Sezona sıkıntılarla başlayan ancak daha sonra toparlanarak zirve yarışına ortak olan Beşiktaş'ta gözler teknik direktör Carvalhal'ın üstüne çevrildi.
Yıllık 600 bin Euro'ya çalışan Portekizli, sezonun geride kalan 17 haftası değerlendirildiğinde lig ve Avrupa'daki performansıyla hem 2009-10 sezonundaki Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ını, hem de 2010-11 yılındaki Schuster'in Beşiktaş'ını solladı. Ligdeki 17 maçta, 9 galibiyet, 3 yenilgi ve 5 beraberlikle 32 puan toplayan Carvalhal'lı Beşiktaş, ilk devreyi üçüncü sırada bitirdi. Avrupa Ligi'nde de 8 maça çıkan Kartal, 5 galibiyet alıp, 3 maçtan mağlup ayrıldı ve güçlü takımların arasından grup lideri olarak adını üst tura yazdırdı. Mustafa Denizli'nin takımın başında olduğu 2009-10 sezonunun ilk yarısını 32 puanla 5. sırada bitiren Beşiktaş, o sezon mücadele ettiği
Şampiyonlar Ligi'nde ise 4 yenilgi, 1 beraberlik, 1 galibiyet alarak sonuncu olmuş ve elenmişti. Denizli'nin ardından görev yapan Schuster ise sezona iyi başlayıp sonradan düşüş yaşamıştı. Ligde ilk 17 maçta 8 galibiyet, 4 beraberlik ve 5 yenilgi alarak 28 puanla 5. sırada kendine yer bulan Schuster'li Beşiktaş, Avrupa Ligi'nde ise sezonun ilk devresinde oynadığı 12 maçta 9 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi elde etmişti.
TÜRKİYE'DE ÇOK MUTLU
Beşiktaş'ta kısa sürede taraftarın gönlünde taht kuran teknik direktör Carlos Carvalhal, halinden memnun. Türkiye'de çok mutlu olduğunu söyleyen Portekizli çalıştırıcı, "
Taraftar saygısını bana her gün hissettiriyor. Onlar için çok iyi şeyler yaptığımı düşünüyorum. İnönü Stadı'nda maça çıkmak çok heyecan verici. Ayrıca dillerini öğrenmek için de yoğun çaba sarf ediyorum. Bu konuda şimdilik çok iyi olmasam da elimden geleni yapıyorum ve kendimi daha da geliştireceğim. Futbolda her şeyin çabuk değiştiğini biliyorum ama Beşiktaş'ta bir süre devam etmek istiyorum" şeklinde konuştu.