tokat Ataman'ın sezon başından beri yaşanan olaylar karşısında biriken tepkisinin bir dışa vurumu muydu?
MİLLİ TAKIM ETKİLENEBİLİR
Yoksa genç bir oyuncuda gözlemlediği vurdumduymazlığa tepkinin bir sonucu mu? Cevap ne olursa olsun yapılan kabul edilebilir bir şey değil. Ya Göktürk de karşılık verseydi ne olacaktı? Ya da olaya şöyle bir bakalım: Acaba Patrick Young, Arroyo veya Sinan'a da o iki tokat gelir miydi? Konu ile ilgili bir açmaz da şu: Bu Galatasaray'ın iç sorunu mu yoksa federasyon Ataman'a ceza verebilir mi? Göktürk Ural'ın şikayeti sonrası TBF Yönetim Kurulu olayı Disiplin Kurulu'na gönderirse ne olacak? Unutmayalım Ergin Ataman Milli Takım'ın da başında. Gelişmeler TBF ile Ergin Ataman'ın arasını açabilir mi?
SONUÇ:
Daha önce oyuncusunun başında taktik tahtası parçalayan antrenör de gördük. Veya adamını kaçırdığı için oyuncusuna tekme atanı da...Ama G.Saray'da öyle şeyler oluyor ki artık kimse şaşırmıyor. Kısaca hem Ergin Ataman hem de Galatasaray için
'Bir an önce bitsin' dedirtecek türden bir sezon yaşıyoruz ve bakalım daha neler göreceğiz...