Almanya, ikinci turda Cezayir'e elenebilirdi. O zaman Löw belki kovulacaktı. Ama adam oradan dönüp Brezilya'ya 7 atıp kupayı kaldırdı.
Brezilya, Şili maçında top direkten döndü diye sevindi. Eğer o gol olsaydı üzüleceklerdi ama olmadı, sonrasında ise tam anlamıyla rezil oldular.
Hiddink, Fenerbahçe'ye geldiğinde yazdığım yazı çok tepki çekti. Ancak 4 ay sonra haklı olduğum ortaya çıktı. Hiddink kovuldu.
Şenes Erzik'e FIFA nezdinde ve dünya futbolunda müthiş bir hürmet gösteriliyordu. Tüm FIFA yetkilileriyle beni bire bir tanıştırdı.
Dünya Kupası'nda grup maçları çok zevkli oldu. Orada telafisi var diye takımlar daha rahat oynuyor. Turlarda ise elenme korkusu var. Kupada Kosta Rika ciddi bir sürprizdi. Futbolun cazibesi burada yatıyor. Ne kadar katı favoriler olsa da futbolun içinde her şey olabiliyor bunu bize bir kez daha gösterdiler.
Mesela 7-1'lik maçta Brezilya mahvoldu, Almanya zafer ilan etti ama aynı Almanya, ikinci turda Cezayir'e elenebilirdi. Löw belki kovulacak, ağır hakaretler işitecek, '8 yıldır hiçbir şey yapamadı' denerek gönderilecekti. Adam oradan dönüp Brezilya'ya 7 atarak kupayı kaldırdı.
Brezilya, Şili maçında top direkten döndü diye sevindi. O gol olsaydı üzüleceklerdi ama olmadı, sonunda rezil oldular. Her şeyin hayırlısı diye bir şey var. İspanya, Hollanda maçını canlı izledim, o maçta İspanya golü bulsa 3-0, 4-0 bile yenebilirdi. 1-0 devre bitecekken Van Persie 1-1 yaptı, oradan 5-1'e gitti, 7-1 bile olurdu.
Türkiye'ye gelen yabancı oyuncu bize uyup, gösterilen ilgiden burada az iş yaparak iki golde yukarılara çıkarılmasından, dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşamaktan etkileniyor.
Gezmeye tozmaya başlıyor. Sneijder de bunlardan birisi, aile hayatına rağmen. Gel gör ki kendini Hollanda'ya kampta hazırladı, son Arjantin maçında takımın en çok koşan oyuncusu oldu. Türkiye'de ise böyle oynamadı.
Emenike de Nijerya'da bireysel oynadı. Topu alır almaz şut atıyor, bu kadar da olmaz ki...
Fransa'yı belki de eleyebilirlerdi. Emenike'nin bencilliği ve bireyselliği yüzünden eleme şansını kaçırdılar. 70'e kadar Fransa'nın pozisyonu yoktu ama Emenike tüm atakları öldürdü.
Beni Hiddink meşhur etti
1982'den bu yana seyirci olarak kupalara giderim. Sonra 86 senesinde Meksika'da Necip Kapanlı ile tanıştım. O da Tercüman'ın spor müdürüydü. O istedi, 'gel yazı yaz, hem de akredite olursun' dedi. Başladım, daha sonra Fenerbahçe'ye Hiddink geldi. O sene Hiddink PSV'yi şampiyon yapmış, yer yerinden oynuyor. Ben de hazırlık maçlarını izledim ve "Hiddink'in dikkatine" başlıklı bir yazı hazırladım. Yazıda, Hiddink'e burada eğer PSV'deki gibi oynatmaya kalkarsa Fenerbahçe'nin kısa sürede alt sıralara düşeceğini söyledim. Bu yazıyı baştan koyamadılar. Yazı Tercüman'da tereddüt yarattı, o dönem Hayri Hiçler'in de ısrar etmesiyle yayınlandı. Manşetten koydular. Ertesi gün Fenerbahçeliler gazetenin telefonlarını kilitlemiş, ben kaçtım, gazeteye gidemiyorum. Sonra 4 ayda benim dediğim gibi oldu, Fenerbahçe 13'üncü, ligin en çok gol yiyen takımı derken Hiddink kovuldu. Ben böyle tanındım.
Milli yorumcu oldum
Yorumculuk hayatıma 1996 Avrupa Şampiyonası'nda Hırvatistan-Türkiye açılış maçıyla başladım. Şimdiye kadar UEFA Kupası Finali, Real Madrid- Galatasaray Süper Kupa Finali, Hollanda-Belçika ortaklığıyla düzenlenen 2000 Avrupa Şampiyonası'nda Portekiz'e kaybettiğimiz çeyrek final maçını yorumladım. Milli takımımızın 3. olduğu 2002 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Şampiyonaları'nda tüm maçları yorumladım. Milli takımımızın olduğu ya da olmadığı Avrupa ve Dünya Şampiyonaları'ndaki maçları yorumlayarak, halkımızın teveccühüyle "Milli yorumcu" unvanını kazandım.
Erzik'e büyük hürmet
UEFA Asbaşkanı ve FIFA İcra komitesi üyesi olan, Şenes Erzik'in yurt dışında büyük saygınlığına bizzat tanık oldum. Erzik'e FIFA nezdinde ve dünya futbolunda müthiş bir hürmet gösteriliyordu. Tüm FIFA yetkilileriyle beni bire bir tanıştırdı. Orada da bu sevgiye tanıklık ettim.
Fildişi Başkanı beni çok şaşırttı
Drogbalı
Fildişi Sahili Türkiye'de özellikle Galatasaray taraftarının yakından takip ettiği bir takımdı. Fildişi Sahili'nin son saniyelerde penaltı golüyle Yunanistan'a elenmesinden sonra Federasyon Başkanı Sidy Diallo ile yemek yedik. Ona '
Son saniye penaltı golüyle elendiniz" dediğimde şaşırtan bir cevap verdi: "Hiç üzülmedim. Çünkü kazanmayı hak etmediler. Gerçek güçlerini gösteremedikleri için gruptan çıkmayı hak etmemişlerdi."
Çok tehlikeli bir şehirmiş!
Brezilya'da
harika şehirler var. Mesela Manaus'un manzarasından şok oldum. Amazonlar görünüyor, harika bir görüntüydü gerçekten. Çok etkilendim. Fortaleza'ya gittiğim zaman ise çok korktum. Arabada tek kalınca baktım, acayip acayip tipler var etrafımda. Ondan sonra favelalar, gecekondular... Otelin önünde ise bin kişi var neredeyse. Ertesi gün döndüm, bir araştırdım ki dünyadaki en tehlikeli 5 şehirden biriymiş orası.
