Beşiktaş'ta üst üste yaşanan kayıpların ardından görevine son verilen teknik direktör Carlos Carvalhal dün tesislere gelerek yöneticiler, futbolcular ve personelle vedalaştı. Oldukça üzgün olan ve futbolculara başarı dileyen tecrübeli teknik adamın vedasına, vatandaşları olan Portekizli futbolcuların tavrı damga vurdu. Başta Quaresma olmak üzere Fernandes, Almeida ve Simao'nun, son derece soğuk davrandıkları Carlos Carvalhal'in düzenlediği toplantıya katıldıkları ancak konuşması sonrası Portekizli hocanın elini bile sıkmadıkları öğrenildi. Toplantı sırasında arkada duran ve toplu fotoğrafa girmekten kaçınan Portekiz çetesinin, eski hocalarıyla yan yana gelmek istemedikleri belirtildi. Carlos Carvalhal'in takıma hitaben yaptığı konuşmada, "Daha iyi şeyler yaşamak ve daha büyük başarılar kazanmak isterdim. Ancak futbolda bunlar olur. Türkiye'yi, Beşiktaş'ı, Beşiktaş taraftarını ve sizleri tanıdığım için gerçekten çok mutluyum" dediği kaydedildi.
Asıl konu başka!
Bu teknik direktör değişiminde Carvalhal mi gönderilmiştir, yoksa Tayfur Havutçu mu getirilmiştir? Önemli olan nokta budur. Gelinen bu aşamada Carvahal'ın gönderilmesi yanlış olmayabilir. Yönetim, Süper Final döneminde değişik teknik direktör dokunuşunun fark yaratacağını düşünmüş olabilir. Ama asıl konu bu farkın, uzun zamandır Beşiktaş Kulübü'nde olan ve üç aydır teknik kadro içinde bulunan Tayfur Havutçu ile mi yaratılacağıdır. Tayfur Havutçu ile 6 maçlık mı, yoksa uzun vadeli mi teknik direktörlük anlaşması yapılmıştır? Yani bu yönetimin yeni teknik direktörü Tayfur Havutçu mudur? Bu soruların cevabı önemlidir. O zaman bu değişim anlam kazanabilir. Ama 6 maçlık periyot ile Tayfur Havutçu'nun teknik direktörlüğünü değerlendirmek olarak bakılırsa bu büyük haksızlık olur.
METİN TEKİN
***
Havutçu kararı tartışılır
Beşiktaş yönetiminin Carvalhal hamlesi, doğru bir tercih... Carvalhal'in pozitif enerjisini her daim takıma aşılamaya çalıştığı yadsınamayacak bir gerçek ancak son haftalarda öğrencileri ile yaşadığı iletişim kopukluğu aşikar... Avrupa macerasının sona ermesi, Türkiye Kupası'na sürpriz bir sonuçla veda edilmesi ve Süper Final'e büyük bir puan dezavantajı ile girilecek olması, futbolcuların yaşadığı zihinsel çöküşün göstergesi... Bu anlamda kan değişikliği yeni bir motivasyona yol açabilir. Göreve geliş şekli, şike soruşturması süreci, maketlerle fotoğraf çektirme zorunluluğu, başkansız ve yönetimsiz geçen süreç göz önüne alındığında Carvalhal'in ne kadar ağır bir yük taşıdığı görülüyor. Ne var ki bu süreçte elini taşın altına sokup sokmadığı tartışılan Sportif Direktör Tayfur Havutçu'nun teknik direktör koltuğuna oturtulması ne derece doğru karar tartışılır!
MURAT ÖZBOSTAN
***
Ateşten gömlek
Beşiktaş camiasının Carvalhal'in gönderilmesine üzülecek kadar asil ancak sevinecek kadar da akıllı olduğunu düşünüyorum. Carvalhal, Havutçu'nun yardımcısı olarak başladığı Beşiktaş kariyerini çok iyi yerde noktalamadı. En önemli güvencesi Portekizli yıldızlarla iyi anlaşıp onları en verimli şekilde kullanabilmesiydi. Ancak Portekizlilerden, Almanlardan çok Türk oyuncularla anlaşıyor olması, takım için ilişkilerinin sanılandan daha kötü olduğunu gösterdi. Carvalhal'in gidişini yadırgamıyorum. Ancak Havutçu'nun gelişini, 'ateşten gömleği giymek olarak değerlendiriyorum. Çünkü Havutçu, Süper Final maçlarında başarılı olamazsa gönderileceğini herkesten daha iyi biliyor.
FATİH DOĞAN
